Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş Ardahan'da

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş Ardahan'da
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yardımcıları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Ardahan ve Kars’ta coşkulu kalabalıklarla buluştu.

Cumhurbaşkanı yardımcıları İmamoğlu ve Yavaş ile birlikte bütün Türkiye'ye hizmet vereceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Bizim kitabımızda ayrımcılık yoktur. İnsan, insandır ve başımızın üstünde yeri vardır. Herkese hizmet edeceğiz” diye konuştu.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yardımcıları İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Ardahan’ı ziyaret etti. Yağmura rağmen Kongre Caddesi’ni dolduran Ardahanlılar, 3 lidere sevgi gösterilerinde bulundu.

KILIÇDAROĞLU: “HAKKI DA HUKUKU DA ADALETİ DE MUTLAKA GETİRECEĞİM”

Konuşma yapacağı platforma, “Hak, hukuk, adalet” sloganıyla gelen Kılıçdaroğlu, “Hiç endişe etmeyin. Ardahan, sen her şeyinle ayağa kalktığın sürece, bu ülkeye hakkı da hukuku da adaleti de mutlaka getireceğim. Adalet sadece Ardahan'a değil, adalet Türkiye coğrafyasına girecek. Adaleti sadece mahkeme salonlarında değil, adaleti yolda, adaleti tarlada, fabrikada, her yerde adaleti arayacağız. Çalışan için de adalet, ev kadını için de adalet. Sınava girenler için de adalet, her şey için adalet. Çünkü, Yüce Yaradan, dünyayı adalet üzerine inşa etti. Adaleti ya getireceğiz ya getireceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı yardımcıları İmamoğlu ve Yavaş ile birlikte bütün Türkiye'ye hizmet vereceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Bizim kitabımızda ayrımcılık yoktur. İnsan, insandır ve başımızın üstünde yeri vardır. Herkese hizmet edeceğiz. Onlar gibi yapmayacağız” diye konuştu. İBB’nin destekleriyle Ardahan’a otobüs terminali kazandırıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Belediyenin bütün araçları kiralıktı. Dünyanın parasını ödüyorlardı. Şimdi belediyemizin araçları var mı? Var. Hiçbirisi kiralık değil. Demek ki parayı yerinde kullanırsanız, demek ki kul hakkı yemezseniz, demek ki halka hizmeti Hakk'a hizmet gibi görürseniz, Ardahan'ı da kalkındırırsınız, Türkiye'yi de kalkındırırsınız. Bunu yapacağız” ifadelerini kulandı. 

“KİMSE KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYACAK”

Gençlere, kadınlara ve çocuklara yönelik projelerinden söz eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 

“Allah nasip ederse, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her evde huzurun, her evde bereketin olduğu bir düzeni getireceğiz. Kimse kimseye muhtaç olmayacak. Ve her kadının sosyal güvencesinin temeli, aktörü, devletin kendisi olacak. Devlet, yanınızda olacak. Devlet sizi birilerine muhtaç etmeyecek. Bunu da bilmenizi isterim. Dışarıdan et getiriyorlar. Dışarıdan canlı hayvan getiriyorlar. Dışarıdan arpa getiriyorlar. Dışarıdan yulaf getiriyorlar. Dışarıdan mısır getiriyorlar. Dışarıdan ne geliyorsa getiriyorlar. Allah aşkına, bu ülkenin ovaları yok mu? Tarlaları yok mu? Çalışan insanları yok mu? Hepsi var. Onlar beşli çetelere çalışıyorlar. Ben halka çalışacağım. Beşli çete deyince; onlara milyar dolarları aktardılar. 418 milyar dolar aktardılar. 418 milyar doları söke söke alacağım ve Ankara’ya getireceğim. Sanıyorlar ki ‘Biz dışarıya para getirdik, kimse bunu görmez.’ Bay Kemal görür ve o paraların tamamını getirir, bu millete verir. Ben sizden bir şey istiyorum. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyu öyle kullanın. Kul hakkı yiyene oy vermeyin.”

