Kitabının Gelirlerini ENCANDER’e Bağışladı

Kitabının Gelirlerini ENCANDER’e Bağışladı
Hayrettin Özaydın, doğru beslenme alternatifi ve tüketim alışkanlıklarına bir eleştiri olarak ortaya koyduğu ikinci kitabı "Ben Yemem!" okurlarıyla buluştu. Hayrettin Özaydın, kitabının gelirlerini Engelli Canları Yaşatma ve Koruma Derneği’ne (ENCANDER) bağışladı.

Hayrettin Özaydın, YeniGün Gazetesi’ne verdiği özel röportajda şunları söyledi: “Hayvanların yaşam hakkına saygı duyulması gerekiyor. Kitabı yazarken tanıma imkanım olan ENCANDER çok farklı bir amaç üslendiğini ve tamamen gönüllülük ilkesi ile çalıştığını öğrendim. Bende bu kitabın tüm gelirlerinin yine hayvanların haklarının korunması ve muhtaç hayvanların tedavisinde kullanılmasını istedim. Çok değerli başkan Sayın Zuhal Kadıoğlu öz veri ile her zaman kendi imkanlarından sağladığı kaynak ile ENCANDER’i idame ettirmekte ona bir nebze destek olabilirsek ne mutlu bize. Yaptığı çalışmalar ile diğer hayvan destek derneklerinden daha farklı çalışmalar yapan ENCANDER’i ve tüm çalışanlarını tebrik ediyoruz. ENCANDER’de hayvanlara veterinerlik tedavileri, refakatçilik, hasta ve sakat hayvanların hayatlarını uzatırken mutlu, sağlıklı ve rahat olmalarına da yardımcı oluyorlar. Dertlerini hiç bir zaman anlatamayan hayvanların aslında tıpkı insanlar gibi tedavi edici tıbba ihtiyacı olduğu ve veteriner hekim desteğine ihtiyacı olduğu ENCANDER tarafından tespit edilmiş ve tüm tedariki dernek tarafından sağlanmaktadır. Hayvan tedavisi oldukça pahalı ve veteriner teşhisi dahi birçok insan bütçesini zorlayacak noktadır. İnsanların evde beslediği evcil hayvanını dahi tedavide zorlanırken ENCANDER sokak hayvanlarına detaylı ameliyat hatta protez tedavisi uygulatmakta büyük bir başarı elde etmektedir. Türkiye’de yapılmayanı başaran bu derneğe hepimizin destek vermesi insanlık vazifemizdir.”  

“VÜCUDUNUZA İYİ BAKIN”

Özaydın kitabının içeriği hakkında, “En iyi dostunuz olan vücudunuza iyi bakın. Kitabım hiçbir yerden ya da kişiden alıntı içermemektedir. Kitapta tamamen kendi beslenme şeklimi anlattım . Vegan beslenme doğal dengeyi koruyor. Sağlığınız iyi ise bu tavsiyeler ile yaşamınızı daha kaliteli hale getirebilirsiniz. Sağlıklı yaşam tarzının uzun vadeli bir savunucusu olun, bitki temelli gıdaların yararı hakkında araştırın o zaman emin ve bilgili olursunuz! Bazı kitaplar bakış açınızı genişletecek, hayvanlar veya yaşam hakları konusunda düşünme şeklinizi değiştirecektir. Bu kitabı yazarken insanların et yemeyi haklı gösterecek bir sürü nedeni olabileceğini, biliyordum. Ancak değişim sürekliliktir. İnsan düşünerek bulur ve uygular. Obezite, geleceğimizi tehdit eden en önemli rahatsızlıklardan biri ve hayvansal ürünlere dayalı kanıtlanmış nedenleri var.  Ama ‘Dur!’ denilmiyor. Her şeyden önemli olan söylendiği gibi insan sağlığı ise o zaman buna önlem almak çok kolay olurdu. Çoğu insan kendini hayvan sever olarak görmeyi sever. Hatta evde de besler. Toplumda hayvanları sevmediğini söyleyen insanlar hakkında olumsuz düşünürüz. Genelde toplum etrafa hep ve her zaman hayvan sever ama hayvanları yer.  Eminim et yiyen kişi, akşam yemeği için kesilecek hayvanı kişisel olarak seçmek ve onun kendi gözlerimle öldürüldüğünü görmek zorunda kalsaydı, salatayı tercih ederdi. Et ve hayvansal tüm ürünler insanlar için uygun gıda değildir. Et dışa atımda uzun süre bağırsaklarımıza yapışarak çürümeden vücudumuzdan çıkmaz. Bu süreçte de kansere yol açan birçok bakterinin kanımıza direk olarak karışmasına sebep olur. Bu zehir eş değer bakterilerden uzak durun demek için ben yemem deyin ve sağlıklı yaşamayı tavsiye ediyorum” diye konuştu.

ENGELLİ HAYVANLARI YOK SAYMAYALIM 

ENCANDER’in Kurucu Başkanı Zühal Kadıoğlu ise şöyle konuştu: “Böyle bir projede yer aldığımız için çok mutluyum. Hayrettin Özaydın’a çok teşekkür ediyorum. Hayvanlarımızın çoğu engelli, felçli, kanser. Hayatının sonlarındalar. Biz, tamamen insanın ötekileştirdiği engelli hayvanlara yer vermek istedik. Engel, hayatın her döneminde var. İnsanlarda var, iş yaşamında var, hayvanlarda da var. Biz ona el attık çünkü bu alan hem meşakkatli hem acı dolu hem masraflı fakat onların da yaşama hakkı var.  Hayrettin Özaydın, ‘Ben Yemem’ kitabında ‘Nasıl hayvanlara evde bakıyor ve kesip yemeyelim’ diye bahsediyorsa, biz de ‘Engelli hayvanları yok saymayalım’ diyoruz. Onlar hayatın bir parçası, bizim yaşam biçimimizin bir hali. Onları da kucaklamamız gerekiyor. Açıkçası bu proje bizim için ciddi bir motivasyon oldu. Teşekkür ediyoruz ENCANDER adına sayın Hayrettin Özaydın’a, kitabının gelirini bizlere bağışlayarak destek verdiği için. Birlikte böyle bir projede yer almak çok onur verici.
"Ben Yemem!" kitabı ENCANDER dernek merkezinden ve tüm dijital kitap portallarından temin edilebilmektedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özel Haber