Bir kadını yitirmek, tüm kadınları yitirmek demektir
Bir gün sen de kadınsız erkeklerden olacaksın.
O gün en ufak bir uyarı, küçücük bir ipucu vermeden; önsezi olarak hissettirmeden ya da içine doğmadan; kapını çalmadan, hiç beklemediğin bir anda seni bulacak.
Bir köşeyi döndüğünde, aslında çoktan oraya varmış olduğunu anlayacaksın. Geriye dönmek mümkün olmayacak.
O köşeyi bir kez dönünce, orası artık senin için mümkün olan tek dünya olacak. O dünyada sen kadınsız erkeklerden biri olarak anılacaksın. Hep bu soğuk çoğul eki ile...
Evet, yukarıda yazdıklarıma hak verecek ve ne demek istediğimi anlayacaksınız Haruki Murakami'nin "Kadınsız Erkekler" ini okuduğunuzda. Bu kitapta, bir kadının özlemini çeken, yasını tutan; bir kadın tarafından aldatılmış, terk edilmiş olmanın acısıyla yaşayan, aşkla kendinden vazgeçen erkeklerin öykülerini bulacaksınız.
Ben Haruki Murakami'yi ilk kez okudum, ancak son olmayacak. Öylesine etkisinde kalmışım ki kitabın sizlere de önermeden edemedim.
7 muhteşem öykü ile örülmüş okunası bir kitap. Çevirisini Ali Volkan Erdemir’in yaptığı kitabı Doğan Kitap vitrinlere taşımış.
1949 Kobe doğumlu Haruki Murakami’nin kitapları tüm dünyada ellinin üzerinde dile çevrilmiş. Yazarın Türkiye’de yayınlanan diğer kitapları ise Yaban Koyunun izinde, İmkansız şarkısı, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında ve Sahilde Kafka… Bunları henüz okumadım, ancak en kısa zamanda edineceğim, okudukça da sizlerle paylaşacağım.
Bu haftayı da noktalayayım ve sağlık ve esenlik ve mutluluk dileyelim efendim…