MEHMET AYCAN

MEHMET AYCAN

Mutlu Mesut köleler…

Gelin  önce  1 Haziran 2016’ya sabah saat 6.30 gidelim…

O günlerde halen bir yerlerde resmi görevim olduğu için  İbrahim Doğan adıyla yazdığım bir yazıya. atıf yapalım…

Bu arada hatırlatayım Asım Doğan’da benim adım… Asım dedemin, İbrahim Doğan’da benim  ilk nüfusa kaydettirilen daha sonra  Mehmet olarak değiştirilen adım…

Neyse o gün Çağdaş köleliği yazmışım o yazıda Türkiye adı pek geçmiyordu. Ama son istatistik  bize soğuk duş etkisi yarattı

 2016 tarihli yani  tam 7 yıl önce yazdığımız yazıya şöyle başlamışız…

xxx

Hangi devirdeyiz...

Cevap kesin 21. Yüzyılda..

Yani, post modern bir devirde yaşıyoruz...

Şimdi soru şu...

Bu gerçekten doğru mu*

İnsanoğlu ilk çağlarda yaradılışıyla birlikte 3 şey için uğraşmış...

Yaşayabilmek için bir lokma ekmek.. Bunu elde edebilmek içinde bir karış toprak ve sığınacak bir mağara...,

Bunun için savaşmış can vermiş can almış...

Zaman içinde bedenini mağaradan çıkarmış ama, beyni hala orada kalmış...

Ev adı altında kendisine görkemli mağaralar yapmış...

Ekebilmek ürün alabilmek için toprağı işlemiş, o toprağa sahip olabilmek için ülke kurmuş...

Ve tüm bunlar için yine can vermiş, can almış...

Yani beden mağaradan çıkmış ama, kafa yine o mağarada kalmış...

Şimdi soru şu...

İlkel Çağlardan bu yana değişen ne olmuş...

Top tüfek, otomobil uçak vs...

Ama amaç hep aynı savaşmak ve karnını doyurmak...

Yani ilkel kafamız olduğu gibi yerinde duruyor...

Yani şimdi,  post modern ilkel bir dönemi yaşıyoruz..

Vahşetimizin boyutu daha da arttı...

Artık toplu katliamlar yapıyoruz...

*****

İlkel dönemlerden çıktığımızı varsaydığımız günlerde, güçlü olanlar güçsüzlerii karın tokluğuna çalıştırıp büyük kazançlar sağlıyordu...

Yani kölelik vardı..

Post moderni;  ilkel yapım kölelik sisteminin “ekonomik katkısı”  olmadığına karar verdi ve yine bunun için kan döktü...

Bu nedenle yapılan son savaş ise “Amerikan iç savaşı” oldu. Kölelik kalktı mı?

Felsefi açıdan baktığınız da “hayır”

Yerli yerinde duruyor...

Asgari ücretin “;açlık sınırının altında” olduğu bir yerde bundan söz etmek imkansız..

Ama lafa gelince “ kölelik kalktı. O modernleşme sürecini sancısı ve ayıbıydı” diyebilirsiniz..

Peki öylemi?

Hayır öyle değilmiş...

Şimdi okuyacağını haber resmi bir belge...

İster inanın ister inanmayın ama “ilkel kölelik”  kavramı yerli yerinde duruyor...

İşte o haber...

******

Dünyada 45,8 milyon kişi yaşamını köle olarak sürdürüyor.

Merkezi Avustralya’da bulunan Walk Free Vakfı, 2016 Küresel Kölelik Endeksi’ni i yayımladı.

Endeksin hazırlanması için 167 farklı ülkede, 53 dilde 42 bin görüşme yapıldı.

 Endekse göre, insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, borç esareti, zorla evlilik ve cinsel istismar yoluyla köleleştirilen 45,8 milyon kişinin üçte ikisi Asya-Pasifik bölgesinde yaşıyor.

En fazla köle Hindistan’da bulunuyor. İki yıl öncesine oranla köle sayısının yüzde 28 arttığı Hindista’da 18,3 milyon kişi köleliğe zorlanıyor. Hindistan’ı 3,9 milyon köleyle Çin, 2,1 milyon kişiyle de Pakistan izliyor.

Bangladeş 1,5 milyon ile dördüncü, Özbekistan da 1,2 milyon köle ile beşinci sırada yer alıyor.

Endonezya’da 736 bin, Myanmar’da 515 bin ve Malezya’da ise 129 bin kişinin köle olduğu ifade ediliyor.

Endekse göre, nüfusa göre en fazla kölelik oranının görüldüğü ülke ise Kuzey Kore oldu. Kuzey Kore nüfusunun yüzde 4,37’si köle olarak yaşıyor.

Vakfın kurucusu Andrew Forrest, insan kaçakçılığına ve modern köleliğe son vermek için daha katı önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak  “Hükümet, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının bu açıdan kritik bir rolü olduğuna inanıyorum. Gücün, inancın, kararlılığın ve ortak iradenin düzgün kullanmasıyla köleliği sone erdirebiliriz.’’ dedi.

Modern kölelik bir kişinin, tehdit ve şiddetle çalışmaya zorlanması ve sömürülmesi anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Ticareti Protokolü çerçevesinde 124 ülke, insan kaçakçılığını suç kabul ediyor.

Walk Free Vakfı, 2012’de modern kölelik ve insan kaçakçılığına dikkat çekmek için Avustralyalı milyarder madenci Andrew Forrest tarafından kurulmuştu

****

Tabi bu araştırma son derece sığ ve eksik...

Haberde belirtilen koşullar ise son derece iyi niyetli ve kapitalist açıdan bakılarak yapılan bir araştırma...

Kredi kartları veya kredi borçlarıyla geleceğini satın alan veya satan bir kişinin özgürlük kavramı ne kadardır?

Her şeyini kredi kartında ve borcunun yatırsınız, sonrada bir oh çekersiniz...

Yanı kısacası artık mutlu Mesut bir kölesiniz...,

Yoksa yanılıyor muyum?

Ne dersiniz?..

xxxx

Diye sormuşuz o gün…

Şimdi asıl can alıcı soru şu: O günlerde Türkiye’nin adı geçmiyordu kölelik endeksinde…

Biz sosyal açıdan insanların köleleştirildiğinin altını çizmeye çalışmıştık…

Ama o utanç endeksinde şimdi Türkiye’de yer alıyor..

Hem de nasıl bakın:

 “Türkiye, Walk Free adlı uluslararası insan hakları kuruluşunun Küresel Modern Kölelik Endeksi’nde beşinciliğe yükseldi. Kuruluşun 2018’de hazırladığı son raporda Türkiye 48. sırada yer alıyordu. Bu, aradan geçen beş yılda büyük bir gerilemeye işaret ediyor.

"Modern kölelik" ile kastedilen kişinin tehdit, şiddet, zorlama, aldatma ve/veya gücün kötüye kullanılması nedeniyle reddedemeyeceği veya terk edemeyeceği istismar vakaları.

Bu yıl Walk Free'nin endeksinde Türkiye’nin üzerinde yer alan ülkeler yalnızca Kuzey Kore, Eritre, Moritanya ve Suudi Arabistan oldu.

Rapora göre Türkiye’de 1,3 milyon modern köle var. Kişi başına düşen modern köle açısından dünyada 5. sırada yer alan Türkiye, toplam modern köle sayısında da ilk 10’da yer alıyor.

Türkiye aynı zamanda Avrupa ve Orta Asya bölgesinde modern köleliğin en sık görüldüğü ülke oldu.

 xxx

Fazla söze gerek yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MEHMET AYCAN Arşivi