Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet | Kılıçdaroğlu Babala Tv'de ne söyledi? Kılıçdaroğlu'nun cevapları

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet | Kılıçdaroğlu Babala Tv'de ne söyledi? Kılıçdaroğlu'nun cevapları
Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet çok merak ediliyor. Acaba Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv'de ne söyledi? Babala TV'de Kılıçdaroğlu'na hangi sorular geldi? Kılıçdaroğlu'nun cevapları neler? Babala Tv kanalında Mevzular Açık Mikrofon 15. Bölüm programına katılan Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu neler söyledi, sorulara hangi yanıtları verdi? Babala TV Kemal Kılıçdaroğlu Selahattin Demirtaş hakkında neler söyledi? Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet twitter

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet çok merak ediliyor. Acaba Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv'de ne söyledi? Babala TV'de Kılıçdaroğlu'na hangi sorular geldi? Kılıçdaroğlu'nun cevapları neler? Babala Tv kanalında Mevzular Açık Mikrofon 15. Bölüm programına katılan Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu neler söyledi, sorulara hangi yanıtları verdi? Babala TV Kemal Kılıçdaroğlu Selahattin Demirtaş hakkında neler söyledi? Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet twitter

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet

Babala TV'de Kılıçdaroğlu'na hangi sorular geldi? Kemal Kılıçdaroğlu bu sorulara nasıl yanıt verdi? Programın hepsini izleyecek vakti olmayanlar için Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet hazırlamak istedik. Kemal Kılıçdaroğlu'nın Selahattin Demirtaş, Teknofest, TOGG, Türban, Terör Örgütü hakkında verdiği cevaplar çok merak ediliyor.

Kılıçdaroğlu Babala Tv'de ne söyledi? Kılıçdaroğlu'nun cevapları

babala-tv-kemal-kilicdaroglu-hangi-kanalda

Kemal Kılıçdaroğlu, Babala TV’ye Mevzular Açık Mikrofon 15. Bölüm konuğu olarak katıldı. Katılımcıların sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine yöneltilen sorulara yanıtlar verdi. Özellikle mültecilerin geri gönderilmesi, işsizlik, TOGG, yolsuzluk, seçim güvenliği, Azerbaycan, Kavala ve Demirtaş'ın serbest bırakılması gibi birçok soruya yanıt verdi. Yaklaşık yedi saat süren Babala TV  programında Kılıçdaroğlu, katılımcıların sorularını yanıtladı. Pek çok soruya cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu, sakinliği ile büyük beğeni topladı.

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet: Kılıçdaroğlu TOGG hakkında ne dedi?

TOGG, henüz daha başlangıçtayken TOGG’un Genel Müdürü çok nitelikli birisi. Almanya’da bu konuda yetkin olarak çalışan ve güven veren birisi. Geldi bana TOBB Başkanı ile geldiler. Bana TOGG’u anlattılar, hangi yatırımları yapacaklarını anlattılar. Benden destek istediler. Tabii dedim, siz bunu yaparsanız bundan son derece mutlu oluruz. Ama bunu çıkıp ben televizyonlarda anlatmadım. Çünkü anlatacak bir şey yok. Geldiler, yatırım yapmak istiyorlar. Ben de yatırım yaptıkları takdirde son derece mutlu olacağımı söyledim. Hiçbir zaman hayatımın hiçbir döneminde de vay efendim niye TOGG yapıldı diye bir cümle kullanmadım. Tam tersine kim yaptıysa ona şükran borçluyum. Teknoloji açısından doğru, tümüyle yüzde 100 yerli değil. Zaten yüzde 100 yerli olan bir şey artık dünyada yok. Neden, çünkü siz eğer bir yatırım yapıyorsanız, yaptığınız yatırımın belli parçalarını en kaliteli ve en ucuz hangi ülkede üretiyorsanız orada üretirsiniz. Amerikalı F-35’i yapar ama gelir bir parçasını Türkiye’den bir parçasını İngiltere’den… Bunların hepsini yaparlar. Dolayısıyla TOGG bizim açımızdan Türkiye açısından da son derece önemli. TOGG ile ilgili hiçbir zaman negatif bir cümle kullanmadım. Tam tersine kim yaptıysa teşekkür ettim. Teşekkür etmek de benim görevim. Kaldı ki hem üretiyorsunuz hem istihdam yaratıyorsunuz. Eğer ihracat yaparsanız ve ülkeye dolar kazandırırsanız çok daha mutlu olurum. Bu bir özel sektörün yaptığı yatırım. Özel sektör yatırım yapıyorsa niye karşı olalım. Akıl var mantık var. TOGG’u hiç eleştirmedim. Otomobil yapmak değil, otomobil satmak önemlidir, diye. Devrim Otomobili yapıldı. Diğer otomobiller var. Bütün mesele, bunları; bir dünya markası haline getirebilmekti. TOGG da bir dünya markası haline gelire, son derece mutlu olurum. TOGG’u gezmek istedim, ama bana şunu söylediler: ‘Mustafa Varank olmadan gezemezsiniz.’ Ne demek? Sen ortağı değilsin, kurucusu değilsin. Beni orada niye gezdirsin. Beni orada gezdirecek olan, fabrikanın genel müdürü, mühendisi…

