Ünlülerin yaşam öyküleri hep ilgi görmüştür…

Ama bazıları vardır ki; küçüklüğünde/gençliğinde yaşamının ağır koşullarını yıllarca  belleğinde taşır ve yaptığı mesleğe yansıtır..

Hele hele bu kişi bir sanatçı ise yaptığı her şey toplum için örnek olur…

Bu örnekler kimi zaman olumludur, kimi zamansa kötü örneklerdir…

Eskinin yalnızlığını ve terk edilmişliğinin acısını yaşamını hovardaca harcayarak geçirir…

Bu kötü örnekleri sergilemek çok doğru değil elbette …

Ama kimi zaman ise yaşamın derin acı izlerini sanatının her noktasına taşıyan ve topluma  örnek olmuş sanatçılarımız var…

Bu sanatçılar kendi sanat çizgilerini de aşarak topluma siyaset sahnesinde etkili olmuşlardır.

Biraz uç bir benzetme olacak ama onlar toplumun gönüllü öğretmenleridir.

İşte öylesine bir yaşam öyküsü… Çocukluğunun sıkıntılarını beyazperde de “sosyal bir öğretiye” dönüştüren bir sanat abidesi….

Yaşamında yıllarca süren aşkıyla, sinemadaki büyük başarısıyla, gizemli çakır bakışıyla, başarılı bir siyasi yaşamıyla örnek bir insan…

İşte o ünlünün çocukluk yaşamından bir kesit ve bir süper final;

xxx

Kocamustafapaşa İlkokulu’ndan çıkmış, Sultanahmet’teki evine doğru başı önünde yürüyordu, 4. sınıf öğrencisi kız çocuğu…

Babası çıkar karşısına: “Hayrola kızım!?”

Öğretmenin yazdırdığı okul ihtiyaçları listesini uzatır babasına; kitaplar, defterler…

“Tamam” der, Hayri Bey kızına: “ Sen eve git, akşam ben getiririm bunları”…

Gizlice arkasına takılır babasının… Cebinde parası olmadığını bildiği için ihtiyaçları nasıl alacağını merak etmektedir…

Hayri Bey, Kocamustafapaşa’daki İstanbul Sineması’nın önünde ceketini çıkarır ve yoldan gelip geçenlere satmaya çalışır…

Hayri Bey o akşam eve yüzü gülümseyerek gelir… Sırtında ceketi yoktur ama kızının defterleri ve kitapları ellerindedir!..

O kız çocuğunun adı yıllar sonra, babasının kendisini okutmak için önünde ceketini sattığı sinemanın afişlerinde “Fatma Girik” olarak yazacaktır…

xxx

Fatma Girik babasının ceketini satarak defterini kalemini aldığını unutmamış tüm filmlerinde o yaşamı anlatmaya çalışmıştı.

Belediye başkanlığında da sosyal belediyecilikten gerçekten önemli çalışmalar yapmıştı…

Türk sineması Mavi Gözlü bu “kadın hamlet”i unutmayacak.