MÜBADELENİN 3 GEMİSİ

MÜBADELENİN 3 GEMİSİ
Akdeniz, Ümid ve Trabzon. Mübadele yıllarında Yunanistan limanlarından Türkiye’ye mübadil getiren üç gemi. Bu üç gemiden en yaşlısı Ümid, en yenisi Akdeniz’di. Üçünün ortak özelliği batmalarıydı. Akdeniz Zonguldak’ta, Ümid Girit’in Kandiye kenti açıklarında, Trabzon (Yekta) da Köstence’de batmıştı.

İSKENDER ÖZSOY

Gemilerin de öyküleri olabileceğini hiç düşündünüz mü?

O gemilerde ne sevinçler ve ne acılar yaşandığı hiç aklınıza geldi mi?

Gemilerin de doğup, öldüğünü aklınızdan geçirdiniz mi?

Gemilerin bir ülkenin kaderini çizenlerin emrinde görev yaparken yaralandıklarını, batma tehlikesi geçirdiklerini, hatta battıklarını; kaptanları ve mürettebatıyla birer kahramanlık abidesi olduklarını biliyor muydunuz? 

Bu yazıda mübadelede görev almış, Yunanistan limanlarından Türkiye’ye mübadil getiren üç gemiden söz edeceğiz.

Mübadelenin hüzün gemilerinden Ümid, Trabzon ve Akdeniz’den en yaşlısı Ümid, en genci ve en moderni 1912 yılında hastane gemisi olarak da kullanılan Akdeniz’di.

Üçünün de ortak özelliği batmalarıydı.

Akdeniz’i anlatmayla başlayalım:

Akdeniz, 1890 yılında İngiltere’nin Glasgow kentinde Fair Field Ship Engine tezgahlarında Almanlar tarafından Oldenburg adı ile yaptırılan 5062 gros tonluk buharlı yolcu gemisiydi. Geminin uzunluğu 126,4 metre, genişliği 16,6 metreydi.

HASTANE GEMİSİ

Oldenburg,  1910 yılında Osmanlı Seyri- Sefain İdaresi tarafından eşi Karadeniz vapuruyla beraber satın alındı, ertesi yıl İstanbul’a getirildiğinde adı Akdeniz olarak değiştirildi.

10 Ekim 1912 tarihinde Osmanlı Hükümeti’ne devredilen Akdeniz aynı yıl Osmanlı Bahriyesi’nin emrinde hastane gemisi olarak görev yaptı. 

Akdeniz, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanından sonra Türkiye Seyri-Sefain İdaresine devredildi ve mübadelede görev aldı.

Mübadele gemilerinden en yenisi Akdeniz, 39 yaşındayken, 1929 yılında Zonguldak limanında solaganların (dip dalgası) etkisiyle rıhtıma sürterek battı. 

Kurtarıldıktan sonra hizmet dışı bırakılarak 1930 yılında hurda olarak İtalyanlara satıldı ve Savona’ya götürülerek söküldü.

ÜMİD’İN HAZİN SONU

Mübadele yıllarında Yunanistan’ın liman kentleriyle adalardan Türkiye’ye mübadil getiren kimi özel, kimi Seyr-i Sefain İdaresi’ne bağlı gemiler ufak tefek kazaların dışında ölümle sonuçlanabilecek büyük kaza yaşamadan görevlerini tamamlayarak asıl işlerine döndü. 

Ümid hariç. O yıllarda 55 yaşında olan, o zamana kadar bir kaç kez sahip ve nitelik değiştiren Ümid hurdalıktan çıkarılmıştı ve mübadil taşıyan gemiler arasında batan tek gemiydi. 

1869 yılında İngiltere’nin Hull Kenti’nde Orlando adıyla yolcu gemisi olarak inşa edilen Ümid mübadeleden önce Kurtuluş Savaşı yıllarında önemli rol üstlenmiş. Ümid, o yıllarda hem Anadolu’ya insan geçişinde, hem de Karadeniz kıyısına Sovyetler’den gelen silahların naklinde ve Türk ordusunun ihtiyaç duyduğu asker, silah ve cephane taşıma işinde yer almış. İngiliz devriyeleri tarafından sık sık aranan gemiye bir keresinde İngilizler tarafından el bile konulmuş.(*) 