“BÜTÜN KÖYLERDE BİR VETERİNER VE ÖĞRETMEN OLACAK”

Alanda bulunan pankartlarda yazanlara kayıtsız kalmayan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: 

“Hiç endişe etmeyin. Doğu Ekspresi’nin son durağı Ardahan olacak, göreceksiniz. Staj mağdurlarının sorunlarını biliyorum. Onu da çözeceğim hiç endişe etmeyin. Cumhuriyet’in 100’ncü yılında yüz bin öğretmenin atamasını yapacağız, endişe etmeyin. Köy okullarının tamamını açacağım. Yolumuz uzun gençler. Söz gençler, sizinle beraberim. Hiç endişe etmeyin. Ardahan söz; Sahra Tüneli gelecek. Ardahan söz; çiftçi kazanacak, üretici kazanacak. Bütün köylerde bir veteriner ve öğretmen olacak. Veteriner, hayvanlarınızın aşısını hiçbir ücret almadan yapacak. Tek görevim; bu ülkeye huzurun gelmesi, bu ülkeye bereketin gelmesi. Diyorlar ki ‘Efendim işte bunlar geldi, parayı nereden bulacak?’ Para var. Türkiye zengin bir ülke. Türkiye güçlü bir ülke. Yeter ki kaynakları doğru dürüst harcansın. Erzurum'dan başlayıp Kars, Ardahan, Iğdır bütün bu bölgeyi, özel ekonomi bölgesi ilan edeceğiz. Bu bölge, tarım ve hayvancılık bölgesi olacak ve bu bölgede tarım ve hayvancılığa dayalı büyük bir sanayi entegre tesisleri kurulacak. Ve bu bölge, Kafkasların ve Ortadoğu'nun yıllık et ihtiyacını karşılayacak. Bu bölgenin, yani Kafkasların ve Ortadoğu'nun yıllık et ihtiyacı 25 milyar dolar. 25 milyar dolarlık bir pazarın en güçlü aktörü olacağız. Bunu planladık. Özel ekonomi bölgesi olarak yaptığımızda göreceksiniz bu bölgenin nasıl büyüdüğünü, nasıl kalkındığını. Sadece bu bölgeyi, Kafkasları ve Ortadoğu'yu değil, Avrupa'yı da nasıl beslediğini göreceksiniz. Ve bu bölgede kişi başına gelirin nasıl arttığını, bu bölgede insanların nasıl huzur içinde çalıştığını göreceksiniz. “

“MAZOT PAHA DEPO BOŞ / GÜBRE PAHA, TARLA BOŞ / YEM DE PAHA AHIR BOŞ / KEMA’LİM İMDADA KOŞ”

“Diyor ki ‘Mazot paha depo boş / Gübre paha, tarla boş / Yem de paha ahır boş / Kema’lim imdada koş.’ Koşacağım. Niye buradayız? Koşacağım, hiç endişe etmeyin. Hepinize selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Bir şey daha: Bu düzenin değişmesini istiyor musunuz? Bu harami düzeninin değişmesini istiyor musunuz? Yoksulluğun bitmesini istiyor musunuz? Her evde huzurun, her evde bereketin olmasını istiyor musunuz? Üreticinin kazanmasını istiyor musunuz? O zaman hep beraber sandığa gideceğiz güzel Türkiye'yi inşa etmek için. Sandığa giderken, bir kişiyi yanınıza götüreceksiniz mutlaka. Geçen seçimlerde AK Parti'ye veya MHP'ye oy vermiş bir kardeşimizi de ikna edip, beraber sandığa gideceksiniz. Diyeceksiniz ki, ‘Türkiye'nin değişime ihtiyacı var. Türkiye'nin huzura ihtiyacı var. Türkiye'nin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin kul hakkı yenmeyen bir sürece ihtiyacı var. Türkiye'nin adalete, Türkiye'nin huzura ihtiyacı var’ diyeceksiniz. Söz mü? Söz mü? Söz mü? Benden de size söz. Söz verdiklerimin tamamını yapacağım.”

İMAMOĞLU: “KILIÇDAROĞLU LİDERLİĞİNDE YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ”

