ABD ya Türkiye'nin gözünü korkutup denetim altına almak istiyor veya ilişkileri koparmak...

ABD ordusunun Yunanistan’a yaptığı yığınak Rusya’nın Akdeniz’e inen yolunu kesmek için mi, yoksa olası bir Türk Yunan savaşında “Grek medeniyetini(!)” korumak için mi yapılıyor.

Yoruma ve izaha fazlasıyla ihtiyaç duyulan bir konu…

Hangisi doğru bilemiyoruz.

Çünkü bir gün sıcak bir hava eserken, sonra birden poyraz çıkıyor peşinden dondurucu bir soğuk...

Kesin bilinen bir şey var; ABD Orta Doğu’nun hatta Balkanların imparatoru olarak İsrail'i görmek istiyor.

Güçlü bir Türkiye ve ona destek veren bir İran işine gelmez.. Zaten bir ayak oyunu ile Türkiye ile Suriye'yi birbirine düşürdüler...

Şimdi Türkiye'yi hizaya getirmek için iki silahı kullanıyorlar...

1-) PKK/YPG

2-) S-400 nedeniyle yaptırım…

Ama Türkiye'nin bu konularda çözümsüz olmadığını sanki bilmiyorlar...

Aslına biraz ayak sürtmeleri ve asıl korkuları da o…

Yani Türkiye Rusya yakınlaşması...

NATO ise bünyesindeki en güçlü orduyu kaybetmek istemiyor...

Hele bu güçlü ordunun kamp değiştirmesi veya yeni bir oluşum için düğmeye basması NATO'nun korkulu rüyası...

İşte bu nedenle de  NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, her fırsatta Türkiye destek verdi. Stoltenberg, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almasına değinerek, "Silah alım kararları her NATO üyesinin kendi ulusal kararlarıdır." dedi ve adeta ABD'ye rest çekti.

 Stoltenberg'e göre;  silah alımları müttefikler arasında sorunlara neden oluyor. Stoltenberg, "Bu tür sorunları ele almak üzere NATO, müttefiklere platform sağlıyor. "  diyor ve ekliyor "ABD ile Türkiye arasında S-400 konusundaki krizin çözülmesini bekliyorum"

Ama S-400 krizi şimdilik paketlenmiş duruyor. Her an paket yeniden açılabilir…

 Türk ABD ilişkilerinin gerginleşmesindeki temel konu bu: Rusya, ABD'nin rakibi ve korkusu. S-400'lerin Türkiye'ye konuşlanması ABD'nin Rusya'ya karşı hava operasyonu yapmasını adeta imkansızlaştırıyor. Elbette Türkiye ABD’ye karşı kullanacak değil ama, “ya kullanırsa” endişesi hakim Washington’da..

 Öte yandan Türkiye Rusya ilişkisi, bir beyaz, bir siyah...

Hem Türkiye’ye destek veriyor, hem de PKK/YPG’ye… Acaba hangi Rusya  sorusu hep akıllarda duruyor..

Astana'da başlayan, Soçi'de süren zaman zaman da Türkiye'de devam eden bu süreç Aslında Orta Doğu’ya ve dünya enerji politikasına yön verebilir gibi görünüyor… Anca Kahraman Maraş merkezli iki dehşetli deprem bu sorunları da askıya aldı...

Öte yanmadan Rusya Ukrayna savaşı dünya gündemini allak bullak etti

Şimdilerde sıcak savaşın yanı sıra birde gaz savaşı süregeliyor..,

ABD her ne kadar "Benim kaya gazım var. Enerjimi oradan sağlıyorum" dese de şimdilik kaydıyla pek akıllı çözüm gibi durmuyor…

Durmuyor, çünkü; kaya gazı üretmek son derece pahalı. Aynı zaman yüzey jeolojisinde deforme ediyor...

Ama, halen süre gelen Ukrayna Rusya savaşında Avrupa’yı Rus gazından uzaklaştırarak. Kendi kaya gazını pazarlıyor…

Elbette bu arada ABD’nin Rusya ile rekabetinin boyutu giderek tırmanıyor.

Kimi yorumcular tükenmekte olan ABD’nin sahip olduğu hegemonyanın yeniden  güçlenebilmesi için Rus ve Çin ekonomisinin iyice zayıflaması gerek…

ABD bu nedenle Ukrayna bahanesiyle Rus ekonomisini, Tayvan gerekçesi ile de  Çin ekonomisini zorluyor…

Kısacası 3. Dünya Savaşı hem sahada sıcak çatışmayla, hem de  ekonomik alanda devam ediyor..

Bizde bu konuda tarafsız kalabilmek için büyük çaba harcıyoruz…

Dünya bu deprem felaketi nedeniyle şimdilik bu sorunlarını ertelemiş görünüyor..

Çünkü deprem nükleer savaştan bile daha ürkütücü…