Eskişehir Teknik Üniversitesinde (ESTÜ) yürütülen projede, göl ve bataklıklarda yetişen bitkilerin parçalanıp sulak alan kenarlarında birikmesiyle oluşan turbalıkların, küresel ısınma sonucu sera gazı salımının artabileceği, bunun engellenmesinde "hasır otu"nun kullanılabileceği belirlendi.

ESTÜ Fen Fakültesi Ekoloji Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi Erhan İlter'in, Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe danışmanlığında gerçekleştirdiği "Türkiye'de Dağılım Gösteren Aktif Turbalık Alanların İklim Değişikliğine Bağlı Olarak Göstereceği Değişimlerin Belirlenmesi" konulu projesi üniversitenin Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklendi.

Proje kapsamında fakültenin bahçesinde yer alan 21 metrekarelik yapay turba alana özel bir yazılım sistemiyle Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin yayınladığı 2050 ve 2070 yıllarında ortaya çıkması öngörülen farklı iklim senaryoları uygulandı.

Göl ve bataklıklarda yetişen bitkilerin parçalanıp sulak alan kenarlarında birikmesiyle oluşan doğal yapılar olan turbalıkların, iklim değişikliğine bağlı olarak yapısı bozulursa bu alanların sera gazı salımı yaparak küresel ısınmaya olumsuz etki edeceği belirlendi. Çalışma kapsamında bilimsel ismi "typha latifolia" olan "hasır otu"nun turbalıkların yapısını koruduğu ve bu alanlardaki çözünmüş organik karbonu azalttığı tespit edildi.