İmamoğlu: Bizimle Onlar Arasındaki Fark Zihniyet Farkıdır

İmamoğlu: Bizimle Onlar Arasındaki Fark Zihniyet Farkıdır
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Akşemsettin ve Çırçır mahallelerinde 561 yapı, 720 bağımsız birimde oturan toplam 588 hak sahibini, aileleriyle birlikte depreme dayanıklı konutlarına kavuşturacak projenin temelini attı.

Eyüpsultan’a bağlı, Akşemsettin ve Çırçır mahalleleri sınırları içerisinde yer alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyetindeki iki parsel, 5 Şubat 2018’de, Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edildi. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı; kurum iştirakleri KİPTAŞ, İstanbul İmar A.Ş. ve BİMTAŞ’la iş birliği yaparak 561 yapı, 720 bağımsız birim ve 588 hak sahibinden oluşan, çarpık yapılaşma ve mülkiyet probleminin olduğu alanda çalışmalara başladı. Hak sahipleri ve konunun paydaşları arasında kurulan ortak masalarda, sorunlara çözüm üretildi. Akşemsettin ve Çırçır mahallelerinin kentsel dönüşümü için düzenlenen temel atma töreni; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, CHP Parti Meclisi üyesi Mahir Yüksel, CHP milletvekili Yunus Emre, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Eyüpsultan Belediye Başkan adayı Mithat Bülent Özmen, CHP Zeytinburnu Belediye Başkan adayı Onur Soytürk ve hak sahibi vatandaşların katılımlarıyla gerçekleştirildi.

“VATANDAŞA ‘İLLALLAH’ DEDİRTTİLER”

Konuşmasının başında, yerel seçimler için Eyüpsultan’da Özmen ve Zeytinburnu’nda da Soytürk destek isteyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Gerçek bir kentsel dönüşüm projesine imza atıyoruz. ‘Gerçek’ diye üstüne basa basa vurguluyorum. Çünkü, kentsel dönüşümün sahtesini de yapıyorlar. Bu sahtesi meselesi önemli. Her ne kadar birazcık esprili gibi olsa da ne yazık ki, kısmen bu sahte meselesini vatandaşlarımıza yaşatıyorlar. Kimin yaptığını aslında siz çok iyi biliyorsunuz. Gerçek kentsel dönüşüm, insanları güvende hissettirir. Huzurlu ve mutlu eder. Sahte kentsel dönüşüm ise, insanları mağdur eder. İstanbul'un deprem gibi çok önemli bir sorunu var. Bunu hepimiz biliyoruz. Şunu da söylemek gerekir: Tabii bu sorunun çözümlerinden birisi olması gereken kentsel dönüşümün, bu şehirde, bu arkadaşlar yüzünden kendisi de bir soruna dönüştü. Yani kentsel dönüşüm deyince, bir sorun yumağı hissediliyor. Bunun sebepleri var. Eğer sahte işler yaparsanız, insanları aldatırsanız, insanlara kentsel dönüşüm diye sadece İstanbul'un özellikle göz önünde bulunan Marmara Denizi kıyılarını, lüks konutlarla yığın haline getirirseniz, Fikirtepe gibi çok kötü bir talihsizliği yaşatırsanız insanları ne yazık ki kentsel dönüşümden soğutursunuz. Ve bir nevi illallah dedirtir. Olayın özeti budur.”

“VATANDAŞI SIRTINDAN HANÇERLEDİLER”

“Plansız, programsız çalıştıkları, vatandaşın halinden anlamadıkları için, büyük mağduriyetlere yol açtılar. Bu süreç, böyle işledi. İstanbulluları evlerinden, semtlerinden ettiler. Ve bir rant mücadelesi, bir rant kavgası, bir rant müzakeresine döndü. Bu yarım kalmış projelerle, evsiz bırakılan insanlara dönüştü. Bina bazlı yerinde dönüşümle, vatandaşla müteahhidi baş başa bıraktılar. Bu konuda yaşanan bu tür sorunları sadece seyrettiler. Biz biliyoruz. Bu milletten yıllarca deprem vergileri alındı hem de milyarlarca dolar. Vatandaş sesini çıkaramadı. Her şeye rağmen hükümetine, belediyesine güvenen insanlar, bu güvenlerinde ne yazık ki sıkıntı gördüler. Ama onlar, bu güveni iyi yönetemediler. Vatandaşı, bir nevi kapalı devre bir ortam yönettikleri için, yalnız ve çaresiz bıraktılar. Bakın; deprem toplanma alanlarını imara açtılar. Bir nevi, vatandaşı sırtından hançerlediler. Vatandaşa ihtiyacı olan konutları yapmak yerine, hala rezerv alan ilan ettikleri askeri alanlarda, yüzde 85’in üzerinde oranda lüks konut üretiyorlar. Rezidanslar üretiyorlar. Yine o rezerv alan dedikleri alanları çarçur ederek, vatandaşı sırtından hançerlediler. Vatandaşın kentsel dönüşüm adı altında bunca ihanete imza atan insanlara, asla inancı olacağını ben düşünmüyorum.”

“HALA İNSANLARA, YÜZÜ KIZARMADAN 650 BİN KONUT YAPACAĞIZ’ YALANINI SÖYLÜYORLAR”

“Seçime giderken, hala insanlara, düşünsenize, ‘650 bin konut yapacağız’ yalanını söylüyorlar. 650 bin. Bunu da gerçekten yüzü kızarmadan ifade edebiliyor. 650 binin rakamsal değeri; maaş ödemese, hiçbir yatırım yapmasa, metroya ona buna para harcamasa, bu şehrin 5-6 yıllık bütün parasını harcasa, yine 650 bin konutu yapamaz. O bakımdan, gerçeklerle yalanları ayırt etmek isteyen sadece inanın vatandaşlarımıza sesleniyorum: Tuzla'ya baksa, gerçeği bütün açıklığıyla görür ve Tuzla'da 2019 yılında duyurulan bir TOKİ projesinde, temelini de 2021 yılında ancak atabildiler. Ki hemen yanı başında biz de KİPTAŞ aracılığıyla, 2021 yılında bir konut projesi başlattık, temelini attık. Biz, projemizi 13 ay içerisinde tamamladık. Ve vatandaşımıza teslim ettik. TOKİ projesi ise, üçüncü yılında ve hala kaba inşaat seviyesinde olan bölümleri var. Tabii bizi şaşırtmıyor. Sadece olan, bir kez daha sözlerinde durmaması meselesi. Biz ise, söz verdiğimiz tarihten bir yıl önce konutları bitirip, vatandaşımıza teslim ettik.”

“GERÇEKLERLE YALANLARI AYIRT ETMEK İSTEYENLER, TUZLA VE YEŞİLPINAR EVLERİ PROJELERİMİZE BAKSIN”

“Kentsel dönüşüm konusunda gerçeklerle yalanları ayırt etmek isteyenler, yine Eyüpsultan Yeşilpınar Evleri projemize de bakabilirler. Bizden önceki yönetim, Yeşilpınar Evleri’nin bulunduğu alanı, üzerinde hak sahipleriyle birlikte satışa çıkardı. Ben, ilanı gördüğümde şok oldum. Gazete ilanı… Yani orada oturan insanlar var ve gazete ilanıyla, o dönemin KİPTAŞ ve İBB yöneticileri, satışa çıktılar. Arsayı satmaya kalktılar. Vatandaş, riskli binalarda belirsiz, güvencesiz bir haldeydi. Biz geldik, satış girişimini durdurduk. Ve yıllardır çözülmemiş mülkiyet sorunlarını, biz çözdük. Her konuyu, vatandaşla uzlaşarak yaptık. Hemen bir uzlaşma ofisini orada devreye aldık ve yüzde 100 uzlaşı sağladık. Riskli yapıları yıktık. Hak sahiplerine kira yardımı sağladık İBB olarak. İstemeleri halinde, taşınabilecekleri stok konutlarımızı açtık ve söz verdiğimiz tarihte, aksatmadan tüm hak sahiplerine güvenli evlerini teslim ettik.”

“BİZİMLE ONLAR ARASINDAKİ FARK, İNANIN ZİHNİYET FARKIDIR”

“Bizim yönetimimizde yapılan bütün işlerde, inanın bütün arkadaşlarıma talimatımdır, aynı özeni görürsünüz. Yalnız verdiğimiz sözleri değil, aynı zamanda işin kalitesinde de görürsünüz. Detaylara verilen önemde de görürsünüz. Mimari detaylarından malzeme detaylarına, uygulamalardan o binayla beraber çevreye sağlayacağı sosyal faydalara varıncaya kadar; bazen bir kreş, bazen bir mahalle evi, bazen bir sosyal hizmete destek birimleriyle. Bizim yönetimimizde, yine değerli kurumumuz KİPTAŞ, Türkiye'de sabit taksitli sosyal konut üreten bir kurum oldu. Onların vatandaşa sabit taksitle konut sağlamak diye bir dertleri, hiç olmadı. İnanın bazı konut alan vatandaşlarımızın ödeyeceği rakamları, geleceğe dair enflasyon farkıyla, işte TEFE-TÜFE farkıyla ödeyeceği rakamları duyduğumda, ben şok oldum. Biz, sadece bugünü de düşünmedik. Bu konutları elde edecek olan vatandaşlarımızın yarınlarda karşılaşacağı sorunları bilerek, birkaç yıl içerisinde onları güvence altına alma gayretinde olduk. Onun için halkçı bir uygulamayı ortaya koyduk. Onun için biz, en ileri seviyede halkçı belediyeciliğin temsilcileri olduğumuzu iddiayla söylüyoruz. Bizimle onlar arasındaki fark, inanın zihniyet farkıdır. Ahlak ve haysiyet farkıdır. Aradaki fark; vatandaşa verdiği sözü şeref sözü kabul edenler ile vatandaşa yalan söylemekten utanmayanlar arasındaki farktır. Aradaki fark budur.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.