Ah akıl!
Akıl bir faaliyettir. İki şeyi birbirine bağlamaktır. Bu faaliyet beyin denen tarlada, imalathanede gerçekleşir. Her insanda beyin yaratılıştan vardır. Yani sürülecek bir tarla, ya da çalıştırılacak, imalat ve üretim yapılacak bir fabrika gibi düşünmek lazım. Tarlaya atılacak tohum, dikilecek filiz ve fide ya da imalathanede imal edilecek, üretilecek şey düşüncedir. Bunun malzemesini de bize öncelikle beş duyu organlarımız, daha sonra belleğimiz, hafıza ve hatıra definesinde biriktirdiklerimiz, görgülerimiz, tecrübelerimiz, beş duyu organı dışında hissettiklerimiz, gönlümüze, aklımıza, ruhumuza hoşluk veren oluşumlar, nahoşluk veren durumlar taşırlar.
Xxxx
Akıl sık sık tatile çıkar. Kötü bir alışkanlığı var. En küçük bir aksaklık karşısında fabrika durur. Beyindeki faaliyet iptal olur. İnsan ruhuna hitap eden herhangi bir duygu öne çıktığında akıl durur. Beyindeki faaliyet durur. Akılla birlikte, vicdan da susar, merhamet bir köşeye saklanır. Şefkat daha narin olduğu için o daha çok gözden kaybolur. Adalet ise zaten son derece pahalı ve az bulunan bir hal.
Xxxx
Heyecan, korku, sevinç, kin, nefret, düşmanlık, hüzün, acı, zevk, şehevi haz. Bütün bunlar uç gösterdiğinde akıl hemen tatile çıkar. ‘Yahu dur, nereye gidiyorsun’ denmesine bile izin vermez. Akıl tatile çıktığında işler karışır da karışır. Bin yıllık birikim heba olur. Akıl tatile çıktığı için eşler birbirinden ayrılır, şirketler dağılır, işyerleri iflas eder. Ülkeler iç savaşa, ya da çok da gerekli olmayan dış savaşa sürüklenir. Bunların sebebi akılın çok nazenin oluşu, bir başka duyguya hemen yerini terk etmesi ve tatile çıkmasıdır.
Ne yapalım da akılın tatile çıkmasını önleyeli?
Diğer duygular da hayatın bir parçası. O duygular da gerekli. İptal edilemez. Yok edilemez. Hatta hayatı çekilir kılan, yaşanır hale koyan akıldan çok o duygulardır. Ama akıl olmayınca da insanlık çılgınlaşıyor. Binlerce yıllık birikimler heba oluyor. Buna bir çare bulmak zorundayız.
Xxxx
Çare: Beyin tarlasını daima sürmek, işlemek gerek. Beyin imalathanesini hep çalışır tutmak gerek. İster tarla ister imalathane deyiniz, beyin çalışmalı ve üretmeli. Beyin düşünce üretir. İnsanlarımıza düşünmeyi öğretmemiz gerek. Beyin düşünce üretir ama bir de üretilen düşüncenin niteliği meselesi var. Saçma, zırva düşünce de üretebilir beyin. Hezeyan da üretebilir. İyi, güzel, işe yarar, hayat ve beka için işe yarar düşünce üretmenin imkeanlarını öğretmek gerek insanlara.
İnsan beyni en çok kıyas yapar. Benzeyenleri-benzemeyenleri tasnif eder. Hiçbir şeye benzetemediği bir şeyi öğrenemez. Öğrenmenin ilk adımı düşünmektir. Düşünmenin il adımı hayal kurmak. Önce hayal kurmak, sonra ümit etmek, şeyleri birbirine iliştirmek, akıl etmektir. Akıl etmek düşünmektir.
Xxxx
Bütün duyguları, heyecanları, hazları, zevkleri, acıları, kederleri hesaba katarak, onlara çok kısa bir zaman diliminde hükümranlık verdikten maada, akılı devamlı kılmak gerek. Beyin hep çalışmalı, akıl etmeli, düşünce üretmeli. Düşünce üretirken de öteki duyguların payını ihmal etmemeli. Hayat sadece akılla, beyinle yaşanamaz. Hayat daha çok duygularla yaşanır. Ama bütün o duygulara beyin, akıl ederek, düşünerek, sınır çizerek, alan belirleyerek kılavuzluk etmek zorundadır..
Xxxx
Düşünmenin saçmalıktan, zırvalıktan, hezeyandan arınmasını sağlayacak olan şey düşünme disiplini denilen mantıktır.
Davranışların saçmalıktan, edepsizlikten, yanlışlıktan kurtulmasını sağlayan disiplin ise ahlaktır.
Davranışlarımıza ahenk ve denge sağlayan disiplin ise adalettir.
Akılı tatile çıkarmadan, diğer duyguları yok saymadan, hayat ve beka için iyi ve güzel olan düşünceler üretmek. Var mısınız? Bu zor işe var mısınız?