CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

DURAKTA BEKLEYEN ADAM

Adını sormadım. Emekliymiş .   Erzincanlıymış. 

Erzincanlı atmış beş-  yetmiş yaşlarında, saçı ağarmış   ve durakta  otobüs bekliyordu. Avcı olmamasına rağmen   avcı yeleği giyiyordu.  

Ona da peki... Ya şapkası ?...

Başında Amerikan donanma erlerinin giydiği şapkadan vardı.

Durağa intikal ettiğimde   “ aleyküm selam”  diyerek yüzüme baktı ama  “gözünün üzerinde kaşın var” demedi. Kolumdan tutup tarif etti;

- yüzünde beyaz lekeler var dedi. Ben anlamamazlıktan gelerek; 

-Yüzümde beyaz lekeler mi ?  diye karşılık verdim. 

Hay Allah, elimdeki deri hastalığı mıydı yüzümde  nükseden ? 

Çoktandır  aynaya ve üstüme başıma  bakmıyordum. 

Adamın tarifiyle  elimi yüzümde gezdirip  beyaz noktaları sildim. Göz damlasının damlacıklarıydı beyaz lekelerdi bunlar..

Söylemesi ayıp bu aralar kendimi dağıtmış bulunmaktayım. Havalar sıcak, haberler hoş değil.  Evden  apar topar çıkarken çoğu kere  dükkanı açık bırakıyorum. 

Gömleğimin göbek  hizasındaki bir kaç düğme düşmüştü...

Neyse durağa dönersek adamla  kısa durak sohbetinde laf  lafı ,   laf sokak siyasetine kapı açmıştı.

Erzincanlı  besbelli sıkı bir muhalifti. 

Otuz sene, devlet gemisinde dünya sularında gemilerde  çalışmış, Dünya suları  üzerinde görmediği yer kalmamış. Sonunda yabancı hayranı bir Türk olarak ülkesine dönmüştü. 

Tadını alamadığı medeni avrupaya (!) kızını okumaya göndermişti. Ona göre Türkiye’de hayat yoktu !

Sıkı muhalifti ve korkuyordu !

O sırada  bir karga  ile bir  martı kendi dillerince  konuşarak   konuşmalarımıza kulak vermiştiler. Erzincanlı, bir yandan bana bir yandan mezkur yaratıklara bakarak; 

-Yerin kulağı var, dedi.  

-Korkma ülkede demokrasi var , dedim. 

Adam bir adım  geri çekilerek  ve bakışlarıyla içimi çekerek mesafeyi  araladı. Kızgınlıkla; 

- Binali Yıldırım’ın yirmiden fazla gemisi, “Tayyip”in ise onaltıdam fazla uçağı var!  Katlar, yatlar, yazlık kışlık sarayları var , dedi

Ona göre ülkeyi hırsızlar yönetiyordu. 

El insaf ,. Nereden biliyorsunuz, dedim

-Bak yollar, metrolar, köprüler, marmaray, hastaneler , köprüler. Yiğidi öldür ama hakkını yeme, dedim  .

Sözlerim  Erzincanlıyı  ve durağa henüz intikal etmiş yaşlı kokonayı  da millet ittifakı içine  almıştı. Erzincanlının her sözüne başını sallayarak onay veriyordu. Erzincanlı  hain hain  içini çekti ve  millet  ittifakındaki kokonaya  hitaben; 

-Bu  da  Tayyipçi"  dedi. Kokona onay verdi. 

Daha önce de bu sütunlarda arz etmiştim. Ben ne Tayyipçi ne de Binaliciyim . 

Yerli yabancı hiç bir vakıftan para almayan kendi halinde bir araştırmacı yazarım. Ama başımda berem ağzımda  pipom yoktur. 

Ben fikri ve vicdanı hür biriyim. Boşuna aramasınlar ne vikipedide ne de kim kimdir ansiklopedisinde adım geçer. 

Hiç bir partiye kayıtlı değilim . Ara sıra İstanbulda , bazan da Malatyada olurum. ,  Yatım katım, sair  kontenjandan teferruatım da yoktur.

 Evim rutubetli tuzum kuru değildir. Siyaha siyah, beyaza  beyaz diyenlerden  biriyim.

 Akşamları haberleri izler , sayın başkanın ABD ‘ye AB' ye , Rusyaya çektiği rest videolarını beğeniyle  izlerim.

Erzincanlıya göre; Sayın başkanın  

1-on altı uçağınız, yüzlerce makam aracı , gemileri , 

2- yazlık, kaç adet  kışlık sarayları  var

Erzincanlıya göre; sayın eski başbakan Binali Yıldrım'ın 

1-onlarca gemisi

 2- oğlunun düzinelerce gemisi var...

 Erzincanlıya göre;

- onbeş yerden maaşlı  yandaş devlet memuru var

Rivayet muhtelif; iddia eden iddiasını ispat ile mükelleftir deyince, Erzincanlı, yaşlı kadına dönüp beni işaret etti; 

-Bak bu da Tayyipçi dedi. Yaşlı kadın kafasını salladı. Onayladı.

Beklenen otobüs durakta bekleyenlerin hepsini, Erzincanlıyı, millet ittifakından olan kadını silip süpürdü. 

Durakta  kimse kalmadı...

<