Babala TV Kemal Kılıçdaroğlu Selahattin Demirtaş hakkında neler söyledi?

Osman Kavala, Demirtaş… Size bir haksızlık yapıldığını düşünelim. Polis geldi, sizi aldı. Birisi kızmış size, diyelim ki bir bakan size kızdı, ‘beyler bunu alın, içeri atın.’ Aldılar, tutukladılar, savcıya talimat verdiler, hapse attılar. Mahkemeye gittiniz, mahkeme beraat kararı verdi. Ama hala iş bitmiş değil. Olsun diyorlar, ‘yine içeride tut, bir suç daha uydurun.’ Bu adalet midir? Eğer Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı var ve bu karar uygulanmıyorsa, eğer Anayasa Mahkemesi kararı var ve bu karar uygulanmıyorsa ve kararlar uygulanmadı diye ben sessiz kalıyorsam, o zaman ben niye siyaset yapıyorum. Eğer Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı en alttaki mahkeme ben bu kararı uygulamayacağım diyor. Anayasa gayet açık. Her organı bağlar diyor Anayasa Mahkemesi kararı. TBMM’yi de bağlar. İptal ettiği bir yasa varsa biz Anayasa Mahkemesi’nin istediği şekilde değiştiriyoruz. Ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını uygulamıyorsun, Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamıyorsun, sonra dönüyorsun bana diyorsun ki bunlar niye serbest kalıyor, sen bunları niye söylüyorsun diye. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bunu asla unutmayın. Hukuk devletinde yaşıyorsak herkes benim gibi düşünmek zorunda değil, ama burada bir yanlış varsa, arkadaş burada bir yanlış var, bu yanlışı bir düzeltin dememiz lazım. Osman Kavala yargılanır… Yargılanır, hiç itirazım yok. Selahattin Demirtaş… Niye yargılanıyor diye sormuyorum. Ya arkadaş, mahkeme karar verdi. Kararın gereğini niye yapmıyorsunuz diye soruyorum. Bu mahkemeyi niye yok sayıyorsunuz diye soruyorum. Siz kararı uygulamayan hâkimi bir de terfi ettiriyorsunuz. Niçin? Siyasi otoritenin, sarayın dediğini yaptı diye. Hata denen kavram insana özgüdür. Az önce başörtüsüyle ilgili eleştiri yaptı. Ne dedim? Hatalıydık dedim. Neden? Yanlış yaptıysanız kabul edeceksiniz. Hatadan dönmek, bir erdemdir. ‘Efendim Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacak…’ Arkadaşlar ben istesem de zaten serbest kalmaz. Serbest bırakacak olan yargıdır. Osman Kavala’yı serbest bırakacak olan yargıdır. Ben niçin yargılandılar diye itiraz etmedim. İtirazım, niçin mahkeme kararları uygulanmıyor? Sizde de mahkeme kararı uygulanmazsa, hiç tanımasam da sizi de savunacağım. Kutuplaşmanın ötesine çıkmamız lazım. Herkesi kucaklamamız lazım. Birisi yanlış düşünebilir olabilir. Ben de hata yapabilirim. Niye olmasın? Hata, insana özgü bir kavramdır.

