BİR DEDEKTİFİN HİKÂYESİ
Sevgili okurlar; öncelikle gazetemiz Yenigün’de 2018 senesinin ilk köşe yazısını yazmamın
sevincini duyduğumu kalben ifade edebilirim. Şimdi bu hafta başlıktan da anlayacağınız üzere
size bir dedektifin hikâyesini anlatacağım. Ancak bu öyle bildiğiniz türden bir dedektif değil.
Eminim birçoğunuzun aklına dedektif deyince, açık kahve tonlarında uzun paltolu, elinde
kocaman büyüteci olan biraz uzunca boylu ve esrarengiz bir adam geliyordur. Daha çok aklınıza
fiziki anlamda bir dedektif gelmemelidir. Peki, nedir o akla gelmesi gereken? Araştırma,
geliştirme bir şekilde müşterisinin istediklerini ortaya çıkartmak gelmelidir.
Benim bu hafta söyleşi yaptığım dedektif, öyle bildiğiniz türden değil. Kendisinin ismini
buradan paylaşmayacağım, ancak bu kişi ve/veya kişiler kendilerini sadece bir dedektif olarak
tanımlıyorlar. Teknoloji Dedektifi olarak tanımlıyorlar.
Peki, ne yapar bu teknoloji dedektifleri? Bu adamlar diyorlar ki, bizi kiralayın kardeşim.
Ama bizler bu dönemin farklı dedektifleriyiz diyorlar. Yani mesela sizin için, Çin’e gideriz. Çin’de
sizin için bir dedektif edası ile tek tek fuarları gezeriz. Çarşı, pazar ne gerekiyorsa süratle yerine
getiririz. Sizin adınıza tedarikçilere kart bırakırız. Aradığınız ürünlerin, marka model, seri
numaraları ve hangi dükkânda ne kadara oluyor onu buluruz diyorlar. Bu dedektifler, aynı zaman
da isim vermeyeceğim tanınmış bir elektronik markası ile çalışıyorlar. O marka diyor ki, kardeşim
git tüm Çin pazarını gez. Yetmedi, fuarları da gez. Benim patentli orijinal ürünümün yan sanayisini
satıyorlar mı? Satıyorlar ise bana tek tek bir bir bildir, diyor firma. İsterse teknolojik takip’in yanı
sıra geriye dönük raporlarda sunuyorlar. Ürün fiyatlarını yerel pazar ile kıyas imkânı yapan
raporlar da hazırlıyorlar. İsteyenlere Çin de ofis hizmeti dahi verilebiliyor.
Ben Teknoloji Dedektifine bizzat sordum ne karı var bu sistemin satın alan kişiye? Uçak
bileti maliyeti kafadan yok. Hotel, Otel masrafı yok. Vize ek tercüman masrafı yok. Yemek,
alışveriş ve ek giderler yok. Müşteri kemiksiz detaylarına takılmadan doğrudan istenilen sade
bilgiye ulaşabiliyor. İşte bu sebeple dedektif vazifesini tam olarak yerine getirebilmiş oluyor. Bu
hizmetin bedelini de sordum. 370 dolardan, projesine göre fiyatların başladığını söylediler.
Sevgili okurlar, keşke ülkemizin halkımızın derdi gayesi bu ve benzeri yönde olsa. Yani yeni
şeyleri araştırmak, geliştirmek ve onun üzerinden hem ülkemize, hem kendi ekonomimize katkı
sağlayabilmek olsa. Maalesef daha ziyade sermaye sahipleri ve bilginin değerini bilenler
meseleye başvuruyor. Daha önce ki yazılarım da “E’ler Hayatımızın İçinde” isimli bir yazım vardı.
Orada da belirttim. E’ler gerçekten hayatın her alanında, yeme içmeden, aklınıza gelebilecek en
uç noktasına kadar büyük bir etki hâkimdir. Ancak, teknolojinin gelişmesi ve çeşitliliğin artması ile
bu tarz ar-ge çalışmaları oldukça önem kazanmıştır.
Dolayısı ile çağ, dönem yeni bir dedektif türünü de meydana getirmiş oluyor böylelikle ile
teknoloji dedektifleri denilen yeni bir iş, meslek kolu meydana geliyor. Yurt dışında yaşayan belki
öğrenci ama teknoloji dedektifi olmak isteyen bir kişi de bu işi yapabilir. Bu konuda çeşitli sosyal
ağlar yardımı ile ya da Google üzerinden ar-ge çalışmaları yapılabilir. Böylelikle doğru kişiye
ulaşılır ise doğru ticaret ortamı meydana gelebilir. Haftaya görüşünceye dek, teknolojiyi bol bol
yaşadığınız, keyfinizin yerinde olduğu güzel bir hafta diliyorum. Hoşça Kalın.