ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Diyanet TV...

Anayasamıza göre ülkemiz “laik” bir “Cumhuriyet”tir…

Buna yasal açıdan denilebilecek bir şey var mı?..

Yok!..

Laik”lik farklı farklı yorumlanabilir…

O dillendirenin bakış açısıdır…

Kişisel yorumlar bizi ilgilendirmez…

Ancak devletimiz “laik”tir, “laik” kalacaktır…

Ne zamana kadar, sonsuzluğa kadar…

Diyanet İşleri Başkanlığı devletimizin “din”le ilgili en önemli bir kuruluşudur…

Bu kurumun bir de “Diyanet TV”si var…

Bu kanaldan beklenen nedir?..

Halkımıza dini bilgilerin yetkili ağızlardan doğru aktarılması…

Halkımızın din açısından şüpheye düştüğü durumları açıklamak…

Bir intizam ve nizam içerisinde din adamlarının “sapkın”lıklarını engellemek…

Aileyi, toplumu ve de çocukları dini bilgilerle donatmak…

Dini günlerde halkımızı aydınlatmak…

Ve buna dair ne varsa…

Ancak bütün bunları dayatarak değil, anlatarak…

Çok önemli bir konu da bu görevi yerine getirirken, Müslüman olmayan vatandaşları hakir görmeden yapmak!..

***

Ey Zafer Bey bu yazıyı neden yazdın?” diye sorduğunuzun farkındayım…

Dinler “siyaset”ten uzak durdukça daha da değerlenir…

Dinler “manevi” değerleri kapsar…

Dinler yol göstericidir…

Ama siyaset dünyası için taraflı değildir…

Din adamları dini halka anlatır, davet eder…

Din adamları “siyasi yorum” yapamaz, yapmamalı da!..

Ancak gelin görün ki yarı propaganda yapılıyor…

Şimdi ben buradan soruyorum:

Dini halka sevdirmekten, dini doğru bilgileri aktarmaktan başka bir görevi olmaması gereken “Diyanet TV”, haber bülteni neden yayınlar?..

Diyanet TV” her sabah adını “Gündem” koyduğu programda gazete başlıklarını neden okur?..

Diyanet TV” neden “Öğlen Bülteni” ve “Diyanet Haber” gibi haber programları yapar?..

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dolayısıyla “Diyanet TV”nin görevi, sadece toplumu dini bilgilerle doğru donatmaktır!..

Diyanet TV’de bu konuda çokça güzel programlar da yapılıyor…

Onlara diyeceğim yok!..

Ancak siyasete ve siyasi yorumlara açık programlar yapamaz, yapmamalı da!..

Görevi de değil…

Siyasetten bunalan halkımıza, dini bütün vatandaşlarımıza siyasi mülahaza yaratabilecek adı ne olursa olsun programlar yapamaz!..

Diyanet İşleri Başkanlığı’na çağrıda bulunuyorum:

Siyasi mülahaza yaratacak programlar yaptırmayın TV’nizde…

Haber vermek sizin işiniz değil…

Zaten yeterince yalakalık yapan medya var…

Ayrım yapmadan belirtiyorum…

Siz işinizi yapın yeter!..

Dini duygular hassastır!..

Diyanet siyasi içerikli bir kitap yayımlayamayacağı gibi, kaynağı Diyanet İşleri Başkanlığı olan TV’sinde siyasetin “s”sini bile ima yoluyla dahi kullanamaz!..

Doğru da değildir…

Bu ülkede yaşayan “Aleviler”, “Hristiyanlar”, “Yahudiler” de bütçesi devletten, daha doğrusu halktan toplanan vergilerle olmasa da siyasi içerikli yayın yapamaz!..

Bu hem kul hakkının ihlalidir, hem de din adına “çıkarcılık”tır!..

Kısaca “din istismarı”dır!..

Yapmayın, yaptırmayın!..

Ne adına olursa olsun, dini argümanlarla propaganda yapmayın!..

Bu davranışlar dinimizi karalamalara da neden olur, oluyor da!..

Sonra “deistler”, “ateistler” çoğaldı ülkemizde diyerek dert yanarsınız!..

Siyaset adına İslamiyeti zora düşürmeyin!..

En iyi bildiğiniz işi yapın, siyasi görüşünüzü iç dünyanızda yaşayın!..

Bu millet yeterince siyasiler tarafından her konuda istismar ediliyor!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ZAFER BENGİ Arşivi