Skorbord 86’yı gösteriyordu. Hatayspor geriden topla çıkarken oyununa ivme kazandırmak istiyor, rakip alana geçmeye niyetleniyordu. Kendilerine göre defansın sol tarafındaydılar. Adekugbe ile Aabid paslaşırlarken, Emre yanlarında bitti. Topu aldı götürdü. Erce ile karşı karşıya vurdu ama topu içeri atamadı. Derken meşin yuvarlak Hatay’ın sağına, Fener’in sol kanadına uzadı. 

Topu kapan Hatayspor’lu Kamil Ahmet’di. Aabid ve Muhammed Mert olası bir tehlikeyi kalelerine yakın bir noktadan uzağa taşımak isterlerken bu sefer de Mor – Zajc– Mert Hakan kapanına kısıldılar. Sarı lacivertli trio topa en son sahip olan Aabid’e nefes aldırmamacasına pres yapınca, Fransız futbolcu çaresiz meşin yuvarlağı kalecisi Erce’ye ulaştırmak isterken Dursun’a harika bir “Al da at” pası verdi ve Serdar da bu cömert ikramı çevirmedi. 

Jesus hoca bu muhteşem fotoğrafın bu kadar detaylı bir şekilde cereyan edeceğini bilebilseydi sanırım yedek klübesinde profesyonel bir fotoğrafçı oturtur ve ona bu aksiyonda olan her anı kare kare çekmesini isterdi. Fenerbahçe Trabzon’da aldığı talihsiz mağlubiyetten sonra teknik adam imzalı bir üç puan daha yazdırdı hanesine. Fenerbahçe kimi maçda vasat oynasada, hatta kötü oynayacak olsada bir teknik direktör takımı olmuştur artık. Nasıl Trabzon maçındaki kayıp hocaya yazıldıysa, bu karşılaşmadaki kazanç da teknik adama yazılmıştır. 

Gecenin Notu: Fenerbahçe çekingen başladığı mücadeleyi rahat oynayıp kolay geçti. Rakip elbette Fenerbahçe’yi terazide dengeye getirecek bir takım değildi.  Jorge hoca üçlü defansın riskli olduğunu artık anlamıştır diye düşünüyorum. Öyle ya! Yoksa niye iki stoper ve iki kanat bekle oyuna başlardı?  Fenerbahçe top kendindeyken Arao ile defansı üçlemeli, top rakipdeyken de kanat beklerini geriye kaydırarak kalesini dörtlü düzenle korumalı ki Hatay karşısında böyle oynadılar zaten. Böylelikle Ferdi ve Osayi’de enerjilerini koruyup daha az yoruldular bence.

Gecenin Yıldızı: Oskar ödül töreninde söylendiği gibi lider aktör dalında ödül; “And the oscar goes to” anonsuyla beraber Jorge Jesus’a gitmiştir. Yardımcı aktör ödülü de King’e. Evet kanımca kral bir döndü pir döndü. Bence Jesus’un Galatasaray derbisindeki en büyük kozu Joshua olacak gibi. Siz ne dersiniz?