İkramımız!
Şimdi gençleri çok eleştiriyor ya yaşlılar, aslında haklı oldukları yerler olduğu gibi haksız oldukları yerler de var. Çocukluğumu hatırlıyorum da, hani herkes de benden çok farklı değildi. Haklarımızı savunamazdık. Haklarımız odluğunu dahi bilmezdik. Yapılan her haksızlığa boyun bükerdi o nesil. Onlar genellikle sağcı, sağcı içinde de maneviyatçı olanlardır. Biraz itiraz eden sağcılar da milliyetçilerdi. Her şeye hak-hukuk demeden karşı çıkanlara ise solcu denilmesi adettendi.
Xxxx
Yeni nesil insanları izlerken derin haz duyuyorum. Hakları olduğundan eminler. Haklarını elde etmek için de son derece kararlılar. Evet, maneviyatmış, milliyetçilikmiş, idealmiş çok aşina oldukları şeyler değil. Ama haklarının farkındalar ve savunmakta bir adım eksik atmıyorlar. Evet fakir-zengin herkesin elinde bin liradan başlayan fiyatta telefonlar var. kafalarını ekrana gömerek sanal alemde gezinip duruyorlar. Parmakları ile her dakika yazıp duruyorlar. Yazdıkları ise CemYılmaz’a güldürmem malzemesi oluyor ama, olsun. Bu nesilde iş var.
Xxxx
Güzel bir genç kız ve sıradan bir erkek çok iyi arkadaş oldukları yakınlıklarından ve konuşup paylaştıklarından anlaşılıyordu. Tam karşımda oturmuşlar kendi aralarında konuşup muhabbet ediyorlardı. Ama ben de duymaktan kaçamıyordum. Aramızdaki mesafe 50 santimden çok değildi.
Erkek nerede yemişse bir yemek yemiş. Yemekten sonra garson gelip ‘çay içer misin abi’ diye sormuş. Delikanlı da ‘bir çay içeyim’ demiş. Garson biraz sonra dönüp gelmiş ve ‘çay bitmiş ağabey, kahve içer misiniz’ diye sormuş.
Genç ‘Peki kahve içeyim, Orta olsun demiş. Biraz sonra kahve gelmiş, içilmiş. Kalkılacak, hesap istenmiş. Hesapta kahve de yazıyor ve karşısında da 9 lira.
Tartışma başlamış.
Delikanlı demiş ki, ‘Ben bu kahveyi ödemem. Siz bana ikramda bulunmak istediniz, çay bittiği için kahve verdiniz. İkrama para ödenmez.’
Tartışma uzayınca içerden daha üst düzey sorumlu gelmiş, gençi dinlemiş ve ‘Haklısınız. Özür dileriz’ dedikten sonra 9 lira kahve parası tahsil edilmemiş.
Xxxx
O an düşündüm, o yaşlardayken ben böyle bir şey yaşasaydım, cebimde param olsaydı, asla itiraz etmeyi akıl edemezdim. İstenen parayı verir çıkardım, ama içimden de haksızlığa uğradığımı kabul ederek isyanlar ederdim. Biz öyleydik. Kendimizi ezdirmemeyi bilemezdi çoğumuz.
Düşmanlarımız kadar dostlarımız da bu zaafımızı bildiğinden bizleri ezerlerdi. Hele ağabeylerimiz, nasıl da küçüklerini istismar ederlerdi.
Dini cemaatlerde ağabeylik müessesesi yaygındır. Ağabeyler ise ezilmişliklerini, kendilerinden sonra gelen nesli manen ezerek tatmin olurlardı. Dı dediğime bakmayın. O müessese şimdi de aynı yöntemle varlığını sürdürüyor.
Müslümanların bulundukları her alanda yöneticilik yaparken gösterdikleri zaaflar oradan kaynaklanır. Ezik insan eline fırsat geçtiğinde, intikam peşine düşer. Haklı-haksız herkesi ezmeye meyleder. Bu doğası gereğidir. Onu, böyle davrandığına inandırmak da son derece zordur.
Xxxx
Yeni nesilde iş var. Ezik yetişmiyor. Otorite tanımıyor. Kimseye bir üstünlük vermiyor zihninde. Bu da onların özgür düşünce ile yetişmesine yol açıyor. Abi falan tanıdıkları yok. Ama bir başka sıkıntımız var. Siyasi kulvarda dolduruşa çok kolay kapılıyorlar. Big brother’ın denetiminde kaçmayı beceremiyorlar. E her neslin bir açmazı oluyor..