Bahçeli: CHP yönetimi istikametini hepten şaşırmıştır

Bahçeli: CHP yönetimi istikametini hepten şaşırmıştır
MHP Grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, geçmişte yerel yönetimlerde yaşanan sıkıntıların ve kısır siyasi çatışmaların İstanbul'un zamanını çaldığını ve şehrin bu yükten kurtulması gerektiğini vurguladı.

İstanbul, Türkiye'nin kalbi ve en önemli şehirlerinden biri olarak, her zaman siyasetin ve sosyal hayatın merkezinde yer almıştır. Geçmişte yaşanan yönetim sorunları ve siyasi çekişmeler, İstanbul'un potansiyelini tam anlamıyla kullanmasına engel teşkil etmişti. Ancak yakın tarihli açıklamalar, bu güzide şehrin artık bu dönemi geride bırakmaya hazır olduğunu gösteriyor.

Yenilenen Vizyon ve Yönetim Anlayışı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin ifadeleri, İstanbul'un yeni bir döneme adım atacağının müjdecisi. Bahçeli, geçmişte yerel yönetimlerde yaşanan sıkıntıların ve kısır siyasi çatışmaların İstanbul'un zamanını çaldığını ve şehrin bu yükten kurtulması gerektiğini vurguladı. Yeni dönemde, İstanbul'un daha etkin, verimli ve halka hizmet odaklı bir yönetim anlayışına kavuşması bekleniyor.

İstanbul'a Yeni Bir Başlangıç

Bahçeli'nin belirttiği gibi, İstanbul'un muradına kavuşması için yerel yönetimlerin yenilenmesi şart. Geçmişte mevsimlik belediye başkanlıkları ve politik ayak oyunları ile gündemde kalan şehir, artık bu tür olumsuzluklardan arınarak, halkın ihtiyaçlarına odaklanacak. Bu yeni dönem, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliğini korurken, aynı zamanda modern ve yenilikçi projelerle şehrin çehresini değiştirecek.

Cumhur İttifakı'nın Yerel Yönetimlerdeki Rolü

Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın yerel yönetimlerdeki etkinliğinin artırılmasının önemini de dile getirdi. Bu ittifak, Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin birleşimiyle oluşmuş olup, yerel yönetimlerde daha etkin rol alarak, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki şehirlerin kaderini değiştirmeyi hedefliyor. İttifakın ortak iradesiyle, yerel yönetimlerdeki sorunları çözerek, şehirlerin gelişimine ivme kazandırması bekleniyor.

Üretken Belediyecilik ve Vatandaşlarla Buluşma

Bahçeli'nin vurguladığı bir diğer önemli nokta, üretken belediyecilik anlayışı. Bu yaklaşımla, yerel yönetimlerin sadece rutin hizmetlerle sınırlı kalmayıp, şehirlerin kültürel ve ekonomik gelişimine katkıda bulunacak projeler üretmesi amaçlanıyor. MHP lideri, vatandaşlarla sürekli diyalog içinde olmanın ve onların beklentilerini yerine getirmenin, bu yeni dönemin temel taşlarından biri olacağını belirtiyor. Vatandaşların sesine kulak veren, onların ihtiyaç ve taleplerini önemseyen bir belediyecilik anlayışı, İstanbul'un geleceğini şekillendirecek.

Kapanış ve Geleceğe Bakış

Sonuç olarak, Devlet Bahçeli'nin ifadeleri, İstanbul ve diğer büyük şehirlerimiz için yeni bir başlangıcın müjdecisi olarak görülebilir. Cumhur İttifakı'nın öncülüğünde yerel yönetimlerde gerçekleştirilecek değişiklikler, şehirlerimizin daha yaşanabilir, daha verimli ve daha dinamik hale gelmesine olanak tanıyacak. Vatandaş odaklı, şeffaf ve etkin bir yönetim anlayışı ile İstanbul, tarihi ve kültürel mirasını koruyarak, modern dünyanın gerekliliklerine uyum sağlayacak ve geleceğe emin adımlarla ilerleyecektir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Derinliği 60 kilometreye inen, buradan Hatay'a uzanacak Türkiye'nin güvenlik ve geleceği için huzur hattı kurulmalı, bu hatta sinek bile sokulmamalıdır." dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, önümüzdeki yüzyıla Türk milletinin mührünü vurmanın gayret ve gayesiyle çalışmalarına hız kattıklarını, derinlik kazandırdıklarını söyledi.

2024 yılının geneline bakıldığında iki önemli siyasi dönüm noktası olduğunu belirten Bahçeli, 2024'ün hem partisi hem de Türkiye adına ciddi gelişmelere sahne olacağını kaydetti.