Yaklaşık 8 ay önce Ardahan’a Şehirlerarası Otobüs Terminali açılışı için geldiğini hatırlatan İmamoğlu da “Beraberce burada Faruk Demir Başkanımın da gayretleriyle Ardahan'a yakışan bir şehirlerarası otobüs terminali açtık. Beğendiniz inşallah. 15 Mayıs'tan sonra bu görüşmemizi sıklaştırmak ister miyiz? Sıklaştırmak sizin elinizde. Ne yapacağız? Oylarımız tavan yapacak. Sandıklar patlayacak. Özgür Bey'i ve Asım Hoca'yı size emanet ediyoruz. Var mısınız? Çok iyi. O zaman hep birlikte, Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yeni bir başlangıç yapacağız. Tabii bu bizim için aynı zamanda üretim demek, çözüm demek, icraat demek, insan ayırt etmeden, sık sık yeni açılışlarda bulunmak demek, buluşmak demek. Temel atma törenlerinde buluşmak demek” dedi. İstanbul’da çok sayıda Ardahanlı ve Karslı tanıdığı, komşusu olduğunu aktaran İmamoğlu, “Karadeniz yanı başınızda. Kars hemen burada. Kars'ın tren yolunu buraya bağlasak kötü mü olur? Çok iyi olur. Karadeniz'e bağlantısını hızla bitirip, Karadeniz'le bağını güçlendirsek kötü mü olur? Hayır, çok iyi olur. Ardahan'ın hemen sınırını güçlü bir şekilde Gürcistan'a taşısak, Azerbaycan'a taşısak ve yurt dışı bağlantıları güçlü olsa, işte o zaman ne olur biliyor musunuz? Bu şehrin kadını, erkeği, genci, çoluğu çocuğu güçlenir. Bu güzel şehri bırakmak zorunda kalmaz. Göç etmek zorunda kalmaz. Burada sosyal yaşam güçlenir. İnsanlar burada yaşar” diye konuştu.

“BİR AVUÇ İNSANIN DÖNEMİ BİTSİN Mİ?”

“Sayın Cumhurbaşkanımızın, ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı’nın bize emanet ettiği kentleri, dünyanın en güzel kentleri haline getireceğiz” diyen İmamoğlu, “Memleketin şehirleri doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine, son 20 yıldır yaşamın kötüleştiği, insanların fakirleştiği alanlara dönüştü. Biz, bunu sona erdireceğiz. Bu ülkenin kaynaklarını 86 milyona ayıracağız, bir avuç insana değil. O bir avuç insanın dönemi bitsin mi? Seksen altı milyon insanın dönemi başlasın mı? Evet. İşte fırsat sizin elinizde; oyunuzda, oyunuzda. Mülakat uygulamasıyla devlet kadrolarını milletin evlatlarından alıp, kendi bir avuç insanlarının çoluğuna, çocuğuna, akrabasına, eşine, dostuna… Bir aileden 8-10 tane makam üreten dönemin sona erip, sizin pırıl pırıl evlatlarınıza verilmesine hazır mıyız? Biz, milletin evlatları için geliyoruz. İktidarda siz olacaksınız. İhmal edilenler, yok sayılanlar iktidar olacak göreceksiniz. Hakkı yenenler, kıymeti bilinmeyenler, 86 milyon insanımızı iktidar olacak. Bu memleketin her insanı eşit. Emeğinin karşılığını alamayanlar iktidar olacak. Hep birlikte iktidar olacağız, hep birlikte” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİN İKTİDARINDA TÜRKİYE'Yİ İKİ KOLDAN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

“Milletin iktidarında Türkiye'yi iki koldan ayağa kaldıracağız, size söz veriyoruz” diyen İmamoğlu, “Hem ülke ayağa kalkacak hem de bütün şehirlerimiz. Ardahan da gelişecek, ülkemizin en ucundaki Edirne’de. Sinop da gelişecek, Hakkari de. Memleketin her köşesi güzelleşecek. Devlet tecrübesini ve devlet aklına sahip Cumhurbaşkanı adayımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde, devletimiz hızla toparlanacak. Devletimiz yeniden kurumları saygın, kurallar ülkesi olacak. Bir kişinin konuştuğu değil, 86 milyon insanın istediği olacak. Yollarınız yarım kalmayacak, yollarınız bitecek. Tünelleriniz bitecek. Hiç endişe etmeyin. Ekonomide, eğitimde, sağlıkta çok büyük adımlar atacağız. Ülkemizin her tarafını bolluk ve bereketle kaplayacağız. İhtiyaçlarına eğileceğiz insanlarımızın ve biz şehirlere gelmiş insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayarak, milleti zenginleştireceğiz. Biz, iyi bir ekibiz. Devlet yönetmeyi de şehir yönetmeyi de biliyoruz. Çok güçlü bir kadromuz var. Vatandaşı gönülden dinleyen, 86 milyon insanının gözüne sevgiyle, saygıyla bakan, özen gösteren, Atatürk'ün gözleri gibi insanına bakan yöneticileriz biz” şeklinde konuştu.

