RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Bir eylem adamı Nureddin Topçu

Gazeteci Abdullah Işıklar ağabey anlatırken tanıdığı, ahbaplık ettiği, dinlediği insanlardan kendisi üzerinde izler bırakmış olan hatıralarını ifade ediyordu.
‘Nurettin Topçu bizim mahallede oturuyordu. Kadırga’da bizim evin biraz ilerisinde.Bizim evimiz caminin bitişiğindeydi.  Nureddin Topçu müezzin mahfilinde sıkışmış arkada bir yerde. Efendim bir adam getirmişler kürsüye vaaz veriyor sözüm ona. Ama ne hikeayeler anlatıyor. Nurettin Topçu daha fazla dayanamadı. Ayağa kalktı ve bağırmaya başladı. Susturun ya bu adamı. İn aşağı, dedi.
xxxx
Nurettin Topçu İstanbul Erkek Lisesi’nde öğretmendi. Sonra Zekeai Konuralp vardı. Aşere-i Mübeşşere ve İslam Peygamberi adında kitabı vardı. Âlim adamdı. Tarih öğretmenydi. Arkadaşım var, Ferit. O da orada okudu. Çok güzel bir hatırası vardı, bana bir gün anlatmıştı:
xxxx
 Bir gün Zekeai Konuralp’in dersindeyiz. Arkadaşın birisi söz istedi. Bir şey soracak. Zekeai hoca demiş ki, evladım sol parmağını kaldırma, o sana başka yerde lazım olur. Sağ parmağını kaldırarak söz iste, demiş. Sol elle taharet yapılır, sağ elle yemek yenir. Bunun için o zamanın insanları böyle güzel insanlardı ve her bir fırsatı bir şeyler öğretmek için kullanırlardı.
xxxx
Nurettin Topçu’ya gidip dine dair bir soru sormuşlar. O da onlara Arvasî hazretlerini anlatmış. Abdühakim Arvasî hazretlerinin bir nazarı, bir bakışı vardır. O bakışla söylediği sözler onları altüst ederdi. O bakışla söylediği sözler muhataplarını dönüştürüverirdi. Allah’ın veli kullarının bakışları öyledir. Bir baktığı zaman aşkla çok şeyler söyler. Allah o kişiye hidayet etmiş, onlar da vesile olmuşlardır.
Bir gün yolda gidiyorduk karşıdan bir köpek geliyordu. Köpeğe şöyle bir baktı, köpek takla atmaya başladı. Yani her şeyin bir vakti zamanı var.
Xxxx

Nureddin Topçu ile Fethi Gemuhluoğlu iyi tanışırlardı. Kadırga’da Gemuhluoğlu’nun evinde bir salonda Nureddin Topçu’a ait bir masa vardı. Topçu’nun tam arkasına gelecek tarzda konulmuş yağlıboya bir Hitler portresi vardı. Nureddin Topçu da o dönemde Alman dostluğu çerçevesinde Htler hayranı idi.
Xxxx
Bir gün Nureddin Topçu anlatıyor ve Vehbi Sınmaz dinliyor ve Çemberlitaş’ta ilerliyorlar. Fakat Vehbi Sınmaz öylesine dikkat kesilmişti ki yanından gelen geçeni asla görmüyordu. İşte dedim rabıta bu. Vehbi bey o anda Nureddin Topçu’ya tam rabıta sağlamıştı.
Allah ve Resulüne böylesine rabıta sağlarsa insan dünyanın hiçbir meselesi onu sarsamaz.

<