FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

YAPTIKLARINIZIN HESABI SORULACAKTIR

Dünya hayatının insanlar için bir imtihan denemi olduğu bütün kutsal kitaplarda ifade edilmektedir. Bu imtihan da kimse kimseden sorumlu olmayıp kendi hesabını kendi verir. İyilikler ve kötülükler bizlerin önüne  konmuş, cezası ve mükafatları bize anlatılmış olup, hangisini seçeceğimiz bize kalmıştır. Hayır ve şer Allah’tan olup iyiyi ve kötülüğü ayırt edebilmek için Allah bize akıl vermiştir. Peygamberler ve kutsal kitaplar bize bu konuda doğru yolu gösteriyor. Ancak daha ötesine karışmıyor. İsteseydi bizlere sadece iyiyi, doğruyu yapan insanlar yapabilir, kötülük olmazdı. O zaman yaradılışın amacı gerçekleşmezdi. Doğrular yanlışlar gösterilmiş, cezalar ve mükafatlar çokça anlatılmıştır. Hangisini istersek seçebiliriz.

İyiyi doğruyu seçebilmek için güçlü bir irade, nefse hakimiyet emek ve gayret ister. Dünyada yaşadığımız sürece iyilikte kötülükte olacak ve  bu imtihan sürecine tabi kalacağız. Bize düşen kötülüklerden uzak durmak başkalarının yapmasına engel olmak, gücümüz yettiğince iyilik yapabilmektir.

Mübarek Ramazan ayında depremzede kardeşlerimize yapacağımız iyilikler Allah katında mükafatlandırılacaktır. 

Büyük günahların bedeli de ağır olacaktır. Bunlardan sakınmak ne kadar kurtulabilmek için iyilik yapmak çıkar yoldur.

İnsanlar iyiliği de kötülüğü de meyillidir. Nefsine mağlup olan kötülüğe meyleder, nefsine hakim olanlar iyiliğe yanaşır. İşlenen günahlar büyük ve küçük diye ayrılır. Küçük günahlardan pişmanlık duymayan ve tövbe etmeyen kişi, mutlaka büyük günahın girdabına kapılır. Gerçek bir tövbe yapmadan, sırtında büyük günahlarla ahirete giderler bedelini öderler.

Günahların ve iyiliklerin neler olduğunu burada tek tek saymamıza gerek yok, neler olduğunu hepimiz biliriz, din kitaplarında bunlar açıklanmaktadır. Günahlardan sakınmak eğer bildiğimiz halde veya bilmeyerek günah işlemişsek tövbe etmemiz gerekir. Ne kadar günah işlemiş olursak olalım, Allah’tan ümidimizi kesmemeliyiz. 

Peygamberlerimiz (S.A.V)’in anlattığı bir vakayı aklımızdan çıkarmayalım.

Vaktiyle eski zamanda yüze yakın insan öldürmüş bir adam,  yeryüzünde büyük alimin kim olduğunu sordu ????. Ona bir rahibi gösterdiler. Bu adam bilgin alim adamdır dediler. Adam rahibe gider “ben çok insan öldürdüm” tövbe etsem olur mu? Diye sordu. Rahip “Hayır kabul olmaz” deyince adam rahibi de öldürür. Sonra yine en büyük alimin kim olduğunu  araştırdı. Ona bir alimi tavsiye ettiler. Bunun ilmi daha çoktur dediler. Onun yanına gidip, yüz kişiyi öldürdüğünü tövbe etsem kabul olur mu diye sordu. Alim elbette kabul olur. İnsanla  tövbe arasına kim girebilir ki? Sen falan yere git. Oradakilerle birlikte Allah’a ibadet et. Allah seni affeder dedi. Adam söylenen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yolda vefat etti. Rahmet melekleri ile Araf melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar. Rahmet melekleri şöyle dedi. “Adam tövbe etti yeri cennettir.”  Araf melekleri ise “o adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki o insanları öldürdü onun yeri cehennemdir” dedi.

Bunun üzerine Allah’ın emriyle insan kılığında  bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem seçtiler. Geldiği yerle gideceği yeri ölçün. Hangisi daha yakınsa adam o tarafa aittir dedi. Melekler iki mesafeyi ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu tespit ettiler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdüler. Değil ki; aslında kötülerin bulunduğu yere daha yakındı ama Allah yeri yakınlaştırdı ve gitmeyi istediği yere daha yakın oldu. 

BİR AYET

Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan ne mallarınız nede evlatlarınızdır. Ancak iman edip yararlı işler yapanlar müstesna. Onlara yaptıklarından kat kat yüksek mükafat verilecek ve onlar en yüksek makamlarda kalacaklardır. 

BİR HADİS

Müminler birbirlerini sevmek, birbirlerine şefkat göstermek ve iyilik yapmakta bir vücut gibidir. O yüzden bir uzuv hastalanırsa, diğer uzuvlar da hastalığın aynısını olurlar, uykusuzluk ve ateşine iştirak eder.

BİR DUA

Allah’ın tövbe edip, tekrar işlediğin her bir günahtan dolayı affetmesini istiyorum. Söz verip yerine getirmediğim şeylerden dolayı beni affetmeni istiyorum. Senin hoşnutluğuna niyet ederek başlayıp sonradan içine başka duygular karışan işlerimden dolayı bağışlanmayı, istiyorum. Bana ihsan ettiğin ama benim onları sana karşı günah işleyerek kötüye kullandığım bütün nimetlerin içinde senden beni bağışlamanı niyaz ediyorum. Ey gizli ve açıkta, gündüzün aydınlığında ve gecenin karanlığında, topluluk içinde ve gizlice işlediğim her günahı bilen Rabbim! 

Beni affetmeni istiyorum. Ey Allah’ım, ey kullarına muamelesi yumuşak olan Rabbim, dualarımı kabul eyle.

Ramazan’ınızı tebrik ediyor hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan diliyorum.  

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi