EŞEKLİĞİNİZ DEĞİL Mİ?
Hoca Sivrihisar' dan göçünce Akşehir'e
Herkes bir tuhaf görür Hoca'yı birdenbire
Bir müddet Hoca'yla kimse samimi olmaz
Hoca o Hoca ise devamlı böyle kalmaz
Bunların tutumunu Hoca fazla büyütmez
Hoşgörülü davranır kimseye sitem etmez
Fazla kimse katılmaz Hoca'nın vaazına
Karnımız tok derlermiş onun boş avazına
Hoca belli etmemiş o nüktedan halini
Ne kimse selam vermiş, ne tutmuşlar elini
, Hocayı ziyarete Konya kadısı gelir
El etek öpmek için herkes şöyle dizilir
Ön sırada beklerken, bakar Hoca son başta
Hoca'yı tanımayan halkı görür revaçta
Kadı anlar durumu doğru Hoca'ya varır
Önce elini öper, sonra tutar sarılır
Aman Hocam ne oldu, söyle bana halin ne
İhtiyarlık işte der, en sonra ben geldim de
Kadı halka dönerek ne oldu ahali der
Ne yaptınız Hoca'ya, söyleyin suçlu kimler
Herkes şaşırır kalır, kimse cevap veremez
Kadı döner Konya'ya o gün bir şeyler demez
Halkta bir panik başlar kadının kızmasına
Çekeceğimiz vardır yandık bir dahasına
Hoca ayrılmak ister merasim alanından
Önce beğenmeyenler hiç ayrılmaz yanından
Hoca alçak gönülle birlik eder halkına
Soğuk Akşehirliler biraz sevinir buna
Kısa bir müddet sonra kadı yeniden uğrar
Yanında birkaç memur, ellerinde bir karar
Her haneye on akçe kesin karar alınmış
Devletin memuruna saygısız davranılmış
Hemen ilan olunur, duyup duymayan kalmaz
Karar kadıdan çıkmış affı da mümkün olmaz
Bütün herkes toplanır ilan edilen yere
Kimi el etek öper, kimi diz çöker yere
Başlarlar yalvarmaya kadı ise kaskatı
Ben değil siz kendiniz verdiniz bu fırsatı
Hem de Konya'ya kadar bir bir geleceksin iz
Zulmetmek nasıl imiş orada göreceksiniz
Kısa bir süre sonra kadı döner Konya'ya
Ne olur kurtar diye koşuşurlar Hoca'ya
Kıymetini bilmedik sen olsun kurtar bizi
Ceza bize çok ağır doğrultmaz belimizi
Kadı değişmez biri, af elimde olmayan
Elbet eşekliğiniz sizi bu hale koyan
Alın der şu mektubu gidin kadıya verin
Deyin sizde var ise bize akçe gönderin
Kadı hemen çözümler Hoca'nın nüktesini
Ona sahip çıkın da öğrenin gülmesini