Selçuk Bayraktar: Dünya takdir ederken içeriden köstek olanlar var

Medeniyetimizin bilim ve teknolojideki yürüyüşünün TEKNOFEST nesliyle devam edeceğine işaret eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişimizde olduğu gibi medeniyetimizin teknolojiyle bağlarının kopmaması, dünya sahnesinde hak ettiği yerde olması için bugünden sonra da TEKNOFEST'in her daim yaşaması lazım. 2053'te, 2071'de çok daha büyük TEKNOFEST'leri milyonlarca kardeşimizle hep birlikte düzenleyeceğiz. Bizim hikayemiz üzerinden anlatmak istiyorum. Küçük bir ekiple ülkemizin ilk milli güdüm sistemine sahip insansız hava aracı Bayraktar Mini yola çıktı. Maket uçak boyutunda bir uçaktı. Kazandığınız tecrübeyle dünya harp tarihini değiştiren Bayraktar TB2'yi geliştirdik. Elde ettiğimiz deneyimle alanında dünyanın en iyisi diyebileceğimiz 6 tonluk Bayraktar Akıncı'yı ordumuza teslim ettik.

Tüm bu süreçte kazandığımız bilgi ve tecrübeyle milli insansız savaş uçağımız Bayraktar Kızılelma'yı uçurduk. Geliştirdiğimiz bu platformlar bizler için, bu toprakların evlatları olarak tarihe ve milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek adına iftihar vesilesi oldu. Fakat 'en büyük eseriniz, yaptığınız en büyük iş nedir' denilse tek kelimeyle 'TEKNOFEST' derim. TEKNOFEST bu saydığım eserlerin nicelerini yapacak gençlerin yetiştiği bir iklim, TEKNOFEST özlediğimiz özgüveni milletçe iliklerimize kadar hissettiğimiz bir adres, TEKNOFEST 'en iyisini biz yaparız' diyenlerin sadece sözlerinin değil, projelerinin de yükseldiği bir platform. Tam da bu saydığım nedenlerle TEKNOFEST'in devam etmesi, her yıl daha da büyümesi bir tercih değil, bir zorunluluktur."

"Bu uçaklara yalnızca tam bağımsız Türkiye hayaliyle yanıp tutuşan o güzel çocuklar dokunabilir"

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bayraktar, en ileri teknolojiye sahip bir İHA veya uçak da yapılsa önüne koyulacak tahta bir plastik takozun uçmasına engel olacağına işaret ederek, "Geliştirilen müthiş teknoloji, basit bir takozu dahi geçemez. SİHA'larımızı geliştirirken de, Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğumuzu büyütmek için kurduğumuz T3 Vakfı'mızda çalışırken de maalesef takoz koymak isteyenlerle karşılaştık, hala da karşılaşmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Dünya yaptıkları işleri takdir ederken, içeriden köstek olmaya, takoz koymaya niyetlenenler olduğunu belirten Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sizler de şahit oldunuz. Ne dediler, 'dokunacaklarmış.' Bir kez de buradan söyleyeyim; dokunacağız dedikleri tüm milli platformlarımıza sadece sizler, aziz milletimizin evlatları ve mazlumun yedi iklim dört kucaktaki dostları ancak dokunabilir. Bu uçaklara yalnızca tam bağımsız Türkiye hayaliyle yanıp tutuşan o güzel çocuklar gelip dokunabilir. O güzel çocuklar ki uçan kanatlarla ülkemizi, semaların da ötesine taşıyacaklar.

Kardeşlerim, bu meydanın tek bir hedefi var, o da ülkemizin, dost ve kardeş coğrafyalarımızın tam bağımsız ve müreffeh yarınları için Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunu gerçekleştirmektir. Bu meydan Türkiye'nin istikbalini yabancı şirketlerde değil, Milli Teknoloji Hamlesi'nin öncüsü Türk gençlerinde görenlerin meydanıdır. Gerektiğinde Milli Teknoloji Hamlesi'ni, tıpkı Hazreti Musa'nın annesinin, bebeği nehre bırakması gibi küresel şer güçlerinin ve onların uzantılarının tuzaklarına karşı önce yerin, göğün, zamanın, mekanın, kaderin ve suyun akışının hakimine, sonra da sizleri milletimize emanet etmeyi biliriz."

"Biz bu topraklarda misafir değil, ev sahibiyiz"

Selçuk Bayraktar, "Ecdadımızın da yaptığı gibi kurtuluş için gerektiğinde Ergenekon'da dağı eritmeyi, yeni bir çağ başlatmak için gemileri karadan yürütmeyi de biliriz. Eğer yol yoksa mücadelemizle, azmimizle yol açmayı da iyi biliriz. Diyorlar ki yurt dışına gidecekmişiz, teknolojimizi yabancılara satacakmışız. Bunları söyleyenler bizi hiç tanımamış, maalesef hiç anlamamışlar." diye konuştu.

Bu toprakların kendileri için öylesine yaşadıkları yerler olmadığını ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eyyub el-Ensari'nin, Ulubatlı Hasan'ın emaneti bu topraklar... Her bir karışı şehit kanıyla sulanmış, 'geldikleri gibi giderler' sözündeki özgüvenin adresi bu topraklar... Biz buradan hiçbir yere, bir adım dahi öteye gidecek değiliz. Biz bu topraklarda misafir değil, ev sahibiyiz. Bu toprakların kapılarını bize kapatmaya niyetlenen varsa hatırlatalım, ev sahibinin üstüne kapıyı kapattığını zanneden kendisi dışarıda kalır. Biz buradayız, burada olacağız, ay yıldızlı bayrağın altında mücadelemizi sürdüreceğiz.

Şairin de dediği gibi; 'Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı. Barışın güvercini, savaşın kartalı. Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum, senin altında öleceğim.' TEKNOFEST'i hayata geçiren T3 Vakfı'ndaki ekip arkadaşlarıma, gönüllülerimize, paydaşlarımıza, yarışmalara katılan genç kardeşlerime, ülkemizin her bir köşesinden ve dünyanın farklı noktalarından gelerek heyecanımıza ortak olan, dualarını esirgemeyerek bizlere destek veren aziz milletimize teşekkürlerimi iletiyorum. Aylarca süren, gecesi gündüzüne karışmış tüm bu emek, tüm bu gayret tüm bu çalışmalar 'sen geleceksin' diye... TEKNOFEST 2023, vatanımıza, milletimize ve şimdiden uzandığı tüm coğrafyalara hayırlı uğurlu olsun. Yakın zamanda Ankara ve İzmir'de buluşmak üzere sağlıcakla kalın, Allah'a emanet olun."AA