Eskiden İstanbullu olduğumu asla önemsemezdim. Ne zaman ki, bu kent talan edilmeye ve İstanbul kültürü yozlaşmaya başladı, terbiye ve nezaket kalmadı, hemen tepki vermeye başladım ve 'nerelisin” sorusuna ağzım dolu dolu 'İstanbulluyum”...
İstanbullu olmak öyle kolay değil. Para sahibi oldun mu, hemen İstanbullu olamazsın. Üç türkü, iki film çevirmek, seviyesiz tv programlarında yer almak, gece kulüplerinde hava atmak, siyah jeeplere binmek, en son model cep telefonları kullanmakla...
Ülkemizin yetiştirdiği büyük Üstad Nejat Muallimoğlu'nun vefatının 15. Yılında andık. Muhteşem kitapları ve mükemmel hitabetiyle Türk edebiyatına ve kültürüne hizmetleri paha biçilmez olan Nejat Muallimoğlu'na , ne hazindir...
Bir insanın hayatındaki en önemli kararı, eşini seçmesidir. Çünkü evlilik; mutluluğun veya mutsuzluğun %90'ını oluşturur. Mitolojiye göre; Tanrı insana çok kızmış. Ortadan ikiye ayırmış. Eşit parçaların bir bölümü erkek, bir...
Baharın yeryüzüne ilk gülücüklerini gönderdiği güneşli bir gün… Güneşli, ama kararsız bir gün… Ceketinizin sırtınızda. Sabahın en erken saatinde, güneş çok parlak da olsa, sanki ona güvenmiyorsunuz gibi, pardösünüzün kolunuzda...
Ben evlilik konusunda istersem 300 sayfalık bir kitap yazabilirim... Niye diye sormayın? Evlilikten yandım da ondan mı, yoksa evlilikten ondum da ondan mı? Bunun yanıtını hiçbir zaman bulamazsınız. Ben bulmadım ki, siz bulasınız. Zaten kim bulmuş...
Biliyorsunuz, değil mi? 24 Kasım 'Öğretmenler Günü”... Son yıllarda pek öğretmenlere değil ama, 'Öğretmenler Günü”ne sahip çıkmaya ve bu günü en iyi şekilde kutlamaya çaba gösteriyoruz. Özellikle uzun yıllar İstanbul'da...
Aşk her insanın yaşadığı bir duygu. Hem o kadar değişik bir duygu ki; içinde hem sevinç, hem hüzün var. Hem barış, hem savaş var. Bir başka insanın hayatını yaşamak var. O'nunla nefes almak, O'nunla yatmak, O'nunla kalkmak...
Ünlü yıldıza sormuşlar; - Kadınlar mı daha akıllıdır, erkekler mi? Ününü güzel bacaklarına borçlu olan yıldız şu karşılığı vermiş: - Elbette kadınlar... Siz yalnız bacaklarını güzel bulduğu için bir erkeğin peşinden koşan...
Akkan'la (Dr. Akkan Suver) bir dergi çıkarmaya karar verdik. O, Son Saat'te çalışıyor, ben Yalçın Toker'in T. Ticaret Postası'nda. Adını ne koyalım. Düşündük, taşındık, 'Köylü” koymaya karar verdik. Atatürk,...
Bizim çağlarda Atatürkçülüğün ve Cumhuriyetin heyecanı bir başka idi. Bir 10 Kasım törenleri yapardık, bütün İstanbul ayağa kalkardı. Ve bunu Akkan'la çok iyi becerirdik. Sene 1962-1963- 1964. İstiklal Caddesi'nde Erdoğan Demirören'e...
İstanbullu olmak öyle kolay değil. Para sahibi oldun mu, hemen İstanbullu olamazsın. Üç türkü, iki film çevirmek, seviyesiz tv programlarında yer almak, gece kulüplerinde hava atmak, siyah jeeplere binmek, en son model cep telefonları kullanmakla...
