SEN İÇERİDEN BEN DIŞTAN
Hoca'nın bir zamanlar kış bütçesi açıkmış
Ne kadar hesap etse bütçe açığa çıkmış
O kadar uğraş vermiş, yolunu bulamamış
Eve de erzak lazım ne yapsa alamamış
Tek çaresi merkebi satmak gelmiş aklına
Ne kadar üzülse de katlanacakmış buna
Alıp götürmüş hemen merkebini pazara
Tellala teslim eder biraz da verir para
Tellal başlar merkebi bir güzelce övmeye
Eğitilmiş bir hayvan, gerek kalmaz dövmeye
Hızlıdır rüzgar gibi, uzun yolu tez alır
Rahvandır bir at gibi kim binerse hoş olur
Güçlüdür, çalışkandır asla yorulmak bilmez .
Her gün yüke tutsanız asla bıkkınlık gelmez
Çüş demeye gerek yok, anlar ve hemen durur
Deh dedirmez kendine zaman gelince yürür
Tellal böyle dedikçe Hoca da dinler imiş
Ne iyi hayvanmış da bilmemişim ben dermiş
Tellalın sözlerine alıcılar toplanmış
Kalabalık içine bizim Hoca da dalmış
Pazarlığa girmişler açık artırma ile
Hoca kendi de girmiş merkebi bile bile
Herkes ne fiyat verse Hoca üstüne çıkmış
Hoca'nın fiyatından alıcılar hep bıkmış
Kendinin eşeğini Hoca yeniden almış
Hoca'nın bu haline tellal da şaşa kalmış
Hoca almış merkebi yeniden dönmüş köye
Nerdeyse gidecekti, kazandık diye diye
Bak hanım demiş Hoca boşa geçti koca gün
Hanım ise Hoca'ya kardayız demiş bugün
Aman hanım der, Hoca söyle neymiş karımız
Yaklaş biraz, yaklaş der, duyar komşularımız
Köye bir tuzcu geldi, kepek verdim, tuz aldım
Koldaki bileziği kepek içine saldım
Tuzcu öte dönünce hemen bu aklı buldum
Az kepek karşılığı fazla tuz almış oldum
Aferin hanım sana çok iyi işe girdik.