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet: Kılıçdaroğlu İHA ve Siha'lar için neler dedi?

HA ve SİHA konusunda, Sayın Bayraktar’ın İkitelli’deki fabrikasına ilk giden benim. Altını çizeyim. Kendisini öne çıkaran, o zaman rahmetli babası da hayattaydı. Kendilerine her türlü desteği vereceğime dair söz verdim. Destek verdim. Arkasından evlilik oldu, olabilir. Ama üretiyor. Çok iyi bir kadrosu var. Altını özenle çiziyorum, hatta onlarla beraber güzel fotoğraflarımız var. Ama benim etik bir değerim var, aile izin vermeden ben o fotoğrafları yayınlamıyorum. Onlarda var ama aynı fotoğraflar. Kendisi üretsin, çalışsın, hiçbir engel yok. İHA ve SİHA’yı da üretsin. Burada tek sorunumuz, rekabet ortamının yaratılması lazım. Çünkü aynı İHA ve SİHA’ları yapan başka kuruluşlarda var ve kamu kuruluşlarına engel çıkarılmaması lazım. Rekabet olsun, bunlara hiçbir engelimiz yok. Adı üstünde milli savunma, burada A partisi, B partisi olmaz ve burada Türkiye söz konusu. Türkiye bu coğrafyada çok güçlü olmak zorunda. Silah üretiminde de güçlü olmak zorunda. Bu illa silahı kullanacak anlamında değil ama bütün dünya bilmeli ki Türkiye bunları üretebilecek kapasitede ve Türkiye bunları üretiyor. Asıl hedef bu olmalı. Ama bunların üzerinden sanki bir parti yapıyormuş gibi. Hayır, onu 85 milyon yapıyor. Bizim vergilerimiz ile yapılıyor. Bunun dominantı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfıdır…Efendim, ‘Gelince siz İHA ve SİHA’ları kaldıracaksınız, damadı mahvedeceksiniz.’ Biz aklımızı peynir ekmekle mi yedik? Niye olsun, herkes üretecek ve kazanacak. Yeter ki sağlıklı ve tutarlı bir rekabet olacak. Onun dışında hiçbir sorunumuz yok.

Babala TV Kemal Kılıçdaroğlu türban konusunda ne söyledi?

Hayatlarımızın evreleri vardır. İnsanoğlu, sürekli gelişen, düşüncelerini daima geliştiren kişidir. Sabit tuttuğunuz zaman siz asla büyüyemezsiniz. Sorunları çözmek için kapasitenizi öldürmüş olursunuz… Artık helalleşmemiz lazım. Helalleşme ne demektir? Benim kusurum var, kabahat bana ait, gelin helalleşelim. Başörtüsü sorununu çözmek için ilk sözü; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken, Okmeydanı’nda büyük bir mitingimiz yapılmıştı, ben bu sorunu çözeceğime dair söz vermiştim. Yusuf Ziya Özcan, YÖK Başkanıydı. Kendisini aradım, dedim ki, başörtülü kızları neden üniversiteye almıyorsunuz? ‘Siz karşısınız’ dedi. Ben karşı değilim, dedim. Başörtüsü konusunda karnemizin kırık olduğunu, ben şimdi söylemiyorum, burada. Ben bunu gittiğim her yerde ifade ediyorum. Orada bir hatamız var. Kadının kılık kıyafeti ile uğraşılmaz. Kadın istediği gibi giyinir. Kadının başka sorunu varsa, çözümü siyaset kurumuna düşüyorsa; siyaset kurumu o sorunu çözebilmelidir. Başörtülü bir arkadaşımızın söylediği arada bir 10 sene var diyorsunuz, dolayısıyla helalleşme kolay mı diyorsunuz. Hayır kolay değil ben öyle bir şey söylemedim. Tam tersine zor bir şeydir ve mağdur olanın yaşadığı mağduriyeti bilmeniz lazım. Ben taktığı başörtüsü dolayısıyla evine gittiğimde çocuklar gibi ağladığını biliyorum, öğretmen kadının nasıl ağladığını biliyorum. Onun derdinin ne olduğunu da gayet iyi biliyorum. Gidip onu ziyaret ettim, onun derdini dinledim. Müfettişlere nasıl ifade verdiğini, hangi sıkıntılara girdiğini, mesleği nasıl bırakmak zorunda kaldığını, bütün bunları anlattı. Ben sadece bir örnek verdim, Ankara’daki bir örnek… Pek çok yerde bunun örneğini verebilirim.

