İBRAHİM GÜLEÇ

İBRAHİM GÜLEÇ

EL ELİN EŞEĞİNİ

Bir gün köy ağasının eşeği kayıp olur 
Ağanın eşeğinden köylü haberdar olur 
Birkaç kişi birleşir eşeği bulmak için 
Hizmete değer derler koskoca ağa için 
Çıkarlar köy dışına dağılırlar her yana 
İnşallah kurt rastlamaz o zavallı hayvana 
Kimi yol boyu gider, kimi dağ tepe aşar 
Kimi yavaştan yürür, kimisi durmaz koşar 
Herkes bir yeri arar birbirinden habersiz 
Ne sesine rastlarlar ne de belirli bir iz 
Kimi bir gölge bulmuş durup serinlenmeye 
Kimisi yorgun bitkin oturur dinlenmeye 
Hocaysa bir dereyi sessiz ve sakin bulur 
Hafifçe bir öksürür yankı geriye vurur 
Seslenir ses de aynen geri verir yankıyı 
Ayağı taşa değse ses verir tıkırtıyı 
Yorgunluğu unutur Hoca yankı sesine 
Şöyle geriye iter kavuğa ensesine 
Sağa sola bir bakar hiç bir canlı mahlûk yok 
Bir türküdür tutturur sesi de güzelmiş çok 
Bir, bir daha sıralar bildiği türküleri 
Eşek arayanlardan sesine gelir biri 
Hoca der ne yaparsın böyle kederli günde 
Eşek arıyorum der bende bir ayrı yönde 
Olur mu be Hoca der böyle eşek aramak 
Biz kederli ve üzgün, sen türkü söylersin bak 
Siz de bulamadınız üzülmek neye yarar 
El elin eşeğini böyle türküyle arar.

 

<