HAKEMLERİN CİNSEL TERCİHLERİ!
İki haftadır ardı ardına kitaplara daldık gidiyoruz. Okurlarımızdan da ayıptır
söylemesi sövgüden çok övgü gelmeye başladı. Eh bu da kendimi adam yerine
koyma durumuma yardımcı oluyor haliyle. Ancak bu hafta kitap tanıtımına kısa bi ara
verelim diyorum. Zira gündemde spor pardon futbol var. En çok konuşulun da bir
dönemin imparatoru Fatih Terim. Seveni var sevmeyeni var. Öveni var söveni var.
Biz hiç birini yapmayacağız. Yada daha doğrusu, ne hali varsa görsün diyerek geçip
gideceğiz.
Ama bu hafta futbola dokundurmadan edemeyeceğiz…
Televizyonların hemen hepsinde uzun süren spor saatleri var. En geniş yer alan
konu ise futbol ve elbette şu günlerde transfer atlatmacaları.
Bir de gördüğümüze bakalım…
Upuzun masalarda dizilmiş yarım düzine sözde uzman kişi, yöneticinin keyfine
göre görüş bildirip ahkam kesiyor.
Gelelim stad görüntülerine.
Takımların soyunma koridorlarında yürüyüşü, kramponların döşemelerde
takırdayışı, as futbolcuların ayakkabı bağlayışları… Dakikalarca.
Bu arada stad kapılarından yoldan çevrilen yönetici ve gazetecilerin tahminleri
ekranlara geliyor. Sonra maç başlıyor…
Başlıyor ve o anda bitiyor!.. Sahadan oyundan görüntü yok.
Gece de bir dizi spor yazarı, yönetici, oyuncu! Konuşuyorlar da konuşuyorlar Bir
araba laf. Resmen bıktırıyorlar yahu… Yine saatler sürüyor.
Bu nasıl iştir? Futbol programı bu. Top nerede top, onu gören yok…
Zaten bütün kulüplerin hepsi, işi spor olmaktan çıkarttı oyuna çevirdi. Asıl spor
olan atletizm ile ilgilenen yok. Yabancı atlet transfer edip cilalıyorlar. Varsa yoksa
topçular.
Stadyumlarda binlerce kişi, öteki binlerce kişiye el-kol sallıyor. Binlerce kişilik
korolar hakemlerin cinsel eğilimleri konusunda görüş bildiriyor. Federasyon başkanı
televizyon ekranlarında ana-avrat düz gidiyor.
Devlet de milyarlarca dolar değerinde stadyumları sanki spor yapılsın diye
kulüplere peşkeş çekiyor.
Kulüpler ne mi yapıyor… Neyse ben burada yazıya noktayı koyayım, kantarın
topuzunu kaçırmak üzereyim. Anlayan anladı, ne demek istediğimi!.. Bundan
sonrasına sözlü olarak siz devam edin lütfen beni karıştırmayın. Mahkemelerden
bıktım usandım…
Önümüzdeki hafta kitapta buluşmak sözü vererek, futbola şimdilik noktayı
koyalım efendim.
Tekrar görüşmek dileği ile….