RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Bir Türk düşünürü Takdimimdir

Ülkemizde insanların çok iyi kalp doktoru, mühendis, oyuncu, siporcu olduğunu yakın çevresi takdir eder. Siz bugüne kadar bir Türk adını bir düşünür sıfatıyla birlikte zikredene rastlamadınız. Ama en basit meseleyi anlatırken bile Batılı, Çinli, Hindli, Avrupalı, Amerikalı, özetle hemen dünyanın her yerinden birinin bir cümlesi tırnak içinde verilerek adamın adı anılır,  düşünür olarak takdim edilir.

Neden? Ülkemizde kimse bir düşünce üretmez mi? Bizim insanımız vecize, özdeyiş, hikmetli söz üretemez mi demeyiniz. Elbette düşünür, düşünce üretir, hikmetli, sırlı, anlamlı cümleler söyler insanımız.

İki sebepten biz onları görmezden geliriz. Birincisi bunları yadırgamaz, hayrete düşmez ve alışıldık sözler gibi gelir.

İkinci sebep çok vahim ve esasında bu daha gerçekçi. İnsanımızı hafife alırız. İnsanımızın düşünür olabileceğini kabul edemeyiz. Biraz aşağılık duygusu hemen herkeste vardır.

 

 

Xxxx

 

Bir Türk düşünce adamını tanıtmak gerek. Çünki o, tanınmayı, tanıtılmayı hak ediyor. Vehbi Sınmaz günümüz fikir erenlerindendir. Daha yüzlercesini tanıyorum. Zaman buldukça her birini milletime tanıtmaktan haz duyacağım.

  1. tarihinde Manisa’da doğdu Vehbi Sınmaz. Isparta ve İstanbul İmam Hatip okullarında okudu. Mezun olmadan bir yıl evvel 25 yaşında toplum meselelerine ilgi duyan bir yapısı olduğundan, Fena İtiyadlarla Mücadele Derneğini kurdu.

Neydi amacı? İnsana ve cemiyete zarar veren davranış alışkanlıklarından insanları kurtarmak. Düşüncesinin temelinde insan, toplum, iyilik-kötülük, fayda-zarar, eğitim, ahlak vardı. Bir insanın düşünür olması için yeterli kavramlar.

1969 yılında sağ kitle partisinin  Manisa milletvekili seçildi. 12 Mart 1971 muhtırasının muhataplarındandı. 1994 yılında yine düşünen adam faaliyetlerine devam ediyordu. İnsan ve Kültür Vakfını kurdu.

 

Xxxx

 

‘İnsan iki derinlik arasına sıkışmış bir varlıktır. İç derinlik ve dış derinlik dalış alanıdır. Ben bir insan olarak derinliklere hayran bir adamım. Ben derinliklerin uzmanıyım’.  Böyle diyor Vehbi Sınmaz. Bu cümlelerin altına ne kadar çok firenk ismi yazılabilir, düşününüz.

Vehbi Sınmaz meselesini ısrarla takip eden bir düşünür. 1975 yılında Düşünce adlı bir dergi yayınlamaya başlıyor.

Çok önemli bir toplum gerçeğimize dikkat çekerek şöyle diyor:

Bir çoğumuz anamız ve babamız tarafından, ailemiz tarafından geleceğe yönelik eğitilmedik, yetiştirilmedik. Kendi kendimizi yetiştirmek zorunda kaldık. Bütüne varmak için parçadan kurtulamamış bir insanım.

 

Xxxx

 

Allah aşkına her paragrafta bir firenk adı yazmayı kültürlü insan olmanın göstergesi zanneden insanlarımız Vehbi Sınmaz’ı tanımalı. Her cümlesindeki hakikat deryasını keşfetmeli ve onu bir Türk düşünürü olarak selamlamalıdır.

Ülkemizde Vehbi Sınmaz’ların çok olduğunu bilmelidir.

 

Xxxx

 

Benimle görüşme yapan bir değerli edebiyatçı bana, edebiyat dünyasıyla nasıl tanıştınız diye bir soru sorduğunda açık konuştum. Ben edebiyatçı değilim. Ben düşünürüm. Ziya Gökalp, Nurettin Topçu, Erol Güngör, Cemil Meriç ve aklınıza gelen her düşünür gibi ben de bir düşünürüm. Benim işim düşünmek, düşünce üretmek, iç içe üç daire genişliğinde yeni düşünceler üretmektir. İnsanım, Müslümanım, Türküm. Bu üç dairede düşünce üretiyorum.

Tanıtmak istediği Vehbi Sınmaz bey de aynen bunları yapıyor. Düşünce üretiyor. Kendisini hürmetle selamlıyor ve Türk milletine armağan ediyorum.

 

<