Bin 473 ton ağırlığındaki Orlando, Hull’da Thos. Wilson, Sons and Co. firması için C and W. Earle tarafından inşa edilerek 1869 yılının aralık ayında denize indirilmiş. The Ships List kayıtlarına göre 206.4 fit (62.9 metre) uzunluğunda, 32.2 fit (9,8 metre) genişliğinde, tek bacalı, tek direkli, 44 birinci mevki, 36 ikinci mevki ve çok sayıda ucuz mevki yolcu kapasiteli Orlando 1879 yılında değişiklik geçirerek uzunluğu 274 fite (83,5 metre), ağırlığı bin 610 gros tona yükseltilmiş. 1897 yılında makinesi değiştirilen gemi 1909 yılında Oranlı Fransız armatör Paul Castanie’e satılarak Algerie adını almış, 1913 yılında da adı Dzezai(r) olarak yeniden değiştirilmiş. 1914 yılında İstanbul’da J. Avranitidi’ye satılan geminin adı bir kez daha değiştirilmiş ve bu kez Velissarios diye adlandırılmış. Aynı yılın mart ayında İstanbul’da hurdaya çıkartılan gemi, nakliye gemisi olarak kullanılması için kasım ayında Alman ve Türk denizciler tarafından incelenmiş ancak, çok kötü durumda olduğundan kullanılması reddedilmiş. 1916 yılında gelindiğinde gemi donanma tarafından satın alınarak Balkan ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında on vapurunu kaybeden ve beş vapuru da kullanılmaz hale gelen Şirket-i Hayriye firmasının işletmesine verilmiş ve adı da Ümit olarak değiştirilmiş. 1919-1922 yılları arasında Karadeniz’de askerî nakliye gemisi olarak kullanılan Ümit görevini tamamlayınca yeniden hurdaya çıkarılmış. 1923 yılında Türk armatörlerince hurdalıktan satın alınan geminin adı son kez Ümid olarak değiştirilmiş.

ÜMİD BATIYOR

Ümid mübadelede görev sırasında batan tek gemiydi,

Girit’in Kandiye kenti açıklarında mübadilleri beklerken kömürünün bitmesi üzerine manevra yapma imkânını kaybedince dalgaların ve akıntının etkisiyle sürüklenip karaya oturan Ümid kıçından ikiye bölündü ve kaptan Hüseyin Bey’in tüm çabasına rağmen 17 Mart 1924 Pazartesi günü Ege’nin sularına gömüldü. Teselli, boş olarak batan gemide ölen olmamasıydı. Ümid’in kaptan ve mürettebatı daha sonra Mersin gemisiyle İstanbul’a getirildi.

TRABZON’DAN YEKTA’YA

Mübadelenin hüzün yolcularını taşıyan gemilerinden biri de adı sonradan Yekta olarak değiştirilen buharlı kuru yük gemisi Trabzon’du. 

Trabzon, 1880 yılında J.Laing Sunderland tersanesinde 254 inşa/proje numarasıyla Amsterdam’daki Koninklyke Nederlandsche Stoomboat Maats. şirketine Mars adıyla inşa edildi.

 İki silindirli 586 beygir gücünde makinesi olan Trabzon’un uzunluğu 66,10 metre, genişliği 9.33 metre, derinliği 5,48 metre; yük taşıma kapasitesi de bin 100 tondu.

Telsiz haberleşmesinde çağrı adı HBRW olan Trabzon 1922 yılında İtalyan armatörlere satıldı, adı Marte olarak değiştirildi, ertesi yıl bir kez daha adı değişti ve Masuccio  oldu.

1924 yılında armatör Yelkencizade ailesi tarafından satın alınarak Türk bayrağı çekilen geminin adı Trabzon olarak değiştirildi.

O yıl Trabzon yeni sahiplerinin şemsiyesi altıda mübadelede görev aldı ve Yunanistan limanlarından Türkiye’ye mübadil taşıdı.

Gemi 1929 yılında Kaptanzade Yekta (Eyüplü) Bey tarafında alındı. Yekta Bey gemiye kendi adını verdi.

Yekta, 7 Ocak 1938 tarihinde fırtınalı bir havada Romanya’nın Köstence limanına girerken İrany(d)a adındaki bir Norveç gemisinin kıç tarafından çarpması sonucu ağır yaralandı.

Yarası büyük olduğu için su alarak batan Yekta, İstanbul’dan Romanya’ya bin 200 ton hurda demir götürüyordu.

Kazada can kaybı olmadı.

…..

Bu yazıda deniz tarihi araştırmacısı Orhan Kızıldemir’in notlarından ve gemi fotoğrafları koleksiyonundaki fotoğraflardan faydalandım.

 (*) Prof. Dr. Kemal Arı. Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. Cilt:6, Sayı: 14, Yıl: 2007/Bahar

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.