Bakara 219.Ayet;)......Yine sana neyi İNFAK edeceklerini soruyorlar. De ki:"(Makul(zorunlu) ihtiyaçlarınızdan) FAZLASINI." Allah düşünesiniz diye Ayetlerini size böyle açıklıyor.

Müslüman işini yaparken İYİ yapmak zorundadır. Çalışmak, hayatın bütün alanlarını içine alır. Onurundan, İmanından taviz vermeden hayat mücadelesini veren insan; üreterek, hizmet ederek karşılığı olan HELÂL kazancını elde eder. Gelsin de, nereden ve nasıl gelirse gelsin, "HELÂL-HARAM" ayırımını yapmayarak Allah'a ASİ olan bir duruma düşmez, Omurgasız bir kişiliğe  bürünmez.

Aklını kullanan İYİ,DÜRÜST insan; Kazancını, rızkını ararken" Allah DEĞİŞİKLİK dilemedikçe" Kaderinin-Ecelinin-Rızkının değişmeyeceğini bilir. İmtihan sürecinde Kaderindeki her şeyi yaşayacağını da, Nerede öleceğini de, Rızkının ne kadarsa (eksiksiz-fazlasız) Çalışarak elde edileceğini de. O zaman akıllı insanın şunu yapması gerekir: Helâl yollar çerçevesinde çalışmasını yaparak elde ettiğine de razı olması gerekir. SABIR duvarını çatlatarak, şartları zorlayarak HARAM yollara koyulmaması gerekir.

Al-i İmran 92.Ayet:) Sevdiğiniz şeylerden İNFAK  etmedikçe ,siz İYİLİĞE eremezsiniz. Her ne (VERİR)İNFAK ederseniz Allah onu da bilir.

Bir Müslüman düşünelim; Çalıştı-üretti-Kazandı ve SERVET sahibi oldu. Unutmaması gereken bazı hususlar var:1---Kazanç sadece kazanana ait değildir.2---Orada; Fakirlerin-Yoksulların-İhtiyaç sahiplerinin HAKLARI vardır. Bu HAKLAR verilmezse Kardeşlerine ZULÜM etmiş olur. HARAM yiyen bir  duruma düşmüş olur.3---Tek başına hiç kimsenin  Zengin  olması mümkün değildir. Çok sayıda, Çok çeşitli insanlarla çalışmak gerekir.4‐--Hakkı olanların Hakkının  verilmemesi şuna benzer: İçilen suya PİSLİK karışır ve  suyu nasıl KİRLETİRSE, Servet te aynı şekilde kirlenir, Temizliğini kaybeder.5‐--Şu durum da iyi bilinmeli: Çok yoğun Çalışarak istediğini kazanamayan nice insanlar vardır. Servetin ne kadar verileceği Allah'ın takdirindedir. Dilediğine az, dilediğine çok vermesi, O'nun bildiği bir hikmet gereğidir.

MEVLÂNA: "Neyi seviyorsan sen O'sun"der.

İNFAK: Ahiret inancının da gereğidir, İnancımızın temel esaslarındandır. Müslüman MALI çok sevmemeli, Tutsağı olmamalıdır. Bilmelidir ki; Dünya'nın neresinde olursa olsun, AÇLIKTAN bir kişi ölürse, SOĞUKTAN  bir kişi donarsa, Hesabının ondan sorulacağını bilir.

HZ.ÖMER: "Dağlara BUĞDAYLAR serpin! Müslüman ülkede kuşlar  AÇ demesinler." der.   Kuşlara bu gözle bakan İMAN anlayışı, İnsana nasıl bakar iyice düşünülmeli.

İNFAK: Yardımlaşma ve Dayanışmayı da geliştirir. Kardeşlik bağlarını da güçlendirir. Birlik ve Beraberliği de sağlar.

ZEKÂT,SADAKA v.b... Argümanlar yoluyla İNFAK( VERME) Alanı genişletilebilir.

ZEKÂT: Malı temizler. KUR'AN'I KERİMDE  32 yerde Zeķât sözüyle geçer. 27 yerde NAMAZLA birlikte geçer.5 yer de  ya ayrı ya da başka FARZLARLA birlikte geçer. İYİ kimse: Sevdiği maldan verir.

SADAKA: İyilik yapmak, Samimi olmak ve Allah'a SADAKATIN nişanesidir.

AYET: Kim bir İYİLİK yaparsa, Ondan daha iyisi ona verilir.

İNFAK'IN en temel amacı da, bir yönüyle Allah'ın Rızasına nail olmak içindir.

Al-i İmran 162.Ayet:)Allah'ın RIZASI peşinde giden kimse, Allah'ın HIŞMINA uğrayan ve yatağı CEHENNEM olan kimseye benzer mi? O, ne KÖTÜ yerdir.

Cuma bayramınızı tebrik ederim. Selamlar Allah'a emanet olunuz.