“ANKARA'DA, İSTANBUL'DA ÇOK BÜYÜK BÜTÇELERİ YÖNETTİK”

Ahlaklı, temiz ve bereketli bütçe yönetimi yapacaklarını belirten İmamoğlu, “Ankara'da, İstanbul'da çok büyük bütçeleri yönettik. Birçok bakanlığın, devlet kurumunun daha büyük bütçelerini yönettik. Ve biliyorsunuz, dört yılı aşkın süredir gözleri bizim üzerimizde. Mercekle bakıyorlar. Uydurma davalar açıyorlar. Hakkımızda mahkumiyet kararı verecek kadar partizan davranıyorlar. Ama ne bulabildiler? Hiçbir şey. Çünkü biz, ahlaklı ve temiz bir bütçe yönetimi sergiliyoruz. Bütün işlerimizi halkın gözü önünde yapıyoruz. Meclis’i de halkın gözü önünde, ihaleyi de halkın gözü önünde. İşte o sayede İstanbul'da, Ankara'da, her yerde bolluk ve bereket var. Bizden önceki yönetimden daha fazla sosyal yardımda bulunuyoruz. Daha fazla metro yapıyoruz. Onların yapamayıp yarım bıraktıklarını, onların hiç başlayamadıklarını aldık, yaptık, bitirdik, vatandaşımızın hizmetine açtık. Çatlasınlar da patlasınlar. Daha fazlasını yapacağız. 15 Mayıs'tan sonra, sadece İstanbul'un, Ankara'nın. İzmir'in, Adana'nın, Mersin'in değil, memleketin bütçesine bereket gelecek” dedi.

“14 MAYIS'TA, 86 MİLYON İNSANIMIZIN VİCDANI GALİP GELECEK”

“Türkiye'de bir kişinin bile ahlakından, dürüstlüğünden şüphe duymadığı, erdemli, hak, hukuk ve adaletin temsilcisi 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu geliyor” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Halka en yararlı, en doğru bütçe yönetimini hep birlikte ayağa kaldıracağız. Milletin vicdanını temsil eden yönetim olacağız. 14 Mayıs'ta, 86 milyon insanımızın vicdanı galip gelecek. Bir avuç insan kaybedecek. Onları evlerine göndereceğiz. Onlara ‘güle güle’ diyeceğiz. Ne dediler? İstanbul'u kaybeden, Türkiye'yi kaybeder. İstanbul'u kazanan. Türkiye'yi kazanır dediler. Hayatlarında ilk kez doğru söylediler, ilk kez. Bizim iktidarımızda Türkiye kazanacak. Seçimlere hep beraber coşa coşa gideceğiz. Var mıyız? Harika. Sandıklarda oylar patlayacak; var mıyız? Sandıklarda görev alacağız; var mıyız? O zaman Ardahan da kazanacak, Türkiye de kazanacak, İstanbul da kazanacak, Ankara da kazanacak. Şimdi az önce burada kardeşim dedi ki, ‘Yolumuz uzun, gençler hep birlikte bizimle beraber.’ Biri de yazmış ‘İmamoğlu değil, sanki emmim oğlu’ demiş. Biri de demiş ki, ‘Geliyoruz yavaş yavaş.’ Ben zaten buraya sizin kardeşiniz, emmi oğlunuz, arkadaşınız, evladınız olarak geldim. Özellikle gençlerin abisi olarak geldim. Evlatlarınız ve gençleriniz, başta Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na, sonra bizlere emanet. Hiç endişe etmeyin. Bir İstanbul sözü alıp, buradan ayrılacağım. İstanbul sözü bunun adı. Şimdi Türkiye'ye geliyor. Var mıyız gençler? Her şey çok güzel olacak.”

YAVAŞ: “BU ARKADAŞLARDA HİÇ KABAHAT YOK”

Ankara’da tarımsal destekten sosyal yardımlara, canlı yayınlanan ihalelerden hayvancılığa katkıya, doğalgaz desteğinden çocukların beslenmesine kadar birçok alanda yaptıkları çalışmaları detaylandıran Yavaş ise, “Ama sürekli olarak, seçim geldiği zaman ne hikmetse devletin bekası tehlikeye giriyor. Halbuki asıl beka nerede, tehlikede nerede biliyor musunuz? Bugün işsizlik almış başını gidiyor. Fiyatlar almış başını gidiyor. Hiçbir esnaf aldığı, sattığı malın yerine aynı paradan yenisini koyamıyor. Mülteci sorunu bütün Türkiye'yi sarmış. Kiralar yükselmiş. Bunun önüne geçen yok. Artık evlerde boşanması sayıları artmaya başladı. Asıl beka sorunu budur. Aileyi tehlikeye atan budur. Alıştık artık. Her seçim biz ‘terörist’ oluyoruz. Bize oy vermiyorsan ‘teröristsin!’. 2019’da hatırlayın pazarcılar teröristi. Geçen yıl marketçiler teröristti. Şimdi Rekabet Kurumu kasaplar hakkında inceleme başlatmış. Bu ayın teröristi de kasaplar. Bu arkadaşlarda hiç kabahat yok. Bu ekonomi niye bu hale geldi? Biz nerede hata yaptık? Hiç bunları sorgulayan yok. Döviz yükselir durduramaz ya dış güçlerdir ya iş güçlerdir ya da ağızlarını gere gere ‘CeHaPe zihniyeti’ derler. ‘Bunlar gelirse yönetemez, bunlar gelirse ülke bölünür, bunlara oy veren terörist.’ Bıktık Allah aşkına. İyi bir Müslüman'ın, gerçek Müslüman'ın ağzından bal damlar. Kötü bir şey söylemez. Hakaret etmez. Nefret sözleri söylemez. Oy verdi vermedi ayrımı yapmaz. Herkesi kucaklar” diye konuştu.

