Çok değerli Yenigün okurları;

Milliyetçilik akılcı bir felsefedir. Akla dayalı bir düşünüştür. His değildir, aklın gereğidir.

Milliyetçiliği tanım yaparken, Atatürk'ü anmamak akla ziyandır.

Atatürk, Kerkük ve Musul için yedi defa çizme giydi. Çünkü uzun ideali olan bir Ülkücüydü. 

Görülüyor ki, mesele sadece uzun vadeli hedeflere sahip olmamak, günlük politikalarla, başa gelenin otuz kırk yıl bir çeşit saltanat sürmesinden  ibaret değil. Bu husus bile Ülkücü nesiller yetiştirmemiş olmamamızla ilgilidir. Bu en büyük suçumuzdur. Ülkücü demek şahsi menfaatlerini, toplum menfaatiyle çatıştığı zaman, severek feragat edebilen demektir. Ülkücü demek vatanın her köşesinde  fedakârlıkla  çalışmayı kutsal sayan demektir. Ülkücü demek eğilmeyen, bükülmeyen  sapmayan, şaşmayan, dürüst, namuslu, faziletli, cefakâr  insan demektir.

Ülkücü demek mukaddes değerleri canı pahasına koruyan ve bunlardan herhangi birine dokunulduğu veya tehlikeye uğrama ihtimali bulunduğu zaman , ölümü göze alarak hesabını soran demektir. Mukaddes değerler vatanın, devletin, bayrağın birliğidir. İstiklalimiz, hürriyetimizdir, milli refah ve huzurumuzu, bunların yanında insan olmanın şartı olarak da  uzun vadeli milli ideallerin peşinde koşmak yer almalıdır.

Türklerin milliyetçiliği ve Ülkücülük ırkçı bir olgu değil , aksine insan, hayvan, canlı varlıklar, doğa ve sanat sevgisi üzerine kurulmuştur.

Türkleri yakından tanıyan seyyahların kitaplarında ortak görüş şöyle ;

"Dünyada bir tek ülke vardır ki , sınırlarından beş parasız girsen dahi, sınırın öbür tarafına tok ve sıhhatli çıkarsın."

Ama  Atatürk'e ait bir cümle var ki, unutmamak gerek.

"Efendiler, bu fırsatta saygıdeğer ulusuna şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asıl özü çok iyi analiz etmek dikkatinden bir an geri kalmasın "

Birçok etnik ihanete uğrayan Mustafa Kemal  Atatürk bu sözleri, Kurtuluş  Savaşı'nda milletten yana görünüp ihanet edenler için söylemiştir.

Atatürk gelmiş, geçmiş en büyük Türk milliyetçisidir.