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet: Kılıçdaroğlu mültecilerin geri gönderilmesi hakkında ne dedi?

Burada Suriyelilerle ilgili şöyle bizim gencecik fidan gibi askerlerimiz şehit olurken onların fidan gibi beyleri bizim sokaklarımızda volta atıyor. Yaşlıyı, çocuğu, kadını kabul ederim ama Kilis Ticaret Odası Başkanı bana ne dedi biliyor musunuz? ‘Böyle devam ederse 4-5 yıl sonra Kilis Ticaret ve Sanayi Odası’nın başkanı bir Suriyeli olacak. Ben Suriyelilerin kendi ülkelerinde daha rahat edeceğine inanıyorum. Evet Suriye’de meşru hükümetle oturacağız, anlaşacağız, buradan gidenlerin can ve mal güvenliği sağlayacağız. Eğer Avrupalılar Suriyelilerin haklarını korumazlarsa onların evlerini, yollarını, hastanelerini yapmak için para vermezlerse Geri Kabul Anlaşması’nı feshedeceğiz, beyler gitsinler Avrupa’ya burada ne işi var? Burası sığınmacı deposu olmayacak. Avrupalı rahat etsin diye biz bunların bütün sıkıntılarına katlanıyoruz. Düzelteceğiz, göreceksiniz.” Bakın siz tabi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni anladığım kadarıyla yeteri kadar analiz edememişsiniz. Türk soyu ile ilgili zaten bizim özel bir bağımsız birimi var Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin… Dolayısıyla bu özel birim Türk Cumhuriyetleri ile ve Türk soyu olan gruplarla olan ilişkisini zaten sürdürüyor. Burada herhangi bir endişe yok, kaygı yok. Artı İçişleri Bakanlığı’na bağlı ve bu bölüm gerçekten de güzel hizmetler yapıyor. Biz herkesi göndereceğiz derken bunun belli kuralları olacak. Devlet dediğiniz gibi kurum, benim dediğim gibi hemen yakasına yapışıp gönderelim diye öyle bir kural yok. Onun alt yapısını oluşturacaksınız. Can ve mal güvenliğini sağlayacaksınız ve ondan sonra göndereceksiniz, parayı da AB’den alacaksınız ve bunları yapacaksınız. Çünkü burada asıl sorunu yaşayan AB, bize geri kabul anlaşmasını dayattılar, imzaladık. Biz şimdi bakıyoruz. İsterlerse veriyor, istemezlerse vermiyorlar. Biz sığınmacı deposu değiliz. Mülteci ayrı, sığınmacı ayrı ikisini birbirinden ayırmak lazım.

Kılıçdaroğlu SMA hastaları için ne dedi? Babala TV

SMA hastalarının ilgili kurum tarafından karşılanması lazım. Yahu fakir fukaranın çocuğu bu hale mi gelir? Ben söz verdim onlara Allah nasip eder Cumhurbaşkanı seçildiğimde ilk çözeceğim sorunlardan birisi budur. SMA’lı çocukların sorunlarını çözeceğim. Burada biliyorsunuz bir sorun var. Biliyorsunuz evlenmeden önce gidiyorlar, bir sağlık raporu alıyorlar. O sağlık raporu alınırken kan testi yapılabilirse potansiyel olarak SMA’lı çocuklara sahip olabileceği ortaya çıkabiliyor. Bunu söyledik yapın diye. Yapmadı

Babala TV Kemal Kılıçdaroğlu YPG konusunda ne söyledi?

