İstanbul'dan kaçış başladı…

İstanbul artık şarkıların yücelttiği bir kent değil. Artık, kimse “taşı toprağı altın” diye

İstanbul’a gelmiyor. Aslı"na bakarsanız tarihte “her yol Roma’ya çıkar” sözü tarih oldu.

Bu deyişteki “Roma” İstanbul"dan başka bir yer değil…

Artık her yol Roma’ya çıkmıyor. Aksine, şimdi İstanbul yolu, korku ve dehşet yolu.

Hayat pahalılığı tüm Anadolu kentlerini sollamış durumda.

Daire fiyatları uçmuş gitmiş, kiralar ise ödenecek gibi değil…

Elektrik faturaları ise diğer kentlere göre el yakıyor.

Şöyle ki; tatildesiniz, giderken şarteli indirdiniz, yine"de 30 tl’den fazla faturanız var.

Bunun nedeni, “sayaç okuma bedeli” adı altında alınan para ve anlamakta zorlandığınız

kalemler…

İşte tüm bu gerekçeler birikti ve İstanbul"a göç durdu. Hatta durdu kelimesi bile yanlış.

İstanbul’dan tersine göç başladı.

Yani cazibe merkezi Ege kentleri.

İzmir başı çekiyor.

Özellikle, okumuş, eğitimli orta yaş grubu hızla İstanbul"u terk ediyor.

Son yıllarda yaklaşık 16 bin aile İzmir"e göç etmiş. Göç alan iller arasında Güney illeri de

var.

Yakın bir gelecekte İstanbul"da nüfus azalma eğilimine girecek gibi görünüyor.

Bu ne gibi sonuçlar doğuracak.

Özellikle “kentsel dönüşüm” adı altında yapılan inşaatların büyük bölümü elde kalacak.

Zaten özellikle İstanbul varoşlarında var olan “konut stoğu fazlalığı” giderek merkezi

bölgelerde de baş göstermeye başlıyor.

İl bulma konusunda da İstanbul cazip olmaktan çıkıyor.

Sözünü ettiğimiz, konut sektöründe iş olanakları giderek azalıyor.

İstanbul hızla cazibe merkezi olmaktan çıkarken çevre illerinde ise nüfus artışı görece

olarak yükseliyor.

Göstergeler, yani cazibe kentleri Ege şehirleri gibi görünürken, İstanbul, kültür başkenti

olmaktan da hızla uzaklaşıyor.

Çünkü; eğitimli kitle hızla İstanbul"dan kaçıyor.