Basın Konseyi, Üyeler Genel Kurulu Toplantısı İle

Basın Konseyi, Üyeler Genel Kurulu Toplantısı İle
Basın Konseyi, Üyeler Genel Kurulu Toplantısı ile 'Basın Meslek İlkeleri ve Siyaset' başlıklı oturumu Bahçeşehir Üniversitesi'nde gerçekleştirdi. Oturuma TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Basın Konseyi Eski Başkanları CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi ile Orhan Birgit, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyeleri ve RTÜK Üyeleri Ali Öztunç ile Süleyman Demirkan katıldı.

Basın Konseyi 2.Başkanı Murat Önok"un moderatörlüğünü yürüttüğü oturuma; Prof. Dr. Haluk Şahin, Gazeteci Tuncay Özkan, Balçiçek İlter ve Erkam Tufan Aytav konuşmacı olarak yer aldı.


"Basın olarak, zor bir dönemden geçiyoruz"


Konuşmasında basının sorunlarına değinen, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, basın olarak zor bir dönemden geçildiğini belirtti. Başbakan"ın, TV"leri izlemeyin, gazeteleri almayın diye talimat verdiğini vurgulayan Türenç; "Demokrasilerin olmazsa olmazı, basın özgürlüğüdür. Özgürlüklere müdahaleler, kabul edilemez diye konuştu. Türenç; "Basın Özgürlüğü, açık toplumlarda yaşamsaldır. Uzun zamandır sancılı olan basın özgürlüğümüz önceki gün gelen, "Twitter"in mivitırın kökünü kazayacağız" tehdit mesajıyla daha da darbe almıştır. 12 milyon kişinin özgürlüğü yok sayıldı. Ancak yasaklar delinir, 2 gün içinde de delindi. Hukukçular, bu engellemenin açık bir suç olduğunda birleşiyor. İç ve dış basında büyük tepki çeken kararların, yeniden gözden geçirilmesini bir kez daha tekrarlıyoruz." dedi.


"Basın Konseyi, bu alanın ombudsmanı"


Başkan Pınar Türenç, konuşmasının ardından, açış konuşmasını yapmak üzere sözü, TBMM Başkanı Cemil Çiçek"e verdi. Çiçek, Basın Özgürlüğü"nün çağdaş toplumlarda önemli olduğunu dile getirdi, sözlerine şöyle devam etti;

"Basın özgürlüğünün, sadece ifade özgürlüğü bakımından değil, başkaca hakların ve özgürlüklerin korunması bakımından, ne kadar hayati olduğunu biliyoruz. Basın Konseyi kurulduğundan bu yana, çabaları olan basın mensupları burada görev yapıyor. İlkeleri ortaya koymak suretiyle, önemli görevler ifa ediliyor. Basın Konseyi bu alanın ombudsmanı, denetçisidir. 1988"den bu yana, gazetelerden basına yönelik şikayetler açısından bu kurul, önemli görevler üstlendi" diye konuştu.


"31 Mart günü, hasar tespitine ihtiyaç var"


Siyasetçi olarak yaptıkları konuşmaların büyük bir kısmının eleştiriden
oluştuğunu söyleyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek; " Siyaset de kendimiz gibi düşünmeyenleri eleştiriyoruz. Türkiye"de eksik olan özeleştiridir. Özeleştiri yapmadığımız sürece, eleştiriler bir süre sonra hakarete dönüyor. Bir süre sonra da kutuplaşmalar başlıyor. Eleştiri kadar özeleştiri de yapmak gerekir.31 Mart günü, bir hasar tespitine Türkiye"de gerçekten ihtiyaç var. Neyi söyledik, neyi tahrip ettik, neden her geçen gün biraz daha huzursuz oluyoruz diyorsak, herkesin sağduyuyla 31 Mart sabahı özeleştiriye ihtiyacı var" diye konuştu.

Bugün yaşanan sıkıntıların nedeninin ,hukuku göz ardı etmek olduğunu söyleyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü; "Hukuku yok saymamız ve ya yanlış uygulamamızdan kaynaklanan sıkıntıları yaşıyoruz. Siyasetin kuralı yok. Ama işlem söz konusu olduğunda siyasi görüşe değil, hukuka göre işlem yapalım ki, toplum biraz daha huzurlu olsun. Kuralı koyan da, uygulayan da, yasalara yeteri kadar uymuyor. Kuralı koyan, kurala uygun davranacak." dedi.


"Cezaevlerini boşaltalım"


Çiçek"in ardından 2.Başkan Murat Önok, oturumu başlatmadan önce, 7.5 yıldır cezaevinde tutuklu olan Füsun Erdoğan"dan gelen mektubu okudu. Mektubunda haksız yere cezaevinde olduğunu belirten Erdoğan, Basın Konseyi"ne teşekkür etti. Erdoğan"ın mektubu okunduğu sırasında, duygusal anlar yaşayan Tuncay Özkan; "Füsun Erdoğan"ın mektubu, sevgi ve özgürlük çığlığıdır." dedi. Hapishanede, haksız yere yattığını söyleyen Tuncay Özkan, umudunu kaybetmediğini dile getirdi ve umudun çürüme ve yozlaşmanın ilacı olduğunu söyledi. Özkan bir de çağrı yaptı. "Cezaevlerini boşaltalım. Beni hapishaneye attılar, kırılıp dökülmem için. Ama ben dökülmedim. Dün de bugün de yarın da aynı Tuncay"ım." diye konuştu.


"En iyi ilaç özgür basın"


Oturumun bir diğer konuşmacısı Prof.Dr. Haluk Şahin ise yolsuzluklara dikkat çekti, yolsuzluklarla basın özgürlüğü arasında denge olduğunu söyledi. Şahin; "Dikkat edin, yolsuzlukların olduğu ülkelerde yasaklamalar ve tutuklamalar var. Medya ile iktidar görevlerini yerine getiremiyor. Ve bu çürümeye karşı en iyi ilaç özgür basındır." dedi. Basına yapılan müdahalelere de değinen Şahin; " Müdahaleyi yapanlar cezasını öder, geri teper." diye konuştu.


"Medyada günahsız yok"


Habertürk Tv anahaber spikeri Balçiçek İlter"de konuşmasına; "3 maymunları oynadığımız bu dönemde, hazırladığım yazı çöpe gitti. Çünkü twitter kapatıldı ve sosyal medyayı konuşur olduk" diye başladı.

Toplumdaki gerilime dikkat çeken İlter, daha önce çalıştığı kurumda sansür yapması ve taraf olması için zorlandıklarını dile getirdi. Basının daha da ağırlaşan bir dönemden geçtiğini vurgulayan İlter; "Medyada günahsız yok. Bende günah işledim. Ama ümidim var." dedi.


"Basın darbe aldı"


Bugün Tv Programcısı ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı 2. Başkanı; Erkam Tufan Aytav ise, siyasetin medyaya baskı yapan bir tutumu olduğuna dikkat çekti. Aytav; "Medya siyaset ilişkisi tersine döndü. Basın darbe aldı. Medyaya nizam vermeye çalışan siyasetle karşı karşıyayız. Kabul edilemez bir durum bu. Üstelik, buna "ileri demokrasi" deniyor.Twitter"ın kapatılmasıyla dünyaya rezil olduk. Üstelik, twitter"ın kapatılmasının ardından, yasağı ilk delen Cumhurbaşakanı Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oldu. İlginç bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, TV"lere RTÜK tarafından tarihin en büyük cezaları veriliyor."  ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.