Şimdi ise bu acıyı çeken bir başka yazar değil, bir başka dosttan çırpınışları dinleyelim. Son yıllarda tanıdığım en mükemmel insanlardan biri olan, yalnız bilgi birikimi ile değil, Babıâli'de değme yazarlara taş çıkartacak ...
İstanbul için şiirler, romanlar, yazılmış, şarkılar türküler bestelenmiş ve çok etkili sözler söylenmiş. Napolyon'a sormuşlar : "Dünyada tek devlet olsaydı, başkenti neresi olurdu?" "İstanbul" demiş… Akıllı insan bildiği konularda...
Konuşmayı yüce Allah yarattı da, yazıyı kim icat etti bilmiyorum. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bazıları "yazıyı Çinliler buldu" diyorlar. Bazıları "Sümerler," "Asurlular," "Mısırlılar" hatta bazıları da "Türkler..." Her kim olursa olsun,...
"İstanbul'u anlatmak mı, gezip görmek mi kolay ?" desem, çoğunuz "gezip, görmek" dersiniz. Öyle ya, bir kez gözle görmek, bin sözle anlatmaktan çok daha iyidir. Ne var ki; insan bir değil, bin gözle görse de, bazen bir yazarın, bir şairin...
İşte buna benzer örneklerle, "Babıâli Sohbetleri" bitiyor ve biz eski Günaydın'ın binasında, o günlerin havasını tattıktan ve herkesle vedalaştığımız sırada, yarım asırlık dostum, kardeşim şair İbrahim Güleç elime bir kağıt...
Şimdi içinizden; "Engin, en önemli gazeteciyi ve gazeteyi unuttu galiba" diyorsunuz? Hayır, hayır. En önemli gazeteciyi ve gazeteyi sona bıraktım. Kim olabilir, Yalnız gazete yönetimi değil, her şeyi bilen bir gazeteci-patron Haldun Simavi, Ve...
Hemen geri döndüm. Otoparka sırtımı çevirdim, sokağa girdim. Karşımda Türk basınında devrim yaratan Sedat Simavi'nin Hürriyet'i… Şimdi turistik eşya satan bir bina. Pek bakamıyorum. Gerçi bina da bana bakmıyor. O rölyef yok. Ustalardan...
Karşı köşe yakın zamanda yanan Milli Eğitim İstanbul İl Müdürlüğü. Öbür köşe ünlü bir ruh ve sinir hastalıkları doktoru Ord.Prof.Dr. Mazhar Osman'ın evi. Gençliğimizde binanın altında eczane vardı. Şimdi gömlekçi mi, ne? ...
İki bina ötesinde gazeteci-yazar ve şair Mehmet Faruk Gürtunca'nın Hergün Gazetesi. Tarihi romanlar hikayeler, pehlivan tefrikalarıyla ünlenmiş bir gazeteydi Hergün. Biraz ileride köşede Akşam'ı görüyorum. Bu gazeteyi, Dışişleri...
Baharın yeryüzüne ilk gülücüklerini gönderdiği güneşli bir gün… Güneşli, ama kararsız bir gün… Ceketinizin sırtınızda. Sabahın en erken saatinde, güneş çok parlak da olsa, sanki ona güvenmiyorsunuz gibi, pardösünüzün kolunuzda...
Selami Akpınar Hocam, ben bu bölümü yazarken 89 yaşındaydı. Basın Şeref Kartı sahibi olmasının yanı sıra, Babıâli'den gelen geçen her gazetecinin gönlünün de sahibiydi... Kendine özgü kahkahası, her olaya yakıştırdığı güzel...
Metin Bademli'yi tanımam, meslektaşım, yalnızca adını bilirdim. 'Parasız Kitap”ı nereden bulmuşsa, okumuş tebrik için geldi ve bana spor dünyamızla ilgili 'Düdüklü Mafya” adlı kitabını hediye etti. Okudum, çok beğendim....