Allah, kullarından iki vazifeyi gerçekleştirmelerini istiyor. 

1-İslâm (Barış) toplumunu tesis etmek.

2-Bunun için engel olabilecek  her türlü  zorlukları ortadan kaldırmak için gerekli  çalışmaları   yapmak. Bu vazifeyi yaparken hem İTİKAT hem de  AHLÂK yapısının sağlam olması gerekir. Bu yönden kendisini geliştiren kul, bir yönüyle de diğer kardeşlerinin gelişmesi için de çalışmalıdır.

İTİKAT anlayışı: Allah'a teslimiyet, Rabb'e söz vermek ve Akitleşmekle kuvvet kazanır, böylelikle  kalp Allah ve peygamber sevgisi ile dolup taşar. Gönüle kök salan muazzam bir İMAN ve İTİKAT oluşur. Allah'a  verilen sözün gereği olarakta Rıza İmzası da atılmıştır olur.

İman, kulu karanlıklardan aydınlığa çıkaran Nurdur. Öyle ki Allah ve peygamber sevgisi ile donanmış kuldaki bu Nur, toplulukların yiğitlerini ve kahramanlarını da ortaya çıkarır. Allah ve peygamber sevgisi kul için çok kuvvetli bir sinerji oluşturur. Kulun kalbinde sevgi azalması oluşursa kahramanlıklar da, yiğitlikler de tersinden çekincelere ve tembelliklere dönüşür. Bu da toplumların farklı bir sıkıntısıdır.

Kul, hayata ve varlığa ait gerçek değeri, Allah'ın kendisine  gönderdiği İSLÂM inancından başka hiç bir  yerde  bulamaz. İslam, insanlararası ilişkilerde ADALET ölçülerini yerleştiren, bunun için  kurallar koyan Barış Sistemidir. Koyduğu kurallarla her türlü (Zalimliği, Azgınlığı, Kibri) kırıp parçalıyor, olur vermiyor. Bu günkü İslâm düşmanlarının düşmanlıklarının asıl sebebi de budur. Dinin içinde  tevbe de var, ceza da var. Ceza kısmı işlerine gelmiyor, Tevbeye de yanaşmıyorlar. Kul kendi imtihanıyla başbaşadır. Adaletin tesisi için zorluklarla mücadele etmelidir. Zorlukların her biri Allah'a  yaklaşma yolunda kanun niteliğindedir.

AHLÂK anlayışı: İnsanlararasında Ensar, Muhacır kardeşliğini öne çıkarır. Kaynağı duygu ve gönül  olan (sevgi, yardımlaşma, Rab yasalarına tam teslimiyet ile bağlanma, O'na Hakkıyla  kul olma v.b..) özellikleri içerisinde barındırır. Slogan kardeşliğine hayır diyerek, sorumluluk içeren kardeşliği öne çıkarır. Bu anlayışın hüküm sürdüğü yerlerde yanlışlık  tohumları yeşermez. Dağınıklık olmaz. Sağlam bir toplum yapısı oluşur.

Bencillik, Aç gözlülük, Arzulara bağımlılığın yoğunlaştığı yerlerde de, Çekememezlikler-Çalkantılar-Kavgalar-yıkımlar v.b...yanlışlıklar zemin bulur. Sorumlu Kardeşlik, yardımlaşma, cömertlik v.b özellikler yeşermez.

Cuma bayramınızı tebrik ederim. 

Selamlar, Allah'a emanet olunuz.