YPG konusunu önce onu açıklayayım, Salih Müslim’i Türkiye’ye resmi olarak davet ettiler. Devletin kendi kurumu, yetkilileri bunun bir terör örgütü olmadığını açıkladı. Devlet iki şekliyle görüşür, devlette 27,5 yıl çalışmış birisi olarak bir; devlet perdenin arkasında görüşür ona bir şey demem. İki, devlet resmen görüşür. Burada resmen görüşme var sorun orada. Resmen görüşme olmasa bir sorun yok gider görüşür. Siz resmen davet eder, kırmızı halılar içinde davet ederseniz burada ağırlarsanız olmaz. İşin gerçeğini bilelim ama siz yine de eleştirinizi yapın ona saygılıyım. Şu anda terör örgütü. Çünkü devlet diyor ki terör örgütü, baştan terör örgütü değil diyordu.

Kılıçdaroğlu Babala TV'de Depremzedeler için ne vaat verdi?

Deprem evi maliyetlerini nerede karşılıyorsunuz? Erdoğan ne dedi; ‘Evleri yapacağım 1 yıl sonra teslim edeceğim’ demek ki para var. Ben de diyorum ki madem para var 1 yılda yapıyorsun 2 yıl da almıyorsun, ben hiç almayacağım, niye alayım parayı onun olsun. O evlerin yapımında hata var o hataya göz yuman kamudur, anayasa gayet açıktır onu da söyledim. Devlet o evleri yapmak ve ücretsiz vermek zorunda. Sadece onu değil dava açılırsa evindeki buzdolabının, mobilyasını parasını alabilir.

Kemal Kılıçdaroğlu YÖK sorusuna ne yanıt verdi?

Aslında bunu dünyanın pek çok ülkesi uyguluyor. En başarılı olan ülke de Finlandiya… Finlandiya modelini anlatmak için Finlandiya’dan eğitim reformunu yapan bakan yardımcısını Türkiye’ye davet ettik. Eğitim reformunu Finlandiya’da nasıl gerçekleştirdiklerini de anlattı. Eğitimi yeniden yapılandırmak lazım. YÖK denen belayı kaldırmak lazım. Üniversitelerde bilgiyi, bilimi egemen kılmak lazım. Farklı düşüncede olan hocaları, ‘sen farklı düşüncedesin’ diye üniversiteden atmamak lazım. Yani yapılacak çok şey var aslında ama işin özü merak duygusunu büyütmek, buradan başlayıp eğitimi geliştirmek lazım.

Kemal Kılıçdaroğlu Babala Tv özet: İşsizlik ve Fakirlik

İşsizlik konusu Türkiye’nin en temel sorunlarından birisidir biliyorum. Muhtarlara birer yardımcı vermek gerekiyor. Belli sayıdaki nüfusa bakan muhtarlara vermek gerekiyor. Evet birer yardımcı vermemiz lazım. Muhtar bir yere gittiği zaman en azından açık kalmalı. Hele şimdi binlerce icra dosyası geliyor ve muhtarın bunu tek başına yapma şansı yok. Bizim bazı belediyelerimiz muhtarlara yardımcı veriyorlar, evet bu bir sorunu çözüyor biraz ama o muhtar, Belediye aleyhine bir şey söylerse, ‘ben elemanımı geri çekiyorum’ der. Biz vermeliyiz ki gerekirse muhtar belediye Başkanını rahatlıkla eleştirebilsin.” Kişi başına gelir çok düştü. 12 bin dolardan bazı illerde 7 bin dolara bazı illerde 8 bin dolara düştü. Daha önce asgari ücretin iki buçuk katı olan en düşük memur aylıkları asgari ücretin de altına düştü bazı yerlerde… Dolayısıyla sizin ne ev ne de araba alma şansınız yok. Bunu baştan ifade edeyim. Bunun çözüm yolu birisine bağışta bulunmak değil, kişi başına geliri artırmak, milli geliri artırmak, üretimi artırmak, istihdam alanı yaratmak ve dolayısıyla Türkiye’yi büyütmekten geçer. Türkiye’yi büyütürken de vergi politikasıyla ve bütçe politikasıyla gelir dağılımını dengelemeniz lazım. Bu bugünden yarına olacak bir şey değil. Bu ancak belli bir zaman dilimi içinde planlama yapılarak ancak sağlanabilir. Bütün dünya da böyle yapıyor. Var olan hükümet, Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapattığı için böylesine garabet bir durum ortaya çıktı.

