FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

GEÇ KALIYORUZ

Millet “geçim” derdinde, siyasetçiler ise “ana dilde eğitim, Türk’süz Anayasa, başörtüsüne güvence, erken seçim tarihi” konularının peşinde. 

Arada bir “siyasi parti kapatma”, “siyasi cinayet tepkileri”, “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” ve “emekli maaşlarına yapılacak zam”mın tartışmaları ile günler, aylar geçip gidiyor. Oysa Türkiye’nin biriken sorunlarının nasıl çözüleceğinin konuşulması gerekir. Yeni plan ve programlar ve yeni politikalar siyasetin en önemli gündem konusu olması gerekirken, vakit öldürüyor ve geç kalıyoruz.

Bu ülkenin adı bin yıldır “Türkiye”dir. Ülkede yaşayanlar hangi kökenden olursa olsun, herkesi kapsayıcı bir ad olarak “Türk”tür.

A.B.D. Dünya’nın dört bir yanından gelen insanlardan oluşmaktadır. Ama herkes “Amerikan Vatandaşı”dır. Almanya’da “Alman” halkı, Fransa’da “Fransız” halkı vardır.

Atatürk, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk Milleti denir” tanımı ile Türk sıfatının bir ırk ifade etmediğini çok açık bir şekilde ortaya koymuştur. Anayasa’nın 12. Maddesinde açıkça “Türk Milleti” kavramı kullanılmıştır. Anayasa’nın değiştirilmesi teklif sahi edilemeyen 3. Maddesinde “Türkiye’nin Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğü”nden söz edilmekte iken, burada üst kimlik olarak Türk Milletinin kastedildiğinden hiç kuşku olmadığı halde “Türk” adından rahatsızlık duyanların “bu milletin tarih önündeki varlığından rahatsız” olduklarını açıkça söyleyemeseler de asıl dertlerinin bu olduğu anlaşılmaktadır.

Ülkemizin sorunlarının çözümünden sadece Cumhur İttifakı partileri sorumlu değildir. Millet İttifakını oluşturan partiler de sorumlu olup, bu konuda proje üretmelidirler. Ancak Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin Genel Başkanları bindikleri dalı kesmekle meşguller, Altılı Masa’yı ve Milletimizi rahatsız edecek konuları siyaset gündemine almaya çalışmaktadırlar. Başlangıçta büyük umut ve hayallerle oluşturulan Altılı Masa’nın daha henüz adayını dahi belirlemeden çatlak sesler çıkarmaya başlamış olması, tarafsız halkı Cumhur İttifakı’na yöneltmeye başlamıştır. Altılı Masa’daki bu zoraki beraberliğin seçimlere kadar sürdürülebileceğinden Millet İttifakı’na destek veren seçmenleri endişelendirmeye başlamıştır. Kamuoyu anketlerinden bu anlaşılmakta olup, Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi parti yöneticilerinin daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Cumhur İttifakı partileri ardındaki beraberlik her geçen gün daha da güçlenirken, “Millet İttifakı’nın her an dağılabileceği intibaını vermesi seçmenlerde güvensizlik yaratabileceği” dikkate alınmalı geç kalınmadan “Cumhurbaşkanı adayı belirlenip”, “Ülke sorunlarının nasıl çözüleceği” Milletimize anlatılmalıdır.

Artık 2023 seçimlerine günler geriye sayılmaya başlandı ve ne hikmetse “seçimlerde ne kadar seçmenin oy kullanacağı?” ve “Cumhurbaşkanı seçilebilmek için ne kadar oy gerektiği?” düşünülmüyor?

Cumhurbaşkanlığı seçiminde tahminen 54 milyon geçerli oyun kullanılacağı hesaplanmaktadır. İttifaklar artık hesaplarını yaparken H.D.P.’nin kendi adayını çıkaracağını düşünerek hesap yapmalıdırlar. Ayrı düşen partilerin de üçüncü bir ittifakı kurma çalışmaları da dikkate alınmalıdır.

Gelecek Parti ve Deva Partisinin kimler tarafından hangi amaçla kurulduğu tam anlaşılmamıştır. Bu partilerde Genel Başkanlar en üst düzeyde Ülke yönetiminde bulunmuş kişilerdir. Kendilerini bu mevkilere getirmiş olan partilerinden neden ayrılıp da parti kurarak muhalefet ittifaklarında yer almışlardır? Altılı Masa’da zaman-zaman medya kanalı ile yaptıkları açıklamalar, hem kamuoyunu ve hem de Millet İttifakı Partileri yöneticilerini rahatsız etmektedir.

Geçmişte Başbakanlık ve Bakanlık yapmış bu Genel Başkanları mesleki bilgi ve tecrübelerine saygılıyım, başarılı insanlar olduklarına da inanıyorum. Ancak, siyasi bilgi ve tecrübeye sahip olduklarından endişeliyim. Daha henüz seçime bile girmeden ve aday bile belirlenmemiş iken yaptıkları hatalı açıklamalar hem kendilerine ve hem de Altılı Masa’ya zarar vermektedir. Altılı Masa aklıyla hareket edecek olurlarsa işleri oldukça zor. Zira karşılarında yılların kurdu Recep Tayyip ERDOĞAN ve Devlet BAHÇELİ gibi tecrübeli liderler var. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın yirmi yıldır tek başına iktidarda olduğunu ve hiç seçim kaybetmeyerek Cumhuriyet Tarihi’nde rekor kırdığını unutmamak gerekir.

2023 seçimlerinde Milli irade en doğru kararı verecek ve ittifaklardan biri kazanacaktır. Ama kaybeden taraf olmayacaktır. Kuvvetli bir muhalefet ittifakı olacak, kaybeden taraf olmayacak ve Milletimiz kazanacaktır. Türkiye yoluna devam edecektir.

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FARUK KORÇA Arşivi