METİN ALTINÇEKİÇ

METİN ALTINÇEKİÇ

GELECEĞİMİZ ARABANIN ÖN CAMINDA – SURİYELİLER

Sevgili okurlar önce size yaşamımdan bir örnekle başlayacağım, İstanbul’un güzel bir semtindeyim, ışıklar yeşil derken turuncu ve kırmızı yandı ve ne mi oldu? Suriyeli bir çocuk arabamın camında belirdi, para istedi. Bir tarafım buruk iken diğer tarafım neden vatanlarını korumak yerine buradalar? Neden başka ülkeye iltica etmişler derken yeşil yandı ve yoluma devam ettim.

Başka bir gün yolda yaya ilerlerken yine bir yerde Suriyeli bir kaç çocuk gördüm. Bunlardan bir tanesi bizim milletimizden bir çocuğun elindeki şeyi çekti aldı. Çocuk hışımla durumu annesine söyledi. Ne oldu dersiniz? Anne de ses yok, çocukta ses yok ama ikisinde de amansız bir korku.

Televizyonu açıyorum, Suriyeliler market basıyor, paraları alıyor, market sahibine haftaya gene geleceğiz paramızı hazır et diyor. Hey gidi heey. Yollarda dilenenler, biraz mal varlığı olupta, İstanbul’dan çeşit çeşit yer alanlar. Böyle diz boyu hayatımıza dahil olmuş yüz binler, milyonlar var şu an ülkemizde. Resmi 3 milyon deniyor, Gayri resmi 5 olduğu iddia ediliyor.

Sevgili okurlarım, başlıkta ne demiştim? Geleceğimiz arabanın ön camında, bunu neden dedim biliyor musunuz? Bu çocuklar, eğer her hangi bir konuda eğitilmez yetiştirilmez ise, gelecekte 20’li 25’li yaşlara geldiğinde başımıza bela olabilir. Gasp, hırsızlık, tecavüz, cinayet ve benzeri bir çok adli suçu işleyebilirler. Peki neden?

Çünkü bu çocuklar, herhangi bir gelecek planlaması olmadan yaşarlarsa, gelecekte ne olduğu belirsiz tehlikeli insanlar haline dönüşecekler. Bugün ülkemizin en gariban ve kırsal kesiminde ki insan bile en azından evlilik hayalleri, akraba ya olan sorumluluk dolu bir tutum vb. Bir durum söz konusudur. Ancak bu insanların anne, baba, kardeş hayatını kaybettiği için böyle bir sorumluk ve eğitim yönlendirme olmadığı için de umut gelecek duygusu oluşmayacaktır.

Buradan devlet yetkililerimize sesleniyorum, ya bu insanları eğitin ya da sınırda güvenli bölge oluşturup hepsini oraya koyun. Yoksa gelecekte başımıza bela olacaklar. Toprak isteyebilirler ve her türlü adli suçu işleyebilirler.

Sevgili okurlar, diğer bir yönü ile de Suriyeliler devletimize oldukça ağır bir yük teşkil etmektedir.  Maliyet olarak milyar dolarlar konuşuluyor. Vatandaşlarımız içinde çok zor durumda olan insanlar varken, bu insanlara (Suriyelilere) para verilmekte ve yardımlar yapılmakta. Türkiye ve geçmişte Osmanlı Devleti her zaman dünyaya örnek ve merhametli bir durum içerisinde yer almıştır. Çok büyük ve önemli bir devletiz. Ancak şu anki tutumuz  bize zarar verecektir. Avrupa ve Amerikaya bir dikkat edin, çok az sayıda Suriyeli kabul etmiş ancak, onlarda mühendis, mimar, dr ve benzeri ünvanlardır. Bizdeki tutum nedir? Herkesi kabul ettik. Bence biraz daha seçiçi olmalı ve frenlemeliyiz.

Benim bu mesele deki görüşüm, ülkesinden ülkemize irtica edenler, kendi devletlerinde ki savaşı bırakmak sureti ile ülkemize gelmişlerdir. Bizim ülkemizdeki mehmetçik ve değerli rütbeli personel bugün Ortadoğu’da hatta Suriye’de bir savaş vermektedir. Tamam biz Osmanlı torunuyuz, büyüyüğüz, kudretliyiz ancak benim askerim orada (Ortadoğu) şehitlik şerbetini içeren, Suriyelinin ülkemde cirit atması canımı yakıyor. Teklifim 18 yaşını doldurmuş her Suriyeli ile 45 yaşını aşmamış her Suriyeli eğitilmek üzere Türk Silahlı Kuvveteleri bünyesine verilmeli.  Gidip kendi ülkelerini kendileri korusun.

Netice olarak Suriyeli vatandaşlar eğer ola ki eğitilmez veya güvenli bölgeye transfer edilmezlerse, gelecek dönemlerde bizlerin veya bizlerden olma nesillerin bu insanlardan çekeceği var. O yüzden tavsiyem Suriyelilerin ya güvenli bölgeye transferi yada eğitilmesidir. Hatta mümkün ise askere alınmalarıdır. Başka türlü ileride bize teşekkür etmeyecekleri gibi, köstek olacaklar ve sorunlar yaşayacağız. Daha güzel bir Türkiye de görüşmek dileği ile gelecek haftaya dek hoşçakalın.

<