Bu kapsamda ilk dönüm noktasının 17 Mart 2024'te demokratik şölen havasında yapmayı planlandıkları 14. Olağan Büyük Kurultay olduğunu vurgulayan Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nin, 55 yıllık köklü bir geçmişe dayanan millet ve tarih eseri olduğunu söyledi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"14. Olağan Büyük Kurultayı'mız, yeni yüzyılın şuurunu taşıyacak, yenilenmiş kadro ve yüksek hedeflerin tayininde stratejik bir rol oynayacaktır. Önümüzdeki kurultayda, Türk devri sorumluluklarının idrakinde olan, 'ben' değil 'biz' diyen, kibri ve bencilliği elinin tersiyle iten, hesabi değil hasbi bakan, çıkarlarını omuzlamak yerine davayı omuzlayan, 'bana kimse dokunmasın' demek yerine risk alan, nefsini dizginlemeyi başaran, orada burada saklanmayı tercih eden değil her türlü saldırı ve iftiralara göğüs geren, pişmiş aşa su katmaktansa 'çorbada tuzum olsun' diyen kim varsa başımın gözümün üstündedir, elbette onlarla yolumuz bir ve aynıdır."

"CHP yönetimi istikametini hepten şaşırmıştır"

Devlet Bahçeli, 2024 yılındaki ikinci siyasi dönüm noktasının 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri olduğunun altını çizerek, MHP'nin 55'inci yılı nedeniyle 55'şer isimden müteşekkil belediye başkan aday listelerinin ilkini 10 Ocak'ta, ikincisini 11 Ocak'ta, üçüncüsünü de 15 Ocak'ta paylaştıklarını hatırlattı.

Bugüne kadar 165 belediye başkan adayını belirleyip ilan ettiklerini anımsatan Bahçeli, üzerinde çalıştıkları diğer adayları da aynı şekilde ve peyderpey kamuoyunun bilgisine sunmayı planladıklarının bilgisini verdi.

Diğer partilerin de belediye başkan adaylarını açıkladığını hatırlatan Bahçeli, CHP'de işlerin sarpa sardığını, belediye başkan adaylarının tespitinde kriz ve karışıklığın bastırılamaz şekilde gün yüzüne çıktığını ifade etti.

Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İçeriden demlenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli, fikri ve siyasi melekelerini kaybetmekle kalmamış, istikametini hepten şaşırmıştır. 1984 yılından bu yana terörle mücadelede çok sayıda şehit ve gazi verilmiştir. Bu çerçevede terörün kanlı suikastlarından milletimizin tamamı müteessir olmuş, milli yüreklere ateş düşmüştür. Terör ve bölücülük mağduru milletimizin güçlü iradesi, demlenmiş CHP'den hesap sormaya yeterlidir.

Kırk yıllık zaman diliminde hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızın yanında; asker, polis, korucu şehit ve gazilerimizin muhterem ailelerinin, yakınlarının ve sosyal muhitlerinde yer alan sevenlerinin sandık gücü bugünkü CHP'nin alacağı oy miktarının çok üstünde olmalıdır. Doğal ve doğru olanı da budur. Bedel ödemiş, acı çekmiş, gözyaşlarını içine akıtmış, şehit tabutu kaldırmış millet evlatlarının mecmuuyla demlenmiş CHP'nin oyları arasında büyük fark ortaya çıkmalıdır. Eğer bu fark oluşmuyorsa, son kırk yıla damga vuran terör zulmü nereye konulacak, bölücü ihanetin milli iradenin önüne geçmesi nasıl hazmedilecektir?"

"Bunlar Türkiye karşıtlığında buluşan, sandığı ve demokrasiyi küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir"

Merkezi yönetimle birebir uyumlu yerel yönetimlerin tezahürü Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine, aynı zamanda milletin refah, mutluluk ve güven beklentisine doğrudan hizmet olduğunu vurgulayan Bahçeli, Cumhur İttifakı olarak bu kutlu hizmete talip olduklarını söyledi.

Devlet Bahçeli, "Bizde laf cambazlığı, kuyu kazma çaşıtlığı, eşkıya cazgırlığı, emperyalizm candanlığı, milli değerler cahilliği, terör ve bölücülük casusluğu değil; Türk ve Türkiye sevdasıyla yoğrulmuş kocaman ve inanmış bir yürek vardır. Bu suretle zulmetin ve zilletin karanlığı Allah'ın izniyle yarılacaktır." dedi.

Sanatçı Zülfü Livaneli'nin bir TV kanalında yayımlanan ödül töreninde yaptığı konuşmayı hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'ye yabancıların gözüyle bakan Livaneli soy isimli bir zat, beş para etmez aklının dibine çöreklenmiş kiri, pası bayağı bir dille açık etmiştir. Neymiş, 31 Mart seçimlerinde, ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış. Bildiğimiz ve takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye’de gerici ordu değil, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri vardır ve düşman çatlatmaktadır. Yine avcı taburları diye bir şeyi ne gören, ne duyan, ne de şahit olan söz konusudur.

Meselenin püf noktası, Livaneli'nin bu tarihi çarpıtmasını ve milli iradeye layık gördüğü alçak iftirasını gülümseyerek ve hatta sevinç içinde dinleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanından sadra şifa tek bir itiraz gelmemiş olmasıdır. Alın birisini vurun ötekine. Çünkü bunlar Türkiye karşıtlığında buluşan, millete en ağır hakaretleri reva gören, sandığı ve demokrasiyi küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir."

Millete gerici demenin küfür, kifayetsizlik olduğunu ifade eden Bahçeli, millete gerici demenin Türkiye'ye geriden bakmak olduğunu söyledi.

Bahçeli, bu sözlere İstanbulluların cevabını, 31 Mart 2024'te sandıkta oylarıyla vereceklerini kaydetti.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.