Babala TV Kemal Kılıçdaroğlu Sandık Güvenliği

Eğer bir ülkede seçimlerin sağlıklı yapılmadığı yönündeki kanaat, toplumun dokularına sinmişse; o ülkede sorun var demektir. Sandık güvenliğini biz bunun için önemsiyoruz. Dolayısıyla demokrasisi sağlıklı işleyen, ahlak yapısı güçlü olan, yasaların sağlıklı uygulandığı, bürokrasinin bir kişinin emri altında olmadığı, devletin memurunun devlet memuru olduğu bir sistemde sandık güvenliği diye bir şey olmaz. Herkes gider oyunu kullanır, sayımlar yapar gider. Ama bizim ülkemizde sandık güvenliğinizi aldınız mı diyorsunuz. Oylar çalınıyor diyor. Bunların binlerce örneği var, biz bunun önüne geçmek istiyoruz, doğrudur… Bazı sandıklarda bizim görevlimiz yoktu. Nedeni şu, orada İYİ Parti’yi biz destelediğimiz için, seçime İYİ Parti logosu ile girildiği için oradaki sandık görevlileri İYİ Parti’ye ait. Biz sadece müşahit bulunduruyoruz. Böylece Türkiye’de yaklaşık 200 bin sandığın tamamında müşahidimiz var. Fakat müşahitlerin yetersiz olduğu yönünde şikayetler, eleştiriler geldi. Bir ilçeden, bir müftü aradı ve dedi ki ‘Ben hakkaniyetle yapıyorum ama 2 müşahidiniz var. Üzerimizde baskı var. Allah aşkına müşahitlerinizi artırın, bir bu seçimleri doğru dürüst yapalım. Ahlaki yapalım.’ Aldık notumuzu. O nedenle bir konuşmamda dedim ki, 1 milyon müşahide ihtiyacımız var. Her sandıkta birden fazla olsun. Dolayısıyla sandık güvenliği bir anlamda sağlansın. Sayım sırasında da arkadaşlar bakıyorlar. Görevlisiniz, cep telefonu ile fotoğrafını çekecek ve genel merkeze göndereceksiniz. Evet, bunlar geldi. Onların bilgisayara aktarılması ve yazılması zaman aldı. Ondan sonra sosyal medyada sanki biz hiç sandıklara sahip çıkmamışız gibi bir algı yaratıldı. Bu tamamen bizim kitlemizin sandığa gitmemesi için yapılan bir algı operasyonuydu. Yoksa bunları yaptık. Bir sorunumuz yok burada. Şu olabilir. Eksiğimiz, yanlışımız, olabilir. Biz her şeyi mükemmel yaptık diye bir düşüncemiz yok. Ama bu arada, o gün birisinin cenazesi çıktı. Ne yapacaksınız? Niye sandığa gitmedin diyemiyoruz. Yaralandı, hastalandı ve hastaneye gitti. Bunlarla ilgili de 200 bin kişi arasında bunlarla da karşılaşıyoruz. Dolayısıyla eksiğimiz, yanlışımız, hatamız olabilir. Sandıkların sadece sayım sırasında şöyle bir şey daha var. Asıl risk şu. En baştan sandık başındaki görevli tutanakları imzalatıyor. Sakın bu tuzağa düşmeyin. Tutanaklar en son imzalanacak diyoruz. Fakat çoğu yerde tutanak en başta imzalanıyor, sonra yazılıyor. Bu bizim açımızdan sıkıntı yaratıyor…

HDP, PKK’nın siyasi kolu mudur?

Ben bunu bilmem ki. Bu ülkenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı var, bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı var. Bir parti, bir terör örgütüyle yan yanaysa kapatılması lazım. E kapatılmıyorsa bunun kabahati bende mi? Kimde kabahati? İktidar kim? Kandil’in anahtarı Recep Tayyip Erdoğan’da. Apo’yla konuşuyorlar. Ben bunu bilmiyor muyum? AK Parti Milletvekili Adayı Ensarioğlu… O söylüyor zaten. Ama suçlanan kim, biziz. Yapmadık bir şey. Trabzon Meydanı’nda da Türkiye’nin diğer bütün meydanlarında da Selahattin Demirtaş hakkındaki yargı kararlarının uygulanması gerektiğini söylerim, hiç meraklanmayın.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.