RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Gizli oy açık tasnif

Abdullah Işıklar anlatıyor:
Bu başlık bir şaka değil. 1946 seçimleri yapıldığında durum böyle izah edilebilecek kıvamdaydı.
Bu arada gazeteci, tarihçi Ziya Şakir Soku Demokrat Parti’den Malatya Millevekili adayı olarak Arapgir’e gelmişti. Seçim konuşmaları yapmaktaydı. Orada 13 yaşında bir çocuğum ama böyle toplantılara katılıyorum. İnsanların konuşmalarını dinliyor, hareketlerini izliyorum. Nerede kalabalık ben oradayım. Haylaz bir erkek çocuğuyum. 
İşte o seçim toplantısında ben de bulunuyordum. Ziya Şakir çok efendi, babacan bir adamdı. Beni görünce, yanına çağırdı, benimle sohbet etti. Beni sevdi. Yanağımı okşadı. Çok nazik bir insandı.
1946 seçimlerinde ben daha ortaokul talebesiydim. Seçimler oldu 1946’da. Ben de her yere girip çıkıyorum. Haydi seçim sandığına. Oy kullanma saati bitti, sandıklar kapatıldı, oylar sayılacak. Ben de oradayım. Odada kimlerin kalacağı  belirleniyor, isimler yazılıyor. Ondan sonra, ben çocuğum ya, git Abdullah şu kapıyı kilitle dediler. Ortalıkta dolaşıyorum. Gidip kapıyı kilitledim. Yine geldim, seyrediyorum onları. Zarfları topladılar, bir kibrit çaktılar. Hepsini yaktılar. Ondan sonra kendilerine göre, Halk Partisini kazandırdılar. Demokrat Parti’nin 46 seçimleri için ileri sürdüğü müdahaleler hakikattir. O seçimde böyle oldu. Ondan sonra da kayıtları istedikleri gibi tuttular. O zaman ekseriyeti alan tüm milletvekillerini kazanmış sayılıyordu. Yazık ediliyordu bu memlekete. Yamayın-etmeyin, açık oy gizli tasnif böyle yapılıyormuş.

Xxxx

1946 Türkiye genel seçimleri, 21 Temmuz 1946 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimleridir. 5 Haziran'da Milletvekili Seçim Yasası değiştirilmiş ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa tek dereceli seçim esasında gerçekleştirildi. 
Cumhuriyet Halk Partisi 395, Demokrat Parti 66 ve Bağımsızlar 4 milletvekilliği kazandı.
Türkiye Cumhuriyetinin ilk çok partili genel seçimi olan bu seçim adli denetim dışında, açık oy, gizli sayım ve çoğunluk sistemi esasına göre yapıldı. (açık oy - gizli tasnif) Bu usulsüzlüklerinden dolayı "şaibeli seçim" şeklinde de anılmıştır. Bu genel seçim ile TBMM 8. dönem milletvekilleri seçilmiştir.

xxxx
Seçimlerede ilk kez aday esaslı bilok oy sistemi uygulanmıştır. Bu sistemle beraber her vilayetin bir de seçim çevresi olmaktadır. Her 40 bin yurttaş için bir milletvekili seçilirken, herhangi bir ilin nüfusunun 40 binin altında olması halinde o ile bir milletvekilliği tahsis edilmekteydi. Nüfusu 40 binin üzerindeki iller için milletvekili sayıları ise şöyle belirtilmişti:
Nüfusu 55.000'e kadar olan iller: 1 milletvekili
Nüfusu 55.001-95.000 arası: 2 milletvekili
Nüfusu 95.001-135.000 arası: 3 milletvekili
Nüfusu 135.001-175.000 arası: 4 milletvekili

Xxxx

Yine Arapgir’de İl Genel Meclisi’ne bir aileden bir üye seçilecekti. Ama aday iki taneydi. Bir de belediye başkanı seçilecek. Sık görüştüğüm insanlardı o aile. Attila arkadaşımdı. Attila’nın babası Nazım bey belediye başkanı oldu, Halk Partisinin orada kurucusu. Devamlı belediye başkanı falan. Akrabası da devamlı İl Genel Meclisi üyesi. Demokrat Parti’de de böyleydi. Nihayet 1950 seçimleri olunca İnönü demişki her ilçeden bir kişi intihap edilecek. Belediye Başkanı Nazım bey akrabası Mehmet Kulu’yu İl Genel Meclisinde tuttu. Cemal Kulu Etibank Genel Müdürlüğü’nde de çalıştı. Kenan Evren onu Arapgir’e getirdi. Cemal Kulu ile dostluğumuz devam ediyor. Zaman zaman görüşür, konuşuruz. Yani onları tenkit etmek için değil, hatıra olarak anlatıyorum bunları. Yani böyle hadiselerin içinden geldik bizler. Bu haller halen devam ediyor. Bu demokrasi meselesini bir haline- yoluna koymak gerek. Yazık bu insanlara, bu insanlar eziliyor.

Xxxx

Demokrasi yolculuğumuz hep sancılı olmuştur. Daha çok sancı çekeceğimiz anlaşılıyor.

<