DOKSAN DOKUZU
Hoca sabah namazı kıldıktan hemen sonra
El açar dua eder dizine vura vura
Hey Allah'ım kadirsin cevap ver, der sesime
Her şey elinden gelir, şöyle bir bak halime
Şöyle bir kese akçe versen müşkülüm biter
Giderir ihtiyacım, çok yokluk çekmişim der
ihtiyacım fazla der en azından yüz olsun
Doksan dokuz istemem yüz olsun ki düz olsun
Hoca birkaç gün böyle durmadan tekrar eder
Onun bu dileğini komşusu merak eder
Hemen koşar sarrafa bu durumu bildirir
Hoca'nın muzipliği sarrafı da güldürür
Peki der, bu Hoca'ya bir oyun oynayalım
Keseye yüz değil de doksan dokuz koyalım
Doksan dokuz akçeyi hemen keseye korlar
Hoca dua ederken bacadan bırakırlar
Hoca bir heyecanla hemen keseyi kapar
Söylemiştim Allah'ım sende çok keramet var
Hemen keseyi açar elleri titreyerek
Başlar tek tek saymaya şükür Allah diyerek
Birkaç sefer tekrarlar altın yüzden bir eksik
Buna da çok şükür der gülümser kesik kesik
Sayma işi bitince keseyi bir okkalar
Sakalına sürterek hemen cebine koyar
Bunu gören komşular akçeler gitti derler
Hu, Hoca hu, diyerek, bacadan seslenirler
Hoca, hani ne oldu yüz altındı dileğin
Eksiğini görünce dayanmadı yüreğin
Karışma Hak işine, o bildiğini verir
Doksan dokuzu veren o biri de gönderir.