Geride bıraktığımız 2022 yılına “Kovid-19” salgını, Rusya-Ukrayna savaşı, yüksek enflasyon damgasını vurmuş olsa da, Ulusumuzu gururlandıran 1915 Çanakkale köprüsü, Yusufeli Barajı ve Kızılelma İHA gibi devasa projeler ile ekonomide ihracat ve turizmde rekor seviyesindeki başarılar Milletimize moral vermiştir. İklim değişikliği, göç gibi küresel problemler etkisini sürdürmüştür.

Dünya genelinde ve Ülkemizde 2022 yılının iyi geçtiği söylenemez. Her geçen yılın bir önceki yılı arattığı da bir gerçektir.

Ülkemiz siyasetinde gündemi en çok Cumhurbaşkanlığı adaylığı işgal etmiş, hemen-hemen her akşam televizyon haber programlarında bu konu tartışılmış, gazetelerde bu konuya her gün yer verilmiştir. Bilhassa “Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı?” merak konusu olmuştur. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayının ya düşük profilli ve yetkileri olmayan sembolik bir aday olması, ya da dürüst, kariyerli ve devlet deneyimi ve siyasi tecrübesi olan bir aday olması arayışı içine girmiş, aday olarak ta en çok Kemal KILIÇTAROĞLU, Ekrem İMAMOĞLU ve Mansur YAVAŞ’ın adaylığı üzerinde durulmuş ve tartışılmıştır. Bu konu öylesine tartışma konusu olmuştur ki C.H.P.’de ve Altılı Masa’da bölünmelere sebebiyet vermiştir. Zaman-zaman Kemal KILIÇTAROĞLU’nun adaylığı ön plana çıkmış, bu konuda hiç konuşulmasa da anketlerde Mansur YAVAŞ birinci sırada yer almıştır. “Taş yerinde ağırdır” diye boşuna söylenmemiş. Benim bu konuda en çok merak ettiğim bu adaylardan hangi sembolik aday, hangisi Cumhurbaşkanı olabilecek kriterleri taşıdığıdır. Muhalefet partileri geçmişte bu konuda iki defa sınav yaşamış, seçim kazanabilecek aday bulamamış ve seçimleri kaybetmiştir. İktidar partisi bu konuda ve yirmi yıldır girdiği seçimlerde başarı kazanmıştır. Geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediye Seçimini kaybetmiş, Parlamento Seçimlerinde Genel Başkan olarak başarı sağlayamamış Kemal KILIÇTAROĞLU’na seçim kazanabilecek aday gözü ile bakılmıyor.

Ülkemizde Cumhurbaşkanlığı seçimleri daima sorun olmuştur. Muhalefet partileri için bir aday belirlemek bile sorun haline geldi. Bu konuda Ahmet HAKAN ve Abdülkadir SELVİ başta olmak üzere, kafa yoranlara olmayana ergi metoduna göre düşünmelerini tavsiye ederim. Önceki yazılarımda zamanı geldiğinde Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda görüşümü açıklayacağımı yazmıştım. Kimin aday olacağını değil, kimin aday alamayacağını düşünürsek mesele daha kolay çözülür. Kemal KILIÇTAROĞLU “Aday Altılı Masa’dan çıkmalı ve kararı Altılı Masa vermeli” diyor ama önündeki en büyük engel Meral AKŞENER olup, onun da Ekrem İMAMOĞLU’ndan yana olduğunu Altılı Masa’da D.P. Başkanı’ndan başka kendisini destekleyenin olmadığını kabul etmeli ve bu sevdadan vazgeçmelidir. Zira A.B.D. ve İngiltere’ye yaptığı temaslar da bir işe yaramamış, zira bu ülkelerde basın-yayın organları Ekrem İMAMOĞLU’na destek vermektedirler.

Ekrem İMAMOĞLU ve Mansur YAVAŞ önündeki en büyük engel de Kemal KILIÇTAROĞLU olup, bu konu gündeme geldiğinde Kemal KILIÇTAROĞLU açık ve net tavrını en son Saraçhane Mitinginde ortaya koymuştur.  Ekrem İMAMOĞLU’nun önündeki bir diğer engel de bazı çevrelerde sevinç yaratmasa da hakkında verilen mahkeme kararı olup, ne C.H.P. ne de Altılı Masa bu riski göze alamaz. “Ekrem İMAMOĞLU ve Mansur Yavaş’ı aday yapmak İstanbul’u veya Ankara’yı gözden çıkartmak” olacağı için Kemal KILIÇTAROĞLU’nun bu kararı doğrudur. Bu riziko göze alınamaz. “Kamuoyunun gündemini meşgul eden bu üç aday da olmayacağına göre çözüm nedir?” diye sorarsak, muhalefet belirlediği kriterlere uygun bir adayı tespit etmelidir. Birinci derecede doğru olan bu aday C.H.P.’li olmasıdır. C.H.P.’de bu kariyere, siyasi ve devlet tecrübesine sahip, bana göre birden fazla insan vardır. Siyasi tecrübelerime dayanarak artık zamanı geldiğinden Faik ÖZTRAK ve İlhan KESİCİ bu görevi yapabilecek kriterlere sahip, şaibesiz insanlardır. “Seçimi kazanabilecek adaylar mıdır?” diye sorarsanız bu konuda kamuoyu araştırmaları ile fikir edinilebilir. Bu konuda ciddi bir araştırma yapılmalıdır. Zira karşılarındaki Cumhur İttifakı adayı yirmi yıldır seçim kaybetmemiş, usta siyasetçi, tecrübeli ve karizmatik görev başındaki Recep Tayyip ERDOĞAN’a karşı seçim kazanabilmek kolay bir iş değildir.

Sağlıcakla kalın.