SELAHATTİN ÖZTÜRK

SELAHATTİN ÖZTÜRK

HAİNLİK

Her insanın bir DEĞERLER sistemi vardır. Bu değerler sistemine göre hareket eder. Sadece insanın kullanabileceği İRADESİNİ, ya (iyiden, doğrudan, Adaletten, faydalıdan) yana kullanır ve (İYİLER ve GÜZELLİKLER) içerisinde yerini alır ya da (kötüden, yanlıştan, zulümden, zararlıdan) yana kullanır ve (KÖTÜLER ve ZALİMLİKLER) içerisinde yerini alır. İkinci grup içerisinde yerini alanların içinde bulundukları (topluluklara, milletlerine ve Devletlerine) zerrece faydaları olmadığı gibi, Hainlikleri, zalimlikleri ile öne çıkarlar, küçüldükçe küçülürler, zamanla kaybolurlar. Değersizleşip, zararlı hale gelirler. Artık bunlar HAİNLER grubuna katılanların içerisindedirler.

Bu tür insanlar şahsi İHTİRASLARI yüzünden Menfaatlerini her şeyin üstünde tutarlar. Sonu gelmez hırsları sonucu gittikçe azgınlaşırlar. Yeter ki; Refah seviyeleri tavan yapsın. Dünya nimetlerine teslim olduklarından yeri geldi zaman ne milletini, ne vatanını, ne de Devletini tanırlar. Yaptıklarını doğru gördüklerinden, milletine, Vatanına, Devletine çok kolay ihanet içerisine girmekten çekinmezler. Bu açıdan çok zararlı ve çok tehlikeli adımlar atabilirler, Gönüllü acendelik yapabilirler.

Bu hale gelmiş insanların akılları, kibirlerinin aşağına dolandığından sağlam düşüncelerden, doğru hareketlerden yoksun bir şekilde, tüm bir Beyin tembelliği içerisindedirler. Kalplerindeki tahribat doruktadır. Gönül denen yapıları körelmiştir. dişi kıran beyaz pirince benzeyen beyaz taş gibidirler. Sinsilikleri görünür şekillerinden çok önde yürür. Akıl sıkıntıları olduğundan, zihni gelişmeleri çok çok zayıf, hatta ölü gibidirler. Hissi hareket ederler, çekememezlikleri fazladır. Barış sevmezler, haset, kibirli, alaycılık, uzun emel  yenikliği özelliklerindendir. Sorumluluk bilinçleri yoktur.  Kişiliksiz, kimliksiz, idealsız, hedefsiz, şahsiyetsizdirler.

Bilge Kağan Tonyukuk’un söylediği: “Göz o ki, dağın arkasını göre / Akıl o ki, başına geleceği bile” düşünce ve titizliğinden çok uzaktadırlar. Bulundukları toplumların patolojik vakasıdırlar. Sanki hafızaları 30 saniyelik olan süs balıkları gibidirler. Toplum mühendislerinin oyuncakları haline gelmişler, iç ve dış düşmanların kulaklarına üfledikleri sese göre hareket ederler. Her yönüyle gaflet ve hıyanet içerisindedirler.

Bu tür akıl yoksunları, aklınıza gelen her kurum içerisinde bulunabilirler. Yakınınızda, uzağınızda olabilirler. İnançlarıyla, kültürleriyle, tarihleriyle, milletleriyle, vatanlarıyla, devletleriyle bağını koparmış bu densizlere karşı hepimiz çok dikkatli olmalıyız.

DOST-DÜŞMAN ayırımını yapamayan kuklaların şerrinden Rabbim bütün insanlığı korusun.

Selam ve Sevgilerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SELAHATTİN ÖZTÜRK Arşivi