FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

HATASIZ İNSAN YOKTUR

“Acaba?”lar insanın geleceğine ambargo koyar, yolunu tıkar. “Acaba?”ların artması gelecek için karar vermemiz konusunda en büyük engel olup, bizi kararsızlığa sevk eder. Oysaki bir iş yapılmış, bir karar verilmiş ve uygulama başlamışsa artık “Acaba mı?” demenin bir anlamı yoktur. “Bundan böyle hatalarımızı gözden geçirip, bir daha aynı yanlışları yapmamak için aklımızı kullanmak” en doğru yoldur. Çünkü hata rahmanidir, hatada ısrar ise şeytani. İnsan elbette hata yapacaktır. Ya bilgi ve tecrübe yetersiz olduğu için, ya da yeteri kadar iyi düşünmediği için hataya düşülebilir. “Hiç hata yapmadım” diyen insan tasavvur edilemez. “Hiç hata yapılmıyorsa, hiçbir iş yapılmıyor” demektir. Elbette hata yapacağız. Ancak yaptığımız hataların bizi, ailemizi ve çevremizdekileri etkilemeyecek büyüklükte olmasına dikkat edilmelidir. “Hataya düşmemek için hiçbir iş yapmadan yaşamak mümkün mü?” Bu düşünce içinde olan insanlar, hiç ummadıkları bir anda hayatlarının en büyük hatasını yapabilirler. Önemli olan hatalarımızdan ders almak. “Acaba?” dememize neden olacak kadar büyük ve zarar verici olmamasına dikkat etmektir. Bence “Acaba?” geçmişe ait bir davranışımızı veya kararlarımızı beğenmediğimiz zaman kullanılan bir söz olup, artık olan olmuşsa bu sözü söylemenin hiçbir anlamı yoktur. Önemli olan “Acaba?” diye daha sonra pişmanlık duyacak isek o hataları yapmamaktır.

Maalesef toplumumuzda çoğu insan “Acaba?” demeyi ve mazeret üretmeyi bir marifet sanıyor. Ancak, “Hiçbir mazeretin başarının yerini tutmayacağı” hatırımızdan çıkarılmamalıdır. Elbette bazı “Acaba?”ları yeteri kadar bilgi sahibi olmadan verdiğimiz kararlar oluşturmaktadır. Ancak bir karar verilmiş ise “Acaba mı? demenin ne kendimize, ne de bir başkasına faydası yoktur.

İnsanın hayatını nasıl yaşayacağı kararını genç yaşta vermesi zordur. Böylesine bir kararı verecek bilgi birikimine, tecrübeye sahip olmadığımızı düşünürüz. Aile içi eğitimin bu kararların oluşmasında önemli bir rolü vardır.

Zaman-zaman yakın çevremizdeki başarılı kişiler yolumuzu çizmemiz için bize örnek olabilirler. Okuduğumuz bir kitap, seyrettiğimiz bir film veya piyes bizim geleceğimiz ile ilgili kararları vermede bir rol modeli olabilir.

Ben mühendis olmaya ortaokul çağlarımda karar verdim. Bu kararımı vermede yerli Türk filmlerinin rolü büyük oldu. Hepsinden önemlisi rahmetli annemin “Oğlum, ben okuyamadım, sen oku, derslerine iyi çalış, adam ol!” nasihatleri çok etkili oldu.

Annemin nasihatlerinden öylesine etkilenmiştim ki kompozisyon dersinde “Hayatta ne olmak istersiniz?” konulu kompozisyon dersinde yazdığım yazı okulun panosuna asıldı. Lise sonda iken sosyal bilgilerden zayıf bir talebe olduğumu öğrenen matematik hocam, “Sen hiç üzülme, senin matematiğe kafan iyi çalışıyor, ne olmak istiyorsun?” diye sorduğunda “Mühendis olmayı hedeflediğimi” söylediğimde “Bu doğru bir karar, bu karardan sakın vazgeçme” sözü mühendis olmamda beni etkileyen faktörlerden biri olmuştur. O gün büyük bir sevinç yaşadım. Uzun yıllardır hayal ettiğim seçimimin doğru olduğunu kanaatine varıp rahatladım. Ancak orta ve lise tahsilimde oldukça zorlandım, zira dar gelirli bir aileye mensup olduğum için çalışmak zorunda kaldığımdan, tahsil hayatım büyük zorluklar içinde geçti. Talebelik yıllarımda çalışmam bana çok şey kazandırdı. Genç yaşta çalışma hayatında önemli tecrübeler kazandım. Zaman-zaman karamsar olsam da hedefimden ve kararımdan “Acaba mı?” demeden yoluma devam ettim. Hiçbir zaman da mühendislik mesleğini seçtiğim için pişmanlık duymadım. Severek ve inanarak bu meslekte elli yıllı tamamladım. Halen çalışmaya devam ediyorum. En büyük kazancım bu meslekte binlerce genç mühendisin tecrübe edinmesine vesile olmam oldu. Oğlum ve yeğenlerim başta olmak üzere beraber olduğumuz bütün gençlerle gurur duyuyorum. 

Gelecekte “Acaba mı?” dememek için gençlik yıllarımda bu kelimeyi kullanmamaya gayret ettim. “Bu kelimeyi tamamen unutmak mümkün mü?” derseniz, elbette hayır, önemli olan bu kelimeyi unutmak değil, “Keşke”ye yol açacak olayları azaltmaktır.

İnsanın hayatını nasıl yönlendireceği kararını genç yaşında vermesi zor ise de ve böylesine bir kararı verecek bilgi birikimine ve tecrübeye sahip olmadığımızı düşünsek de, ailemizden ve yakın çevremizden faydalanarak bunu başarabiliriz.

Gelecekte ne yapacağımızı, hangi mesleği seçeceğimize karar vermekte zorlanıp, kendimize “Acaba ?” dilerek birçok sorular sorarız, çoğunlukla bu soruları ertelemeyi seçsek de hayat hiçbir şekilde ertelenemeyecek kadar kıymetlidir. Hatalı karar vermekten ve hata yapmaktan kaçınmamalıyız. Zira her insan hata yapabilir. Hatasız insan olmaz.

Önemli olan kendimiz ve diğer insanların yaptıkları hatalardan ders çıkartmaktır. Hayatımız boyunca yaptığımız hatalar en büyük tecrübelerimiz ve en büyük sermayemizdir.

HAFTANIN GÜZEL SÖZÜ

"Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin ya da olanları kabullenmeyi. “İyiki”lerinle güçlenir, “keşke”lerinle tükenirsin. Karar senin."

[Bukowski]

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi