Başbakan, bakan ve danışmanlarının gazete ve televizyonlara yönelik baskıları, en hafif deyimiyle medya tacizidir...

Başbakan ve Hükümeti eleştiren Basın Konseyi yazılı açıklamasında “En son Başbakanlık danışmanına program yaptırılması için yapılan baskılara direnen tv haber yöneticilerini kanalın sahiplerine şikayet eden Başbakan"ın tavrını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir.

Basını tek tipleştirmek için gazete ve televizyonları telefon talimatlarıyla
yönetmeye çalışan sözde demokratik anlayışın basın özgürlüğünü engellemeye yönelik suç işlediği en son telefon tapeleriyle açıkça gözler önüne serilmiştir.

TMSF tarafından el konan gazetelere iktidar yanlısı yöneticilerin
yerleştirilmesi, gazetelerin satın alınması için havuz adı altında iş
adamlarından adeta haraç toplanması, kamu bankaları kredi musluklarının iktidar yanlısı medya oluşturmak için açılması, basın ve ifade özgürlüğünün ötesinde demokrasimiz için çok tehlikeli bir süreçtir.

Basın Konseyi olarak; siyasi iktidarı, özellikle seçime doğru basının
üzerinden ellerini çekmeye, basın yöneticilerine telefonla talimat vermekten ve tehdit etmekten vazgeçmeye çağırıyoruz.” ifadelerine yer verildi.