Rabb'ımızın kullarına bahşettiği NİMETLERE karşı kulun duyarlılığı çok önemlidir. Nimetlerin kullanımında "asl" olan amacına uygun tüketilmesidir. Kulun Duyarlılığı burada  ne ölçüde yeterlidir. İşin özü bu dur.

Müslüman her kul, nimetlerin tüketilmesi, paylaşımı konusunda "NEREYE GİDİYORSUNUZ?" Ayetini iyice düşünmek zorundadır. Yaratıcı kulunu uyarıyor. Kul da, Rabb'ın uyarısını her işinde dikkate almakla mükelleftir. Nimetleri kullanırken sadece kendisi için tüketemez. Makul İHTİYAÇ dışında kalanın mutlaka lüzumlu yerlere dağıtılması gerekir.

Bu yerler günümüzde oldukça  da fazladır.

Nimetlerin paylaşımında KULUN nerede durduğu önemlilik arz eder. Bu konuda duyarlılığı yeterli midir, İlgisi hangi alanları içine alıyor, Samimi bir şekilde çabalıyor mu, yoksa "bana ne"mi diyor.

Hz. Musa Medyen Suyuna varınca, iki kadını Hayvanlarını sulatmak için bekler halde gördü. Kalabalık arasına giremediler. Musa a.s Dertlerini sordu. yukarıdaki cevabı verdiler. Babalarının hastalığını da aktardılar.

KASAS:24.Ayet:Bunun üzerine Musa, Onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip şöyle dedi: "Ey Allah’ım, gerçekten bana indireceğin bu hayra muhtacım".    Bir başka mealde son cümle  şöyledir:"Rabbım, bana indireceğin her nimeti bekleyen bir çaresizim."

Ayet, net bir mesaj veriyor  her kul için. Kula verilen nimetlerin ihtiyaç fazlası, hiç vakit kaybeden onu bekleyen MUHTAÇLARA ulaştırılmalıdır. Mesela:--İhtiyaç sahibi ,EVLENECEK gençlerin tesbit edilip evlendirilmesi--Okuyacak olanların bulunup okutulması--Sermayesizlikten iş yeri açamayanların desteklenmesi--İşi bozulmuş olanların desteklenerek ayağa kaldırılması--Özürlü vatandaşlara can olabilmek--Buna benzer bir çok sıkıntıya çare olmak adına, ferdi ve gerektiğinde örgütlü organize olabilmek.

Ne mutlu bu hassasiyet içinde olanlara, Selam olsun yaşamın her sürecinde  uygulama için yoğun çalışma yapanlara.

Cuma bayramınızı tebrik ederim. Selamlar Allah'a emanet olunuz.