Arıcılık Müzesi'nde bilgi ve doğal ürünler birarada

Arıcılık Müzesi'nde bilgi ve doğal ürünler birarada
Türkiye'nin ilk arıcılık müzesi 1990 yılında Polonezköy'de kuruldu. Arıcılıkla ilgili hemen her şeyin mevcut olduğu müzede bugüne kadar birçok insan arıcılık hakkında aydınlanma fırsatı buldu.

Müzenin kurucusu ve sahibi Kemal Sayal Yeni Gün Gazetesi"ne verdiği röportajda, "50 yıldır arıcılık yapıyorum. Müzeyi açtığımda 35 yıllık bir birikime sahiptim. Arıcılığın ve bal arılarının önemini halkımıza anlatmak için 1990 yılında bu
müzeyi açtım. Müzeyi tamamen kendi çabamla açtım. Müzede eskiden ve günümüzde kullanılan arıcılıkla
ilgili araç gereçler, resimler ve kitaplar sergileniyor. Müzeye giriş ücretsiz. Halkın müzeye olan ilgisi çok
büyük. Her mevsim ziyaretçilerimiz hiç eksik olmuyor" dedi. 
ARILAR OLMADAN İNSANLIK OLMAZ 
Bal arılarının yaşamın devamlılığı için çok önemli olduğunu vurgulayan Kemal Sayal, şunları söyledi: "Arılar
olmadan tarım olmaz, insanlık olmaz. Bal arısı, doğanın en önemli parçalarından biri. Bal arısı olmazsa,
bitkiler tam anlamıyla döllenemezler. Bal arısı birçok bitki türünün idamesini kolaylaştırıyor, bitki ve
meyvelerin oluşmasını sağlıyor. Ayrıca arının ürünlerinden ilaçlar ve kremler yapılıyor. Bunların yurtdışında
hastalıkların tedavisindeki yaygınlığı Türkiye’dekine oranla çok fazla. Bal, vitamin ve minarellerce çok
zengin, kolay kana karışan bir meyve şekeri türü. Çok faydalı ama çok dikkatli bir şekilde işlenmesi gerekir.
Polen ise, bir insanın ihtiyacı olan bütün proteinleri içinde barındırıyor."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özel Haber