ENGİN KÖKLÜÇINAR

ENGİN KÖKLÜÇINAR

Kırk Ambar EVLENSEN DE EVLENMESEN DE BİRGÜN MUTLAKA PİŞMAN OLACAKSIN!..

Ben evlilik konusunda istersem 300 sayfalık bir kitap yazabilirim...
Niye diye sormayın?
Evlilikten yandım da ondan mı, yoksa evlilikten ondum da ondan mı?
Bunun yanıtını hiçbir zaman bulamazsınız. Ben bulmadım ki, siz bulasınız. Zaten kim bulmuş ki?..
Ben derleyip toparladığım evlilik ile ilgili yaşantı, anı ve anekdotları hiçbir yorum koymadan
aktaracağım.
Çünkü dedikodu (!) olsun istemiyorum. Zaten adımız çıkmış dokuza, inmez sekize!.. İyi desem bir
türlü; kötü desem bir türlü... İyisi mi dünyaca ünlü kişileri konuşturayım...
Bernard Shaw, evlilikten bayağı yanık; bakın ne diyor;
“EVLİLİK, BİR BARDAK SÜT İÇMEK İÇİN
EVDE İNEK BESLEMEYE BENZER.”
İngiliz yazarın karısını ziyarete gelen yaşlı bir hanımefendi, bahçeden geçerken, elinde makası,
önünde önlüğü ile çiçeklerle uğraşan üstadı tanıyamamış:
- Günaydın bahçevan efendi, demiş. Ne zamandan beri Sir Bernard Shaw’un yanında
çalışıyorsunuz?
- Kendimi bildim bileli...
- Verdiği ücret sizi geçindiriyor mu?
- Sadece yiyeceğimi veriyor.
- Bahçe çok güzel... Bizde çalışsanız yiyecekten başka, aylık da verebiliriz.
- Teşekkür ederim bayan ama ne yazık ki ben Bayan Shaw’a yaşam boyu bağlıyım. Ayrılamam.
- Bu tutsaklıktan, kölelikten başka bir şey değil ama...
- Hayır sayın bayan, biz buna evlilik diyoruz.
Cervantes:
“NAMUSLU ADAM ERKEN EVLENİR
AKILLI ADAM HİÇ EVLENMEZ”
demiş.
Bunu asla unutmayın...
Bakın “namus” deyince, terbiyeli ve namuslu kızımızın, profesörü ile olan ilginç diyaloğunu
dinleyelim:
Hanım profesör anatomi dersinde öğrenciyi çağırmış.
“Kızım, insan vücudunda normal ölçülerinden 3-4 kat daha büyüyen organ nedir?” demiş.
Kız çok mahcup, yanıtlamış: “Utanırım hocam, söyleyemem”
Profesör sinirlenmiş. “Peki otur yerine, üç kabahatin var. Bir; önce aklın kötülüklerde. İki; dersini
çalışsaydın, bunun gözbebeği olduğunu bilirdin. Üç; Evlendiğinde hâyâl kırıklığına uğrayacaksın”
Evlilik konusunda bir tavsiye de, babasından, oğluna...
Delikanlı ertesi gün evleniyordu, babasına;
“Eee, baba, yarın evleniyorum. Bana bir tavsiyen var mı?”
Babası: “Var, hem de bir değil, iki tavsiyem var. Birincisi; karına daha ilk günden, haftada bir akşam
erkek arkadaşlarınla buluşacağını söyle...”
“Ya ikincisi?”
“İkincisi de sakın o akşam erkek arkadaşlarınla buluşma.”
Bir başka çifte sormuşlar;
“Birbirinize bu kadar aşıksanız, niye evlenmiyorsunuz?” diye.
Cevaplamış çift: “Evlenmemiz için bu aşkın bitmesi lazım.”
Bana göre tersi; “Aşkımız sürsün diye evlenmiyoruz.”

2

Bir de yaşı küçük bir delikanlı evlenmeye yeltenmiş. Annesi; “Daha erken, aklı başına gelsin öyle”
deyince, babası yanıtlamış “Aklı başına gelirse, evlenmez.”
Of’lu Hoca’ya evlilik için sormuşlar; o da “Güzel alırsan kıskançlıktan, çirkin alırsan ruh
kararmasından, zengin alırsan havasından, fakir alırsan karnını doyurma güçlüğünden sıkılırsın. Onun
için bunların dışında birisini bul, evlen” demiş.
Ehh, bulabilirsen...
Ünlü bir besteci hayli yaşlanmış, hatta gözleri pek seçemez olmuştu. Kendisini güzel bir kadınla
evlendirmişlerdi. Birkaç ay sonra bir dostu ziyarete geldiğinde; “Üstad, karınız çok güzel, adeta bir gül
gibi” demişti. Üstad hemen yanıtladı: “Evet dostum, rengini göremiyorum ama, dikenlerini
hissediyorum.”
Yine de herşeye rağmen evlilik yaşamın en kutsal kurumu. Eğer bir dilim ekmeği, bir TV filmini, bir
çiçeği, kitaptaki bir sözcüğü, bir dost sohbetini, hatta bir kavgayı bile paylaşmak paylaşabilmek, çok
güzel bir duygu...
İnsan eşini, arkadaş ve dost gibi görüyorsa, onunla ağlayıp, onunla gülüyorsa ve aile çıkarlarını
ortakça ve hakça bölüşebiliyorsa ne güzel.
“EVLENSEN DE, EVLENMESEN DE
BİR GÜN PİŞMAN OLACAKSIN!”
Diyenlere cevabım var:
“HİÇ OLMAZSA EVLENİP DE PİŞMAN OLUN.”
Hazır buralara kadar gelmişken; 2 fıkra ile bu konuyu da sonuçlandırmadan önce, “EVLİLİĞİN EN
GÜZEL TARAFI, İKİ KİŞİLİK YATAKTA, BAZEN TEK KİŞİ OLARAK YATMAKTIR” diyorum.
Bir gün yatarsanız beni anın...
Şimdi evlilikle ilgili size bir önerim var
Kararınızı verirken, aşağıdaki tavsiyemi asla unutmayın:
“ BAŞARILI ERKEK KARISININ HARCADIĞINDAN
DAHA FAZLA KAZANAN ERKEKTİR.
BAŞARILI KADIN İSE,
BU ERKEĞİ BULUP EVLENEN KADINDIR.”
Evlendiniz diyelim. Herşey yolunda mı?
Siz karınızın harcadığından fazla kazanıyorsunuz, karınız da böyle zengin bir koca bulmuş, “ohh
keka” demeyin. Evlilik halidir bu, mutlaka çatışma çıkacaktır.
Paradan olmasa bile, aile fertleri arasındaki rekabetten, yemeğin tuzundan, havlunun kirinden,
çocuğun dersinden, komşunun sesinden...
Ben bütün bunları aşacağım, ve evlilikte problemsiz mutlu yaşayacağım derseniz, uzatın kulağınızı
size birşey fısıldayayım:
“ EVLİLİKTE BAŞARILI OLMANIN TEK SIRRI VAR,
HAKSIZ OLDUĞUNUZ ZAMAN SESSİZ KALACAK.
HAKLI OLDUĞUNUZDA İSE,
AĞZINIZI AÇMAYACAKSINIZ.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ENGİN KÖKLÜÇINAR Arşivi