“ŞU ANA KADAR 1 KATRİLYON 700 MİLYON LİRAYI BELEDİYENİN BÜTÇESİNDEN KESİP, ÇALDILAR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminde merkezi idare tarafından engellenmediğini kaydeden Yavaş, “Ben şunu beklerdim 31 Mart seçimlerinden sonra. Balkona çıkıp, ‘Ey milletim. Bugün yerel seçimleri gerçekleştirdik. 1400 civarında belediye başkanı seçildi. Bu saatten sonra iktidar belediyesi, muhalefet belediyesi demeden, hep birlikte bu millet için hizmete başlıyoruz’ demesini bekliyordum. Ama biz, topal ördekmişiz. O yetmedi. Ankara'da, bizden önceki belediye başkanı metro yapmayı beceremediği için, bunu Ulaştırma Bakanlığı’na devretmiş. Yapmışlar sözleşmeyi, bilet gelirinin belli bir yüzdesini ödeyerek Ankara Belediyesi borcunu ödeyecekmiş. 8 Nisan'da görevi devraldım. 28 Nisan'da da bir kararname çıktı: ‘Yapılan metroların paraları, bütçenin yüzde 5’inden kesilecek.’ Ne oldu biliyor musunuz? Bu 4 yılda benden kesilmesi gereken para, en fazla 100 milyon lira olması gerekirken, şu ana kadar 1 katrilyon 700 milyon lirayı belediyenin bütçesinden kesip, çaldılar. Beni cezalandırmadılar. Ankara'da kendilerine dahi oy veren bütün AK Partilileri de cezalandırdılar” ifadelerini kullandı.

“NEFRET VE AYRIŞTIRMA SİYASETİNİN SONU GELDİ”

“Artık nefret ve ayrıştırma siyasetinin sonu geldi” diyen Yavaş, “Altı tane parti yan yana geldi. Evet, aralarında ihtilaflar da çıkabilir. Ama Türkiye'de dilimizdeki en güzel cümlelerden birisi ‘uzlaşma’ sözcüğüdür. Yan yana geldiler. 2400 maddelik bir mutabakat metni açıkladılar. Onun haricinde kim ne derse inanmayın. İmza altına alındı. Yapılacaklar orada. Tarıma yapılacak, çiftçilere yapılacak, kentlere yapılacak ne varsa destek, hepsi orada yazılı. Onun haricinde hiçbir şeye inanmayın. Ama asıl değişiklik şurada olacak: Bugüne kadar ağzından kendilerine oy vermeyenlere veya Cumhur İttifakı'na, ki biz alıştık, ‘Millet İttifakı’ dendiği zaman televizyona çıkan herkes, ‘Bunları illet, bunlar zillet.’ Sanki biz uzaydan geldik. Veya düşmanız. Biz anlamıyoruz bu dili. Neyin nesi böyle? Biz seçimi kazanacağız. Asla ve asla zafer kazanmış olmayacağız. Karşımızda düşman yok. Ağzından Cumhur İttifakı'na ve kendisine oy vermeyenlere tek kelime incitici sözü olmayan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı, 13. Cumhurbaşkanımız, inşallah Çankaya Köşkü'ne oturacak ve bu ayrım bitecek. İnşallah bu memlekette ayrımcılık ortadan kalktığı andan itibaren, baharla birlikte bütün Türkiye'ye huzur gelecek, bereket gelecek” şeklinde konuştu.

3 lider, Ardahan’ın ardından Kars Cumhuriyet Meydanı’ndaki buluşmaya doğru yola çıktı.

YENİGÜN HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.