SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

EMİNAT ALTINA ALINMALI..

Yaşamımıza karışan dostların, yahut dostlukların aldatmacı taraflarına ne zaman şahit olursunuz? Aslında bunun bir zamanı olmaz. Her an dostluklar bozulabilir ve bir daha da düzeltilemez. Gerçek dostlar dürüst ve sadık olurlar. İyi ve kötü günlerimizde hep yanımızda olurlar. Dertlerimize ve sorunlarımıza ortak olarak çözüm üretirler. Geleceğin şartlarına birden etki ederek hayatlarımızı karartan günlerin vefalı insanları gene dostlar olmaktadır. Vefasız insanlar dost gibi görünür, kendi çıkarları öne çıkınca yakınlık kurmaktan kaçınırlar.

Bugünkü yaşam tarzımızda candan dostlara çok ihtiyaç duyulur. Bu bakımdan dost seçerken dikkatli ve uyanık davranmakta kavram bilincine önem verilmelidir.

Kimin uygun dost olduğu önceden bilinemez. Okullarda yaş farkı gözetilmeden örnek dostluklar öğretilmelidir. Ailelerde bireyler genel yapımıza bakıldığında dostluklarla ilgili yeterli bilgilerden faydalanmak gereği duymazlar. Dostlukları samimiyet şeklinde algıladıkları için çocuklarını sosyal yapıya göre yetiştirmekte yeterli düşüncelerden faydalanmak istemezler..

Büyük halk ozanımız Aşık Veysel, yaşamı boyu, “nice güzellere” bağlanıp kaldığını anlatırken şöyle der:

“Ne bir vefa gördüm, ne fayda buldum.”

Şair, bu yakarışına şu gerçekliği yakıştırır:

“Dost dost diye nicesine sarıldım.. Beyhude dolandım, boşuna yoruldum..”

Ünlü ozanın, hasret duyduğu “dostluk” anlayışı yaşamın bir teminatı olarak yorumlanmalıdır.

Atasözlerimizdeki “dost kara günde belli olur.” deyimi, temel bir fikri doğrulamaktadır. Gerçek yüzünü okuduğunuz, duyarlı yüreğine güvendiğiniz dostluklara sahipseniz hayatınız bezdirici olmaz.

Sağlam dostluk, sabırla ve deneyimle kazanılabilecek bir yürek işidir.

Arkadaş canlısı dostluk, dokunduğu her yere, sevgi ve iyilik bulaştırır.

Yanlış kurulan dostluklar dikenli çalı sayılır.

Yaşama gücünü yitirenlerin yıkılışını, tüketilen dostluklar hazırlar.

Burada bahsettiğimiz şey, “yaralı parmağa merhem olmayan” dostluklar değil, yeri geldiğinde yaşama dayanma gücünüzü filizlendiren çekirdekten kalma arkadaşlıklardır.

Şayet böyle birine sahip olmuşsanız, asıl geleceğinize yatırım, ta başından beri becermişsiniz demektir.

Toplumdaki “dostluk” çelişkilerini uzlaştırıcı bir noktaya çekmemiş bulunanlara Şair Veysel’in düşünceleriyle yaklaşalım:

“Mes çarıktır, çakır mestir.

Yürürlerse aynı sestir..”

Vefasız dostlar, yaşama dayanma gücünüzü azaltıyorsa kaygılanmak hakkınızdır.

Çünkü, “dost kazığı acıdır.” Girdiği yeri deler, geçer..

<